JINHA

İSTANBUL - Türkiye'de yaşanan siyasal sürece dikkat çekerek, "Savaş politikalarına karşı kadınlar güçlü bir muhalefet oluşturmalı ve mücadele etmeli" diyen dansçı-koreograf Zeynep Tanbay, kadınların her zaman yaşamaktan ve yaşatmaktan yana olduğunu kaydetti.

Dansçı-Kareograf Zeynep Tanbay, Türkiye'de yaşanan siyasal süreci ve kadınlara etkisini değerlendirdi. Savaş süreçlerinin en ağır sonuçlarını kadınların yaşadığını kaydeden Zeynep, savaş politikalarına karşı kadınların güçlü bir muhalefet oluşturarak, mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Musul meselesinde Tayyip Erdoğan'ın 'Musul da Kerkük te bize aittir' sözlerini hatırlatan Zeynep, bu söylemi çok tehlikeli bulduğunu dile getirdi. Zeynep, "Bu topraklarda yaşayan bir yurttaş olarak ülkemin cumhurbaşkanının başka bir ülkenin toprakları için böyle bir söylemde bulunmasını istemiyorum. Bu söylem savaştan yana işgalci bir söylemdir" ifadelerinde bulundu.

'Kadına yönelik baskı politikaları da devreye girdi'

Yaşanan süreçle birlikte kadınlara yönelik baskı politikalarının da devreye girdiğini söyleyen Zeynep, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Trabzon'da yaptığı bir konuşmada 'Bir adam gibi ölmek var birde madam gibi' sözlerine dikkat çekerek, "Hükümet tarafından sürekli eril bir dil kullanılıyor. Bunlar son derece çirkin söylemler. Bu erkek dili zihinlerinde, düşünce tarzlarında ve belki de yaşam biçimlerinde kadını; evde çocuk bakan, yemek yapan insanlar olarak görmekten ileri geliyor" şeklinde konuştu.

‘Kadınlar yaşamak ve yaşatmaktan yana'

“Kadınların yaşamaktan, yaşatmaktan yana sözleri var” diyen Zeynep, "Kadınların çözümü topraklarını ve çocuklarını yaşatmaya dair. Bir işgal kararı var ve ülke silahlanıp o yöne doğru yol alıyor. Medyada bunu pohpohluyor. Bir anne olarak sizin çocuğunuz neden gidip Musul’da, bir başkasının topraklarında bir şeyler elde etmek için savaşsın, ölsün ve öldürsün?” dedi.

‘Savaşı yaşayan kadınlar muazzam bir umut taşıyor’

Savaşın ne olduğunu ve sonuçlarını en yakın Suriye örneğinde gördüklerini ifade eden Zeynep, “Suriye’nin kadınları ve çocukları eşlerini, ölülerini arkada bırakarak buralara gelip çok sefil bir hayata doğru yol alıyorlar. Savaşın kadın ve çocuklara ne yaşattığı ortadadır. Savaşın kararını erkekler alıyor, acısını ve kaybını kadınlar yaşıyor. Ama kadınlar bir yanıyla da muazzam umut taşıyorlar içlerinde. Mülteci kadınlarda görebiliyoruz bunu. Katliam, tecavüz ve kötülüklere rağmen ayakta durmaktan, çalışıp mücadele etmekten vazgeçmiyorlar” şeklinde belirtti.

'Mücadelemizi büyütmeliyiz'

Yaşananlara militarizm, savaş ve silahlanma karşıtı olarak baktığını söyleyen Zeynep, son olarak, “Demokrasi İçin Birlik İnisiyatifi’nde herkes yer almalı. Çok daha büyük bir birlik oluşmalı. Önümüzdeki ilk mücadele alanı başkanlık sistemi için referandum ise mücadele için kendimizi büyütmeliyiz” dedi.