Cezaevinden kadın atölyelerine: Pirinçoğlu Han

09:16

ANKARA - 16. ve 17. yüzyıldan kaldığı söylenen ve hakkında kesin bir bilgiye sahip olunmayan Pirinçoğlu Han'ı, handa kendi sanatlarını icra eden, esnaflık yapan ve atölyelerde çalışanlar anlatıyor. Hanın daha önce kadın cezaevi olarak kullanıldığını belirten kadınlar şimdi Pirinçoğlu Hanı'nın her koğuşunda el sanatlarını, yöresel yemeklerini yapıyor.

Ankara'nın ne eski yerleşim yerlerinden olan Kale Mahallesi civarında birçok han ve hamam, eski yapıya rastlamak mümkün. Tarihçesi hakkında kesin bilgilere ulaşılamayan 16. 17. yüzyıllardan kalma olduğu bilinen ve bir dönem kadın cezaevi olarak kullanıldığı belirtilen Pirinçoğlu Hanı, şimdi kadınların ürettikleri atölyelerine ev sahipliği yapıyor. Handa atölye açan kadınlar organik ürünlerden, yöresel ürünlere, takılardan geri dönüşüm ürünlerine bir çok sanat üretiyorlar.

Han'ın tarihçesi

Pirinçoğlu Hanı hakkında henüz net bilgilere ulaşılamazken 16. ve 17. yüzyıllarda inşa edildiği belirtiliyor. Ankara'nın en eski yerleşim yeri olan Kale Mahallesi'nde At Pazarı olarak bilinen civar tarihi yapılara ev sahipliği yapan bir yer. At Pazarı Hanlar Sokağı'nın sonunda bulunan Pirinçoğlu Hanı kerpiç duvarlı, kiremit çatılı ve ahşap bir yapı. Hanın, ticari tarikatının lideri olan Mehmet Kemal Pilavoğlu'na ait olduğu da söylentiler arasında. Hanın, tarikat ve müritlerin ziyaretlerine ve dini ayinlere şahitlik ettiği söylenmektedir. Ayrıca han işletmecilere açılmadan önce de, kimsesiz erkeklere ev sahipliği yapmış. Kimsesi olmayan ve işsiz olan onlarca erkek çok uzun süre hanın odalarını kendilerine ev haline getirmiş.

Pirinçoğlu Han, kadınların üretim atölyeleri

Kale Mahallesi'nin Kuş Sokağı'nda bulunan kapıdan girildiğinde büyükçe tarihi bir hanın avlusuna giriliyor. Ama ikinci kat hanın cezaevi olarak kullanılma ihtimalini gösteriyor. Cezevini andıran hanın ikinci katı L şeklinde bir salona ait ve 10'u aşkın koğuşları andıran küçük küçük odası var. Yen yeni onarılan hanın her odasında farklı bir kadın var ve her biri atölyesinde farklı ürünler üretiyor. Kimisi bahçesinde ürettiği organik ürünlerle yiyecekle yaparken, bir diğeri hobi olarak başladığı mine sanatı ile takılar, tablolar yapıyor, bir başka kadın ise el örgüsü ürünle üretiyor.

Yaklaşık bir aydır işletmecilere özellikle kadın işletmecilere açılan han esnaflarından Hürriyet Avşar hanın hikayesini anlatıyor: "Çok öncelerden burası insanların hayvanları ile gelip konakladığı bir hanmış. Ondan sonra ise kadınların cezaevi olmuş bu han. Çok sonradan da o cezaevi kaldırılmış, demek ki ihtiyaç kalmamış. Bizden evvel ise bu han kimsesiz, evsiz erkeklerin evleri olmuş. Ben burayı tutmaya geldiğimde halen oturan insanlar vardı."

Hanın birinci katına inildiğinde kendi el işlemelerini, iğne oyalarını, el örgülerini yaptığı odada işletmeci kadın Kale Mahallesi'nin yerlilerinden olduğunu ve dedelerinden dinlediği kadarı ile hanın cezaevi olarak kullanıldığını teyit ediyor. "Dedemler anlatırdı hep; bu han önceden cezaevi olarak kullanılıyormuş. Hatta kadın cezaeviymiş ve kadınlar günlerce avluda halka teşhir edilirmiş" işletmeci, kendi geleneklerini gelecek kuşaklara tanıtmak ve kendi el emeklerini üretmek için hanı kendilerinin kullandığını belirtti.