Zindanlarda ‘ Kadın ve çocukların’ emekleri sömürülüyor
10:17
JINHA
AMED - İşçi sömürüsü ile sürekli gündeme gelen Türkiye’de tutsaklar da bu sömürü çarkından payını alıyor. Cezaevlerinde çoğu kadın ve çocuğun çalıştırıldığını biliyoruz. Bu sömürünün bir örneği de Mardin E Tipi Kapalı cezaevinde yaşanıyor. Bunla ilgili konuşan siyasi tutsaklardan Adar Ehrez, sömürülenin sadece emek gücü olmadığını ve iradenin de bu şekilde sömürüldüğünü söyleyerek buna karşı tüm kadınları mücadele etmeye davet etti.
Ucuz iş gücü, çocuk işçiler, merdiven altı işçilik ve emek sömürüsü ile dünya gündeminde yer alan ülkeler arasında olan Türkiye’de emek sömürüsü devlet eliyle açık bir şekilde yürütülürken zindanlar ise sömürü yuvasına dönüştü adeta. Özellikle “ yabancı uyruklu” kadın ve çocukları deyim yerinde ise zorla çalıştırarak emek üzerinden kar elde edilmeye çalışılıyor.
Ucuz iş gücüyle çalıştırılan tutsaklar aynı zamanda uzun saatler boyunca çalıştırılırken ayrıca hiçbir sosyal hizmet hakkına sahip değil. Zindanlarda kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüne ilişkin konuşan siyasi tutsak Adar Ehrez, adli tutsakların ve çocuk tutsakların bu sömürüye maruz kaldığını ifade etti.
‘ Duygu ve irademiz sömürülüyor’
Adar, “ Emeği, duyguları ve ruhlarımızı sömüren bir sistem gerçekliği ile yaşadığımızın farkında mıyız?” diye sorarak tutsakları sömürüye karşı mücadeleye çağırdı. Adar, “ Var olan egemenlikleri sistemin sömürgeciliği adeta bir vampirin kan emmeye doymaması misali aslında emeğimizi sömürmeye doymuyor. Bir yerde emek sömürülüyor sa orada duygu ve irademizde sömürülüyor demektir” diye konuştu.
‘Kadınlar bu sömürü çarkına karşı mücadele etmeli’
Tutsakların dört duvar arasında tıkılarak beden ve ruhlarının sömürülmeye çalışıldığını ifade eden Adar, “ Kanımıza doymayan vampirvari egemen sisteme karşı özellikle zindanlarda kadın mücadelesi verilmesi gerekiyor. Tutsak da olsak temel hak ve özgürlüklerden vazgeçmemeliyiz. Zindan alanında tüm kadınlar örgütlenerek temel de kadın mücadelesini açığa çıkararak sömürgecilere cevap olmayı kendine ilke edinmeli” diye konuştu.
Kendini hukuk devleti olarak tanımlayan Türkiye’de hiçbir hukukun kalmadığının altını çizen Adar, hukuksuzluğun en çok yansıdığı zindan alanlarında özellikle tüm tutsakların hak mücadelesi başlatması gerektiğini vurguladı.