Toprağını terk etmemenin bedeli: Müebbet!
10:57
JINHA
MÊRDÎN - Nusaybin'de 'sokağa çıkma yasağı' ve abluka sürecinde evini terk etmediği için gözaltına alınarak tutuklanan Nurşen Demir hakkında 'müebbet hapis' talebiyle dava açıldı. Yıllarca çalışarak büyük emeklerle kurduğu, evinin ve anılarının biriktirdiği mahallesini terk etmek istemediğini bu yüzden evden ayrılmadığını ifade eden Nurşen “ Devlet nezdinde evini terk etmemek devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmakmış ve şu anda 302’den yargılanıyorum” dedi.
Devlet güçlerinin saldırıları ile Kürdistan kentleri yerle bir edilirken onlarca kişi ise katledildi. Evlerini mahallerini terk etmek istemeyen yüzlerce kişi ise aylarca yoğun bombardıman ve mermilerin gölgesinde yaşama tutunmaya başladı. Aylarca Nusaybin Fırat mahallesinde evini terk etmeyerek bombardıman altında yaşamaya çalışan 5 çocuk annesi Nurşen Demir(50) tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevinde yaşadıklarını ve maruz kaldığı işkenceyi anlattı. Nusaybin’de ilan edilen yasaklar boyunca hiç bir zaman evini terk etmeyen Nurşen son ablukada da diğer ablukalar gibi evini terk etmediğini dile getirdi. Evini, toprağını ve vatanını terk etmeyeceğini dile getirdi. Yıllarca çalışarak büyük emeklerle kurduğu, evinin ve anılarının biriktirdiği mahallesini terk etmek istemediğini bu yüzden evden ayrılmadığını ifade eden Nurşen “ Devlet nezdinde evini terk etmemek devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmakmış ve şu anda 302’den yargılanıyorum” dedi.
‘Evimiz yıkıldıktan sonra bir bodrumda aç susuz günlerce bekledik’
Nurşen bombardıman altında geçirdiği günleri ise şu şekilde dile getirdi “ Her geçen gün çatışmaların, bombardımanın boyutu ağırlaşıyordu. Elektrik ve sular kesikti. Evimiz yıkıldı daha sonra bir kaş kişi ile birlikte bir bodruma sığındık, günlerce bir lokma yiyecek ile idare etmeye çalışıyorduk. Sesimizi duyurmak için çok uğraştık. Sonunda bir yerlerden telefon bulup 155’i, valiliği, kaymakamlığı aradık, ısrarlarımız sonunda bir koridor açıldı ve oradan çıktık” diye konuştu. Mahalleden çıktıktan sonra kameralar karşısında özel harekâtçıların kendilerine “ Devletin şefkatli kollarına hoş geldiniz” anonsları yaptıkları söyleyen Nurşen, kameralar kapadıktan sonra “ Cehenneme hoş geldiniz” denilerek kendilerine ağır işkenceler yapıldığını anlattı.
‘Bizi merdivenlerden yuvarlaktan sonra dövdüler’
Nurşen olayı anlatarak “ Bizi teker teker önce merdivenlere çıkardılar. Daha sonra bu merdivenlerden bizi teker teker aşağı yuvarladılar. Bizi yuvarladıktan sonra her birimizin başına 10 kişi toplanıp bizi dövmeye tekmelemeye başladılar. O sırada kiminin kafası kiminin bacağı, kolu ve burnu kırıldı. Herkes kan içinde kalmıştı. Benimde ayak dirseğim, kolum ve burnum kırıldı. Ağır işkenceler ile birlikte hakaretleri de hiç bitmedi. Burada daha sonra başıma çuval geçirip bu işkencelerine bir gün boyunca devam ettiler” şeklinde konuştu.
‘Bir gece boyunca işkence devam etti’
Okulda maruz kaldıkları ağır işkencelerden sonra yine başlarına çuval geçirilerek spor salonuna götürüldüklerini ve yol boyunca işkencenin ve hakaretlerin devam ettiğini söyleyen Nurşen, spor salonunda sıraya dizilerek dizüstü çökertildiklerini ve ellerinin arkadan sıkıca kelepçelendiğini söyledi. Her birinin başına da bir özel harekâtçı getirildiğini ifade eden Nurşen “ Başımızda bekleyen timler aynı anda bizi hem dövüyor hem de hakaretler ediyorlardı. Bizden biri gözlerini kapatsa ya da kımıldasa işkencenin boyutları daha da artıyordu. Bir gece boyunca böyle kaldık” dedi.
Nurşen daha sonra buradan Mardin Emniyetine getirildiklerini burada 6-7 gün boyunca ağır işkencelerin devam ettiğini belirterek polisler tarafından yalan beyanlarla hazırlanan ifadelerin kendilerine zorla imzalatıldıktan sonra mahkemeye çıkarıldıklarını ifade etti.
‘Tek suçum evimi toprağımı terk etmemek’
“Tek suçum evimi, toprağımı terk etmemek. Peki, benim evimi başıma yıkanlardan kim hesap soracak? Evimi yıkanlar bana ağır işkence yapanlar suçlu değil mi?” diye soran Nurşen sözlerini şu şekilde sürdürdü; “ Evimi yıktılar şu an çocuklarımın her biri farklı akrabalarımda kalıyor. Okulda her zaman başarılı olan çocuklarım şimdi bozulan psikolojileri yüzünden okula bile gitmiyorlar. Babaları da işsiz çalışamıyor, gardiyanlar görüş çıkışı onları zorla benden ayırıyorlar. Ben de bir anne olarak evini toprağını terk etmeyen tüm vatandaşlar ve kendim adına kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum” dedi.