Şebnem Korur Fincancı: Bırakmayacağız ve mücadele edeceğiz
12:32
JINHA
İSTANBUL - Adalet ve Özgürlük İçin Uluslararası Forum'da konuşan TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, "Mücadeleye devam ettiğimiz sürece biz kazanacağız. Mücadelenin kaybı ancak bırakmakla olur. Bırakmayacağız ve mücadele edeceğiz” dedi.
İstanbul Tabipler Odası’nda düzenlenen “Adalet ve Özgürlük için Uluslararası Forum”da yurtdışından katılımcılar Türkiye’deki keyfi ve hukuk dışı sürece ilişkin fikirlerini paylaşarak destek mesajlarını sundu. Türk Tabipler Birliği (TTB) , İstanbul Tabip Odası, KESK, DİSK/ Basın– İş, Sınır Tanımayan Gazeteciler ve uluslararası birçok örgütün düzenlediği foruma Şebnem Korur Fincancı, Türk Tabipler Birliği Merkezi Sekreteri Raşit Tükel’i ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarından birçok temsilci katıldı.
‘Türkiye’nin tarafsız seslere ihtiyacı var’
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Selçuk Erez, “Geçtiğimiz yıl Kürt bölgelerindeki savaşın sona erdirilmesi için yürütülen barış sürecinin sona erdirildiğini gördük. Doktorlar, legal siyasetçiler, birçok kesim gittikçe artan hükümet saldırısı altındalar. Biz her zaman demokrasinin yanında olduk. Bu kritik dönemde Türkiye’nin tarafsız seslere ihtiyacı var.”
‘İnsanlık, özgürlük kazanacak’
Forum’un “basın ve ifade özgürlüğü” kısmında söz alan TİHV’den Metin Bakkalcıoğlu, konuşmasını sinevizyonda yer alan fotoğraf ve yazılarla yaptı. Akademisyenler, sağlıkçılar, gazeteciler, vekiller olmak üzere Türkiye'de büyük bir kesimin soruşturma altında olduğunu kaydeden Metin,
demokrasinin tahrip edildiği bir ortamda olduklarını dile getirdi. Sokağa çıkma yasaklarında 351 sivilin yaşamını yitirdiğini dile getiren Metin, ağır silahlarla kentlerin yakılıp yıkıldığını, doğanın tahrip edildiğini aktardı. Metin sözlerini “İnsanlık, özgürlük kazanacak” diyerek sonlandırdı.
‘Bırakmayacağız ve mücadele edeceğiz’
Ardından söz alan TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, dayanışma için teşekkür ederek şunları belirtti: “Bu mücadele çok değerli. Mücadeleye devam ettiğimiz sürece biz kazanacağız. Mücadelenin kaybı ancak bırakmakla olur. Bırakmayacağız ve mücadele edeceğiz.”
‘Tutuklu gazeteciler bırakılmalı’
Sınır Tanımayan Gazeteciler’den Lucie Morillon, “Meslektaşlarımız, Özgür Gündem gazetesinin bir günlük yazı işlerini yürüttükleri için yargılanıyorlar. Basın özgürlüğünün bu kadar saldırı altında olması onların yürüttüğü mücadelenin ne kadar halkı olduğunu gösteriyor. Bu absürt suçlamaların düşürülmesini, tutuklu gazetecilerin bırakılmasını ve medya üzerindeki baskıların kaldırılmasını söylüyoruz. Uluslararası toplumun bu duruma sesini çıkarması, AB’nin daha net tutum alması gerekiyor. Mülteciler, Türkiye’nin eleştirilmesi önünde engel olmamalı” şeklinde konuştu.
‘Özgür Gündem, Kürdistan’da yaşananları aktaran ilk ve tek gazete’
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, Özgür Gündem’in 90’larda Kürdistan’da yaşanan hak ihlallerini ilk ve tek dile getiren gazete olduğunu ve sayısız saldırıya uğradığını anlattı. Bu davaların ve yargılanmaların nedeninin Türkiye’nin kırmızı çizgileri konusunda devletten farklı düşünmeleri olduğunu belirten Eren, “Dayanışma konusunda da herkese eşit dayanışma geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
‘Basın özgürlüğü kadın mücadelesi için önemi’
Disk Basın İş’ten Ayşe Düzkan ise, Türkiye’de basının hiçbir zaman rahat çalışmadığını söyleyerek, şunları dile getirdi: “Baskıların zirvelerinden biri Özgür Gündem’in basılarak, çalışanlarına saldırmalarıyla oldu. Halkın haber alma hakkını alma, olup bitenden kimsenin haberi olmaması içindir. Binevş’te yayınlanan Rakka Komutanı Rojda Felat ile yapılan bir röportaj var. Rojda Felat, kadın mücadelesi için DAİŞ’e karşı savaştığını anlatıyordu. Basın özgürlüğünün kadın mücadelesi içinde ne kadar önemli olduğunu biz kadınlar çok iyi biliyoruz” diye belirtti.