'Evler yıkıldı ama Cudi, Besta ve Gabar dimdik ayakta'
12:50
JINHA
ŞIRNEX - 'Sokağa çıkma yasağı'nın kısmen kaldırıldığı Şırnak'a gelen halk 12 mahallesi bulunan kentin 8 mahallesinin yok olduğuna tanıklık etti. Yıkıntılar arasında evlerinde kalan anıları arayan kadınlar bir yandan ise "Evler yıkıldı ama bu kentin asıl güzelliği ve umudu olan Cudi, Besta ve Gabar dimdik ayakta. Direnişe boyun eğdiremeyince intikamı betonlardan çıkardılar" diyor.
Şırnak'ta 14 Mart'ta ilan edilen "Sokağa çıkma yasağı"nın yarı zamanlı kaldırılmasının ardından kentteki yıkım ortaya çıktı. 12 mahallesinde 8'inin tamamen yıkıldığı kentteki talan görüntüleri hafızalarda yer ederken, evleri ve anılarından kalanların toplamak için kente gelen yurttaşların sözleri ise her şeyi özetliyor. 82 gün süren direnişi belleklerine yerleştiren halk "Evler yıkıldı ama bu kentin asıl güzelliği ve umudu olan Cudi, Besta ve Gabar dimdik ayakta. Direnişe boyun eğdiremeyince intikamı betonlardan çıkardılar" diyor.
'Artık herkes Bahoz herkes Zerya'
Direniş sürecinde korucular tarafından büyük bir yağmanın da yapıldığını anlatan yurttaş, "Dışarıdan gelen zaten düşmanlık için gelmiş. Onların düşman olduğunu biliyoruz. Ama ya bizim içimizdekiler. Koruculuk yaparak halklarına en büyük zararı veriyorlar. Asıl büyük düşman bunlardır. Mahallede biten çatışmalar sonrasında evlerimizi yağmalayarak eşyalarımı almışlar. Kullandıklarını kullanmışlar, diğerlerini satmışlar. Savaştaki yenilgilerinin acısını çıkarıyorlar. Ellerinde keleşten başka bir şey olmayan gençlerimizi yenemediler. Onlar bu mahallenin her tarafında varlar. Bundan sonra burada doğacak her çocuk Zerya'dır, Bahoz'dur. Onlar bunu istedi" diyor.
'Yeni değil direniş'
Yıkıntılar içinde anıları arayan bir kadın ise "Saçları uzun kadınlar şimdilik gittiler, ama gelecekler. Karşı dağlarda izliyorlar. Yine bu mahallelerin asıl sahibi gelecek, buranın inşasını birlikte yapacağız. Daha güzel evler yapacağız hep birlikte" diye ifade ediyor. Şırnex halkının uzun yıllardır büyük bir direnişe şahitlik ettiğini ifade eden kadınlar şöyle devam ediyor: "90'lı yıllardan bu yana her gün içimizde yaktılar. Çocuklarımızı katlettiklerini sandılar. Ama bilmiyorlar ki o çocuklar giderek çoğaldılar. Artık her yerdeler" diye belirtiyor.
'Umutlarımız yeşerecek'
Aylarca mahallerde kendileri ile birlikte zaman geçiren gençlerin yokluğunu çektikleri dile getiren bir başka kadın, "Yıkılan bu binalar umurumuzda değil. Çünkü biliyoruz ki bu beton yığınları yerine yeniden inşa olur. Devlet bize evlerimizi çocuklarımızın yıktığını söylüyor. Bizim çocuklarımız burada direndikten sonra çıktılar ve devlet çocuklarımızı yenemedi acısını evleri yıkmakla buldu. Ama ben inanıyorum ki çocuklarımızın o umutları tekrar yeşerecek. Çünkü onlar karşımızda duran dimdik dağlarda" diyor.