'Oğlumun kemiklerini buluncaya dek mücadelem sürecek'
15:53
JINHA
İSTANBUL – Cumartesi Anneleri, 12 Eylül’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu. Anne Elmas Eren, "Yılmayacağım, oğlumun kemiklerini buluncaya dek son nefesime kadar bu meydanda mücadelemi sürdüreceğim" dedi.
Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 608’inci hafta da Galatasaray Lisesi önünde bir kez daha bir araya geldi. Üzerine kırmızı karanfillerin bırakıldığı “Failler belli kayıplar nerede” yazılı pankartın açıldığı eylemde, kayıpların fotoğraflarının bulundu dövizler taşındı. Bu hafta 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrası gözaltından kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu.
'O'nların suçu bize güzeli yaşatmaktı'
Eylemde ilk konuşan 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrası gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır konuştu. 36 yıldır aynı taleple ve aynı sözlerle Galatasaray Lisesi önünde kaybedilenlerin akıbetini sorduklarını ifade eden Mikail, “21 yıldır bu alanı kendimize adalet ve hak arayışı yeri olarak işgal ettik. Biz ne istiyoruz, neyi istiyoruz? Katledilen yakınlarımızın suçu neydi? 5 saniyeliğine elinizde taşıdığınız kapıların fotoğraflarına bakın. Gözüne baktığınız, gözümüze bakan bu gencecik insanlar bu ülkenin yurttaşlarıydı. Onların suçu bizlere iyiyi, doğruyu, güzeli yaşatmaktı. Bunun için bu yola çıktılar. Yolları kesildi. Onlar iyiyi, güzeli, doğruyu amaçladıkları için ölümü seve seve kucakladılar” şeklinde konuştu.
‘Bu ülkeyi yönetenler utanmalı'
Mikail Kırbayır’ın ardından konuşan 12 Eylül’de gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın abisi Ahmet Cihan, 21 yıldır kaybedilenlerin akıbetini sormak için bu alanda olduklarını söyledi. Cihan, “Bu ülkeyi yönetenler bu ayıpla yaşayamazlar. Elmas Ana ile 1986 yılından beridir tanışıyoruz. Elmas Ana o zaman da söylediği tek şey vardı. ‘Ben oğlumun sadece kemiklerini istiyorum. Çiçeklerle donatacak bir mezarı olsun istiyorum’ diye. Bugün de aynı şeyi söylüyor. Artık utanmaları gerek bu ülkeyi yönetenlerin” diye konuştu.
'Son nefesime kadar bu meydanda olacağım'
12 Eylül’de gözaltına alınarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'ye götürülen ve o günden bu yana çocuğundan haber alamayan Elmas Eren, oğlunun akıbetinin ne olduğunu bilmek istediğini söyledi. Mehmet Ağar’ın, 'Solcular çok efendi çocuklardı. Ellerinde bir bıçak bile yoktu' sözlerine değinen anne Elmas, “Ellerinde bıçakları dahi olmayan gül gibi gençlerden ne istediniz o zaman? Neleri vardı? Ne suç işlediler? Hırsızlık mı yaptılar?” diye sordu. Elmas, yılmayacağını, oğlunun kemiklerini buluncaya dek son nefesine kadar Galatasaray Lisesi önünde olacağını ve mücadelesine devam edeceğini vurguladı.
'Kaybedilenleri unutmayacağız'
Konuşmaların ardından basın metnini İHD üyesi Ümit Tekey Dişli okudu. Hayrettin Eren’in işkence merkezi olan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de kaybedildiğini belirten Ümit, başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül cuntacıları ve destekçilerinin Hayrettin Eren’in kaybedilmesinden sorumlu olduğunu kaydetti. Ümit, “Hakikat ortada ama onu kamuoyuna açıklayacak, bu insanlığa karşı suç için ‘Bir daha asla’ diyecek siyasi bir irade yok. Kaç yıl geçerse geçsin Hayrettin’i ve 12 Eylül işkence hanelerinde kaybedilenleri unutmayacağız” dedi.