JINHA

AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride tepki gösteren kadınlar, "Önderliğimiz için gerekirse sonuna kadar mücadele ederiz. Bu mücadele kadınlar öncülüğünde olmalıdır" dedi.

Ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeye PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit hala devam ediyor. Kürt halkı Abdullah Öcalan'ın liderleri olduğunu ve savaşı bitirecek tek kişi olduğunu belirterek, bu yüzde üzerinde ağır bir tecridin olduğunu belirtiyor.

'Ne olursa olsun mücadelemize devam etmeliyiz'

İffet Bultaş, devletin Abdullah Öcalan'ın önünde engel teşkil etmek istediği için tecrit uyguladığını belirterek, "Biz kadınlar Önderliğimiz sayesinde bu güne bu aşamaya geldik. Önderliğimiz akıllı bir insan ne yapacağını bilen biridir. Savaşı bitirecek olan tek kişidir fakat devlet bunu bildiği için hiçbir görüşmesine izin vermiyor. Uzun zaman boyunca haber alamadık hepimiz diken üstündeydik. Önderlik için açlık grevine girildi biraz daha uzun sürseydi hepimiz bu greve dahil olacaktık. Hepimiz ölümü göze almıştık. Sağ olduğumuz sürece onun için mücadele vereceğiz. Başta kadınlar olmak üzere herkese çağrım var. Ne olursa olsun mücadelemizi devam ettirmeliyiz" sözlerini kullandı.

'Dört bir yandan saldırıya geçmiş durumda'

Her şeyden önce Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapılmasını istediklerini kaydeden Zenga Doğan ise "Önderliğimiz ile görüşmeler sağlanmayana kadar koşulları iyileştirilmeyene kadar bu savaş durmaz. Her gün ölüm haberleri geliyor. Hem gerillalar hem de askerler yaşamını yitiriyor. Gün geçtikçe devlet bu savaşı büyütüyor. Dört bir yandan saldırıya geçmiş durumda" dedi. Zenga özellikle kadınlara çağrıda bulunarak, "Kadınlar alanlarda olmalı, direnişe geçmeli. Bu kanın sonu yok bir yerden başlayıp durdurulmalıdır" İfadelerine yer verdi.

'Devletin bize olan kastı nedir?'

Besê Yılmaz, verdikleri mücadelenin toprakları, dilleri, kültürleri ve kimliği için olduğunu belirterek "Devletin bize kastı nedir? Kimse onların diline, kimliğine itiraz ediyor mu? Nasıl onların hakkı ise bu bizim de hakkımızdır. Bizde kendi mücadelemizin izindeyiz. Onların toprağı, suyu üzerinde yaşamıyoruz. Yaşadığımız yer bizim. Yerimizde kalmamız içinde hepimiz bir olmalıyız, el ele vermeliyiz" diye konuştu.