92'den 2016'ya: Şırnak'ta değişen bir şey yok

09:06

JINHA

ŞIRNEX - Bundan 24 yıl önce 54 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan katliam politikası halkın kendini yönetme isteğine karşı "Her eve en az bir top mermisi değecek" zihniyetiyle yeniden devreye konuldu. Her yerine top mermisi değen bir ev 90'lardaki zulüm ve direnişe de tanıklık etmiş.

14 Mart günü "sokağa çıkma yasağı" ile başlayıp 8 ay boyunca yakıp yıkılan, göçertilen Şırnak'ta aynı manzaralar 18 Ağustos 1992 akşamı ablukayla yaşanmaya başladı. Evlerin etrafı sarılarak, ateş edildi, evler, işyerleri tahrip edildi. Jandarma, polis girdikleri evlerdeki değerli eşyaları, paraları aldı. İnsanlar günlerce evlerinden çıkamadı. 54 kişi yaşamını yitirirken, günler süren saldırılar sonucu bir katliam yaşandı. Gazeteler ise olayı "PKK şehri bastı" diye manşetlerinden verirken, o günün tanıklarından biri yaşadıklarını şöyle anlatmıştı gazeteci Evin Çiçek'e :

'Çocukların ağızlarını elle kapattık'

"Akşam haberlerini seyrettik. Silahlar patlatılmaya başlandı. Uyuyan çocuklar uyandılar. Ne olduğunu anlayamadan ışıklar da karartıldı. Tank ve panzer sesleri yakınımızdan geliyordu. Evimiz ana cadde üzerinde bulunduğundan, namluların bize doğru çevrili olduğunu anladık. Cam, kapı ve çerçeve parçaları etrafımızda uçuşmaya başladı. Sürünerek mutfağa sığındık. Bir top mermisi binanın bir tarafını uçurdu. En büyüğü 12 yaşında olan dört yeğenim ve anneleri ağlamaya başlar başlamaz, bize doğru ateş başladı. Çocukların ağızlarını elle kapatmaktan başka seçenek yoktu. Korkudan dolayı tir tir titreyen bu çocukları ve kendimizi ölümden nasıl kurtarabilirdik? Bunu düşünmeye ve ağlayarak birbirimize kısık sesle sormaya başladık. Bulunduğumuz bina başımıza yıkılıyordu. Sürüne sürüne banyoya geçtik. Çocukları yatırdık ve yanlarına oturduk. Tepemizdeki su deposu isabet aldı. Bütün su üstümüze boşaldı. Bina her isabet alışında sarsılıyordu. Sanki deprem oluyordu. Volkan patlaması da eşlik ediyordu. Etraftan insan çığlıkları ve mermi, top sesleri geliyordu. Dumanın kokusu da yayılıyordu. Etrafımız barut kokuyordu. Zaman durmuş gibiydi"

'Her eve en az bir top mermisi değecek'

Tam 24 yıl sonra yeniden ablukaya alınan kentte bu kez 8 ay boyunca kalan devlet, halkın kendini yönetme talebine yanıtını "Her eve en az bir top mermisi değecek" sözleriyle de ifşa etti. 246 gün boyunca kent merkezi top ve tanklarla dövüldü. Kent merkezinin büyük bir bölümünü molozlaştıran devlet güçleri, halkın yaşam alanını da insansızlaştırmaya çalışıyor.

1992'deki katliamda talan edilen evlerden biri de Ömer Kavak meydanında bulunan 2 katlı bir ev. O yıllarda katliama tanıklık eden kerpiç ev değişmeyen bir zihniyetin ve direnişin izlerini taşıyor. Evin hemen her yerine top mermisi değmiş durumda.