'Cinsiyetçi ve milliyetçi faşizmin hedefinde kadınlar var'

11:58

JINHA

AMED - Kadınların örgütlü gücü ve kazanımlarına yönelen saldırıların son olarak cinsel istismar ve tecavüz zanlılarını aklamaya yönelik yasa teklifine kadar vardığına dikkat çeken Kadın Hareketi Bileşenleri, "Cinsiyetçiliğin, milliyetçiliğin, dinciliğin sentezlenerek eşi benzeri görülmemiş bir faşizm ile karşı karşıyayız. Ortadoğu’da DAİŞ vb. çetelerle kadınlara, halklara ve tüm kimliklere büyük bir savaş başlatılmıştır. Bu yüzyılı kadın özgürlüğünün yüzyılı olarak ele alıyoruz ve tek bir kadın örgütsüz kalmayıncaya kadar özgürlük mücadelemizi her alanda, her evde, her sokakta aralıksız sürdüreceğiz" dedi.

Kadın Hareketi Bileşenleri, AKP'li vekillerin cinsel istismar ve tecavüz saldırısında bulunan erkekleri aklamaya yönelik yasa teklifine ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Kadınların örgütlü gücü ve kazanımlarına yönelen saldırıların son olarak yasa teklifi ile kendini gösterdiği belirtilen açıklamada, "Erkek egemen sistemin kapitalist modernitenin içine girmiş olduğu krizden çıkmak için geliştirilen savaşlar kadınlar, halklar ve kimliklerin inkâr ve imhasına dayalı geliştirilmektedir. Üçüncü dünya savaşı olarak yürütülen bu savaşların hedefinde kadınların olduğu ve kadına karşı geliştirildiği açıktır. Cinsiyetçiliğin, milliyetçiliğin, dinciliğin sentezlenerek eşi benzeri görülmemiş bir faşizm ile karşı karşıyayız. Ortadoğu’da DAİŞ vb. çetelerle kadınlara, halklara ve tüm kimliklere büyük bir savaş başlatılmış, pazarlarda satılan Êzidî Kürt kadınları şahsında toplum soykırımdan geçirilerek teslim alınmaya çalışılmıştır" denildi.

Açıklamada şunlar belirtildi: "Kapitalist modernite güçlerinin tüm saldırılarına karşı kadınların öncülüğünde Rojava, Kobane, Cizre, Nisêbin, Gever, Sûr, Şirnax, Sîlopî, Şengal’de büyük bir karşı direniş ve yeni bir yaşam umudu geliştirilmiştir. Bu saldırıların kadınlar şahsında toplumsallığa karşı olduğunu biz kadınlar biliyor, görüyor ve bu saldırılara karşı kadın özgürlüğüne dayalı demokratik ekolojik bir yaşamda ısrar ediyoruz.

Başından beri AKP hükumeti ve devletinin erkek egemen sistemin kendini yenileme sürecinde nasıl bir rol üstlendiğini tüm dünya kadınları görmektedir. Kadına karşı geliştirilen sistematik saldırı politikalarının merkezinde yer alarak bu kirli savaşın krallığını geliştirmektedir. Son olarak kadınların özgürlüğü ve Türkiye’nin demokratikleştirilmesinin mutabakatı olan dolma bahçe mutabakatının reddi ile 2014 Ekim ayında yapılan MGK da alınan ‘’ çöktürme planı’’nı devreye koymuş, Kürt halkı ve kadınları başta olmak üzere tüm devrim ve demokrasi güçlerine yönelik büyük bir savaş başlatmıştır. Bu politikalara karşı direnen, mücadele eden kadınlar katledilmiş, çıplak bedenleri teşhir edilmiş, gözaltına alınmış, tutuklanmıştır. AKP hükumeti döneminde kadınların büyük mücadelelerle geliştirdiği kazanımlara saldırılmış, erkek egemen sistem hortlatılmış, tecavüz kültürü bu politikalarla yasal bir zemine taşınmıştır. Kadınların varlıklarını sağlayan ve savunan ne kadar kurumları varsa darbe yasalarıyla kapatılmış örgütlenmesi ortadan kaldırılmak istenmektedir.

AKP bu politikalarını yıllardır söylemleriyle de somutlaştırmaktadır. Kadını yok sayan ‘kadınla erkeğin eşitliği fıtrata ters’’, ‘kadın mıdır kız mıdır’, Kürtaj cinayettir, her kürtaj bir Uludere’dir, madam gibi öleceğine adam gibi öl, vb. saymakla bitmeyecek bir cinsiyetçi kadın düşmanlığı politikası sürdürmektedir.

En son hazırlanan yasa teklifi de tamamen çocukları cinsel istismara kurban eden, çocuk yaşta evliliği yasallaştıran, çok eşlilik ve kadına yönelik taciz ve tecavüzleri yasal güvence altına alan erkek egemenliğini daha da kışkırtarak kadının üstüne saldırtan ve ona kılıf yaratan bir sistemin zihniyetini oluşturuyor.

AKP hükumetinin bu yasayı çıkarmayı ve kadın kurumlarını kapatmayı eş zamanlı sürdürmesi tesadüf değildir. Kadını örgütsüz bırakarak top yükün bir savaşı başlatmak istemiştir. Darbeye karşı mücadele adı altında kadınlara karşı darbe geliştirilmektedir.

Biz kadınlar diyoruz ki, eve kapatılmaya geçit vermeyeceğiz, taciz ve tecavüzü aklatmayacağız, af etmeyeceğiz, özgürlük direnişimizde geri adım atmayacağız. Bu yüzyılı kadın özgürlüğünün yüzyılı olarak ele alıyor tek bir kadın örgütsüz kalmayıncaya kadar özgürlük mücadelemizi her alanda, her evde, her sokakta aralıksız sürdüreceğiz."