Kapatılan dernekler: Mühürler ideallerimizden alıkoyamayacak

14:29

JINHA

İSTANBUL – OHAL ile kapısına mühür vurulan derneklerin temsilcileri ortak açıklama yaparak, halkı ile sivil toplumun arasındaki bağın koparılmaya çalışıldığını tüm baskılara rağmen çalışmaların devam edeceğini vurguladı.

OHAL kapsamında faaliyetleri durdurulan dernekler, İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Arzela Kültür Merkezi, MED Kültür Merkezi, Mala Gel Derneği, MKM, Gökkuşağı Kadın Demeği, TUAD, GÖÇ-DER, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Tutsaklarla Dayanışma İnsiyatifi katılım sağladı. Katılımcılar adına basın açıklamasını Gökkuşağı Kadın Derneği üyesi Bircan Şahin okudu.

‘Halkla teması kesmeye çalıştılar’

AKP’nin KHK ile tüm toplumsal muhalefeti baskı altına alarak susturmaya çalıştığı belirten Bircan, “Sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini durdurarak halkla temasını kesmeyi amaçlamıştır. Böylece Türkiye’de yaşayan tüm renklere farklılıklara yönelerek ortamı tekleştirerek grileştirmiştir” dedi. Demokratik bir toplum ideali için çalışan sivil toplum örgütleri olarak umutlarını diri tutuklarını vurgulayan Bircan, amaçlarından asla vazgeçmeyeceklerini söyleyerek, “Kapılarımıza vurulan mühürler, bizleri insanlık mücadelemizden ve demokratik toplum idealimizden alıkoyamayacaktır” diye konuştu.

‘Sanat kanunlardan daha güçlüdür’

Med Kültür Merkezi Çalışanı Evînê Rêzan ise 2009 yılından bu yapan çalışma yürüttüklerini belirterek, “Sanatın gücünden korkanlar kültür sanat derneğini kapatırlar ve bunu biliyorlar ki kalemin, sanatın ve türkülerin gücü kanun yapanlardan daha güçlüdür” dedi.

‘Kadın düşmanı politikalar devam ediyor’

Gökkuşağı Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Fitnat Durmuşoğlu da “İktidara geldikleri günden bu yana kadın düşmanı politikalar yürüten AKP bu yüzünü bir kez daha çıkarmıştır. Kadınların faaliyetlerinden, özgürleşme mücadelelerinden ve dayanışmalarından her zaman korkmuştur” dedi. Fitnat, “Devlet şiddet ve ayrımcılığı önlemek yerine, kamusal alandan uzaklaştırmak istediği kadınlara, yaşam alanı tanımayarak güçlenmesini önlemek istiyor” diyerek kadın mücadelesinin bina ve masadan ibaret olmadığını ve mücadele edeceklerini söyledi.
GÖÇ-DER Eşbaşkanı Abdullah Geldi ise 1990’lı yıllarda 4000'e yakın köyün boşaltıldığını aktararak, “Zorla yerinden edilen insanların, gerek bu süreç gerekse sonrasında yaşanan hak ihlallerini görünür kılmak ve çözüm aramak için bir araya gelerek kurduğu GÖÇ-DER 1997 yılından itibaren hak mücadelesine devam etmektedir” diye belirtti.

‘Tutsaklarla dayanışma devam edecek’

TUAD Eşbaşkanı Süreyya Aydın cezaevindeki yaşanan hukuksuzluğa karşı durmaya ve teşhir etmeye, tutsakların sorunlarına eğilmeye çalıştıklarını belirterek, “Tutsaklarla dayanışma devam edecek” dedi.
ÖHD Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Bilmez ise yaşananların hiçbirinin hukukta yeri olmadığını vurgulayarak, “Sivil toplum örgütlerine yönelen iktidar, bunları yok sayma, kapatma yolunda. Bir hukukçu olarak Türkiye’deki hukuk sistemine güvenim kalmadı” dedi.