Kapatılan dernekler: Her şeye yeniden başlıyoruz
13:39
JINHA
AMED - Diyarbakır'da ortak bir açıklama yayınlayan kapatılan derneklerin temsilcileri, “Bize başka yol bırakmadınız; zulme karşı direnme hakkımızı kullanacak ve direneceğiz. Bu mazlum ve mücadelesinde haklı halkı sizin insafınıza terk etmeyeceğiz” dedi.
İçişleri Bakanlığı'nın kararıyla kapatılan 370 dernek arasında bulunan MHD, KYD, MEYA-DER, TUHAD-DER, TUHAD-FED, GÖÇ-DER, KURDİ-DER, DİYAY-DER, Rojava Derneği, Sarmaşık Derneği, Ceren Kadın Derneği, KJA, SELİS, Dicle Fırat Kültür Sanat Derneği ve ÖGC DBP il binası Vedat Aydın Konferans Salonu’nda ortak açıklama yaptı. Metni okuyan MEYA-DER Eşbaşkanı Ayşe Dicle, derneklerin kapatılmasının hukuksuz olduğunu ve halkı mağdur etmeye dönük bir politika olduğunu söyledi.
‘Hiçbir gerekçe olmadan kapılara mühür vuruldu’
Ayşe, Diyarbakır’da faaliyet yürüten dernekler olarak kapatılma kararını protesto ettiklerini söyleyerek, “Diyarbakır Valiliği tarafından toplum vicdanını ikna edebilecek hiçbir gerekçe gösterilmeden kapılarına mühür vurularak kapatıldı. Özellikle son bir yıldan bu yana Türkiye, AKP iktidarı eliyle adım adım pek çok faşizan uygulamayı yaşama geçirerek ülkeyi yaşanmaz hale getirmektedir. Kendisine muhalif gördüğü her oluşuma, örgütlenmeye baskının ötesinde yok etme amacıyla yaklaşmakta ve nihai amacı olan tek adam rejimini tesis etmeye çalışmaktadır. Anti demokratik OHAL yasasına dayanılarak verilen bu dernek kapatma kararı her şeyden önce meşru görmediğimizi belirtmek isteriz. Çünkü kapısına mühür vurduğunuz bu dernekler yüz binlerce insanı temsil etmekte ve toplumda ciddi karşılıkları bulunan kurumlardır” diye konuştu.
‘Amaç toplumun örgütlü yapısını parçalamak’
AKP hükumetinin, toplumun, bireylerin örgütlenme özgürlüğünü sıfırlayan; bireyi, devlet başta olmak üzere her tür otoriteye karşı korunaksız bıraktığını belirten Ayşe, “Bu uygulama ile hedeflenenin toplumun örgütlü yapısını parçalamak/dağıtmak olduğunun farkındayız. Bu kurumlar sosyal devlet iddiasındaki devlet ve kurumlarının ihmal ettiği, bilerek yapmadığı pek çok hizmeti, bireyin örgütlenme hakkını kullanarak büyük bir emekle oluşturduğu bu kurumlar üzerinden topluma ulaştırmakta ve hizmet sunmaktaydı. Bu kurumlar kadını devlete ve erkeğe karşı koruyan, örgütleyen; köylerde, şehirlerde evleri başlarına yıkılanları örgütleyerek ayağa kaldıran kurumlardır. Dili, kültürü yok sayılan bir halkı yarattığı kurumlar eliyle bu kültürü ve dili yaşatmaya çalışan, devlet eliyle yoksullaştırılanları toplumsal dayanışma yoluyla yaşama tutunma çabasına giren; savaşa karşı barışı savunan kurumlardır. Her tür hak ihlaline karşı insanlara hak arama yollarını gösteren toplamda bir bütün olarak toplumun her tür baskıcı, despotik ve otoriter güce karşı örgütlenmesini sağlayan savunma mekanizmaları ve soluk alma alanlarıydı” dedi.
‘Direneceğiz’
Bu kurumların kapatılması ile halkı soluksuz bırakmayı amaçladıklarını ifade eden Ayşe, “Bu kurumları kapatarak halkın zulme ve baskılara boyun eğmesini amaçlıyorsunuz. En nihayetinde siyaseten ve meşru yollardan teslim alamadığınız bu halkı teslim almak, diz çöktürmek istiyorsunuz. Her şeye yeniden başlar gibi bu kurumlarımızın çalışma alanlarına dair yeni örgütlü kurumları halkımızla birlikte gerekirse yeniden oluşturacağız. Bize başka yol bırakmadınız; zulme karşı direnme hakkımızı kullanacak ve direneceğiz. Bu mazlum ve mücadelesinde haklı halkı sizin insafınıza terk etmeyeceğiz. Sonuç olarak, büyük bir özveri ve emekle oluşturulan bu kurumlarımızın kapatılmasını şiddetle protesto ediyor ve herkesin değerlerine, kurumlarına sahip çıkacağına inanıyoruz” diye belirtti.