Kıvılcım Arat: Bu artık varoluş savaşıdır, mücadele genişletilmeli

08:37

JINHA

İSTANBUL- Cinsil istismar suçunu aklayarak çocukları evlendirmeyi hedefleyen yasa tasarısını değerlendiren kadınlar, daha radikal mücadele gerektiğini söyledi. Kıvılcım Arat, "Bu artık bizim için varoluş savaşıdır. Bütün kadınları içine alan geniş bir cephe kurmamız gerekiyor. Mücadelenin ortaklaştırılıp ciddi bir duruş sergilenmesi gerekiyor" dedi.

AKP'nin cinsel istismarı aklamaya yönelik yürüttüğü politikalar kapsamında, Meclis Genel Kurulu'na sunduğu önergeye göre, cinsel istismar suçunda failin mağdurla evlenmesi durumunda Ceza Muhakemesi Kanununun 213. maddesine bakılmaksızın hükmün açıklanması geri bırakılacak. Cinsel istismar suçunu aklayan suçlunun ceza almamasını sağlayacak olan bu yasayı insan hakları savunucusu Ayşe Panuş ile Kadın ve LGBTİ hakları aktivisti Kıvılcım Arat değerlendirdi.

'Yasa kadınların, hayatlarına el konulmasıdır'

AKP'nin daha öncede bu yasayı gündeme getirdiğini hatırlatarak uzun zamandır yasa tasarısının hazırlığını yaptığını söyleyen Ayşe Panuş, "Yıllar önce de tecavüze uğrayan kadınlar, cinsel istismara maruz kalan çocuklar suçluyla evlendiriliyorlardı. Kadınların mücadelesi ile bu yasaklanmıştı. Bir çocuk cinsel istismara maruz kalıyor travma geçiriyor vee siz kalkıp çocuğu, bu adamla evlendirmeyi düşünüyorsunuz. Ve buna din referans olarak gösteriliyor. Bu kabul edilemez. Kadınların küçük yaşlardan itibaren hayatlarına el konulmasıdır. Kadın örgütleri buna karşı direnecek" şeklinde ifade etti.

'Saldırılara karşı, kadın hareketleri radikalleşmeli'

"Ensar'ı, en son Adıyaman'da yaşananları biliyoruz" diyen Ayşe, bütün toplumsal kesimin bu yasaya karşı direnmesi gerektiğini vurguladı. Yasanın çıkmaması için herkesin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Ayşe, "Toplumun genelinde çocuklara inanmama ya da üstünü kapatma gibi bir durum var. Bizim mücadelemiz tek başına yasa olmayacaktır. Dışarıda olan binlerce tecavüzcü var kaldı ki yasa çıkarsa binlercesi dışarıda olacak. Telaffuz edildiği gibi tecavüz 'sapıklık' değildir, bu tedavi edilebilir. Buradaki asıl sorun erkek egemenliğidir. Türkiye'de yeniden inşaya kadınlardan ve çocuklardan, kadınların bedeni ve emeği üzerinden başlanıyor. Bu saldırıların karşısında kadın hareketi de radikalleşmek zorunda" şeklinde konuştu.

'Tecavüzcüleri koruyor…'

Yasaya ilişkin AKP iktidarının zihniyetine, politik hattına ve beslendiği yere bakmak gerektiğinin altını çizen Kıvılcım Arat ise "AKP iktidarının 14 yıllık politikasına baktığınız zaman, kadınların yüzyıllardır verdiği mücadele sonucu kazandıkları hakları alma üzerinden politika güdüyorlar. Bugün iktidar KHK'larla 'fuhuş yasası' çıkartarak yüz binlerce kadını mağdur edecek kararnameye imza atarken, başka bir yasa ile tecavüzcüleri koruyor ve onları cezaevinden çıkarmak için çeşitli yol ve yöntemler deniyor. Ensar'da cinsel istismarda bulunanları savundu, arkasında durdu. Bu vakıf hala açık ama Gündem Çocuk gibi bir kurum kapatıldı. Adıyaman'da İmam Hatip okullarında açığa çıkan cinsel şiddet vakasında, bu okul korunuyor yine birçok kişi serbest bırakıldı" şeklinde dile getirdi.

'Ortak mücadele ile ciddi bir duruş sergilenmeli'

"İŞİD'in yaptığının aynısını yapıyor, zihniyetleri aynı" diyen Kıvılcım, bu zihniyette olanların yapacaklarının da faili korumak olduğunu belirtti. Kadın mücadelesinde yer alanların Cumhuriyet tarihinden bu yana görülmemiş saldırılar ile yüz yüze olduklarını söyleyen Kıvılcım, "YPS'li kadınların bedenlerinin teşhir edilmesi, yaralı yakalanan gerillalara yaptıkları işkenceler buradan doğru bakmak gerekiyor. 7 Haziran'dan bu yana söylediğimiz bir şey var; Saray topyekün savaş başlattı. Bu artık bizim için varoluş savaşıdır. Bu süreçten ya alnımızın akı ile direnerek çıkıp var olacağız ya da yılları alan mücadelemiz bu yasalarla, saldırılarla birlikte heba edilecek. Bütün kadınları içine alan geniş bir cephe kurmamız gerekiyor. Mücadelenin ortaklaştırılıp ciddi bir duruş sergilenmesi gerekiyor" dedi.