‘Saldırılara karşı en geniş kadın cephesi oluşturulmalı’
09:06
JINHA
İSTANBUL - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınması, HDP’li kadın vekiller ile KJA üyelerinin darp edilerek yerde sürüklemesine karşı tepki gösteren kadınlar, saldırılara karşı öz savunmasının geliştirmesi ve en geniş kadın cephesi oluşturulması gerektiğini belirtti.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik polis baskını, belediye eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınması ile HDP'li milletvekilleri Besime Konca, Ayşe Acar Başaran, Dirayet Taşdemir ve KJA üyesi Ceylan Bağrıyanık'ın polisler tarafından darp edilerek yerde sürüklenmesine kadınların tepkisi büyüyor. Yeryüzü kadınlarından Nisan Atalay, bu saldırıların kadının örgütlü gücüne dönük saldırılar olduğunu değerlendirirken, kadınların öz savunmasını geliştirmesi ve en geniş kadın cephesi oluşturulması gerektiğini vurguladı.
'Kadın mücadelesi hedef alınıyor'
Kürdistan'daki abluka sürecinden bu yana kadın mücadelesinin hedef alındığını belirten Nisan, "Bütün bu baskı politikaları, kadının örgütlülüğünden korkmanın göstergesidir. Belediyelere kayyım atanması ile birlikte yine kadınların kazanımlarının hedef alındığı çok açıktır. Belediyelerin kadın birimleri kapatılıp, kadın eş başkanlar mesnetsiz iddialarla gözaltına alındı. Bu uygulamalarla kadınların sesi kısılmak istense de mücadeleyi birlikte örmeyi, birlikte büyütmek için emek vermeyi önceliğimiz haline getirdik" şeklinde dile getirdi.
'En geniş kadın cephesini oluşturmalıyız’
"Yerel yönetimler devletin her zaman korkusu oldu" diyen Nisan, öz yönetime ve öz savunmaya bu kadar müdahale eden devletin kadınları neden hedef aldığını bildiklerini kaydetti. Kadınlar olarak her zaman üzerlerine düşen dayanışmayı, öz savunmayı kuşanarak almaya devam edeceklerinin altını çizen Nisan, "Öz yönetim alanlarında kadınların mücadelesinin hedef alınması ve katledilen kadın gerillaların bedellerinin teşhir edilmesi kadın mücadelesinden korkulduğunun göstergesidir. Kadınlar olarak bu kirli savaşın karşısında duracak en büyük güç biziz. Bu yüzden en başından beri ifade ettiğimiz gibi en geniş kadın cephesini oluşturmalıyız" dedi.
'Demokratik hakların yok sayıldığı süreç'
Uzunca bir zamandır gidişatın kötü olacağının aşikar olduğunu vurgulayan HDP Kadıköy İlçe yöneticisi Nurten Karagöz de, "7 Haziran seçimlerinden sonra demokratik hakların yok sayıldığı bir süreç başlatıldı. Barış sürecinin rehavetine kapılarak kimi örgütsel meselelerde zaaflı davrandık. Bugün belediyelere kayyım atanması meselesinde verilen düşük refleksler bunun bir sonucudur" şeklinde altını çizdi.
'Direnmekten başka şansımız yok'
"Sistem her dönem sokakta olan insanlara, direnenlere dönük saldırı politikası ile cevap verdi" diyen Nurten, tüm bu saldırılara karşılık muhalif olan insanların bir arada olmasının çok önemli olduğunu belirtti. Bunun batıda çok başarılamadığına işaret eden Nurten, "Bugün gelinen noktada bizim bir arada olup direnmekten başka şansımız yok. Puslu bir dönemdeyiz. Kürdistan' da her gün katliam, tutuklama ve gözaltı var. Her dönem Kürt halkı bedeller öderken bizim batıda gündelik yaşama dair kaygılarla hayatlarımızı sürdürmemiz beklenemez" şekilde dikkat çekti.
'Direnmeyi Kürt halkından öğrendik, sürdüreceğiz’
Özyönetim direnişlerinin yeteri kadar sahiplenilmediği için belediyelere yönelik saldırılar gerçekleştiğine vurgu yapan Nurten, "Oysa ki öz yönetimlerin iki temel talebi vardı; demokrasi ve yerinden yönetim. Bütün bu demokratik taleplere karşılık AKP Hükümeti, yok etme politikası ile karşılık verdi. Bizler belediye eş başkanlarımızın gözaltına alınmasına karşılık direnişle cevap olmalıyız. Birlikte mücadelenin yol ve yöntemlerini hızlıca inşa etmeliyiz. Direnmeyi Kürt halkından öğrendik. Bu geleneği sürdüreceğiz" dedi.
(ce-dyc/mg)