KJK: Gün büyük direnme özgürlüğü sağlama günüdür
16:37
JINHA
HABER MERKEZİ - KJK Koordinasyonu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan baskın ve eşbaşkanlar ile KJA Dönem Sözcüsü Ayla Akat Ata'nın gözaltına alınmasının soykırımın bir paçası olduğunu belirterek, "Gün büyük direnme günü, varlığı koruma ve özgürlüğünü sağlama günüdür" açıklaması yaptı.
KJK Koordinasyonu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik baskın ve ardından gelen gözaltılara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kürt halkının örgütlü iradesini kırmak amacıyla tam bir soykırımcı savaş yürütüldüğü belirtilen açıklamada, "Geçen yazdan bu yana insanlık suçu teşkil eden her türlü katliamlarına rağmen Kürt halkının öz yönetim direnişini ezmeyi başaramayan Erdoğan ve AKP öncülüğündeki faşist dikta, saldırılarını boyutlandırarak tam bir topyekun soykırım savaşı geliştirmeye çalışıyor. Bu soykırımcı savaşa karşı topyekun direniş meşru olduğu gibi varlığını korumak ve özgürlüğünü sağlamak için tek yoldur" denildi.
'Saldırı soykırımın parçasıdır'
"Birinci Cumhuriyeti Ermeni soykırımı üzerinden inşa eden Türk devlet gerçeği, Kürt soykırımı üzerinden İkinci Cumhuriyeti geliştirmeye çalışmaktadır" şeklinde devam eden açıklamada, AKP'nin tam bir karşı darbe ile muhalefeti tasfiye etmeye çalıştığı kaydedildi. AKP politikaları önünde tek engelin Kürt halkının örgütlü gücü ve mücadelesi olduğunu vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Bugün Amed'de başta Özgür Kadın Kongresi (KJA), Büyükşehir Belediyesi ve Eşbaşkanları olmak üzere Kürt halkının ve kadınının örgütlü gücüne karşı gerçekleştirilen saldırının anlamı, halkımızın öz iradesini ve örgütlülüğünü tasfiye etmektir. Bu saldırının geçtiğimiz günlerde Amed'de toplanan Kürt halkının örgütlü kurum ve güçlerinin ortaya çıkardığı büyük direniş kararlılığına karşı geliştirildiği açıktır. Özellikle de Bakur'daki örgütlü kadın özgürlük mücadelesini temsil eden KJA ve Kürt halkının örgütlü kolektif iradesinin sembolü konumundaki Amed Büyükşehir Belediyesi'nden saldırı dalgasının başlatılması da aynı şekilde tesadüfi olmayıp tamamen sistematik ve planlı bir soykırım planının parçasıdır."
'Direnişi yükseltmeye çağırıyoruz'
AKP'nin öncülüğünde Kürt halkına karşı soykırımcı savaş yürütüldüğünü ve bunun altında Türk ulus-devletini İkinci Cumhuriyet biçiminde yeniden inşa etme arayışı olduğunu vurgulanan açıklamada, "Bu krizi açığa çıkartan ise, Kürt özgürlük hareketi öncülüğündeki demokrasi güçlerinin direnişi olmuştur. O nedenle de bu faşist cepheyi durdurmanın tek yolu faşizme karşı birleşik demokrasi cephesini güçlendirmekten geçiyor. Kürt kadınları olarak varlığımızı korumak ve özgürlüğümüzü sağlamak için öz irademize dayalı yürüttüğümüz direnişin öncülüğünü üstlenmiş durumdayız. Şehit Sevelerin, Fatmaların, Pakizelerin, Taybet Anaların, Nucanların büyük bedeller uğruna, 'Sonuç ne olursa olsun muhteşem olacaktır' inancı ile yükselttiği direniş bayrağı asla yere düşmeyip zaferi taçlandıracaktır. Kürt Kadın Özgürlük Hareketi olarak bu kararlılık ve iddia düzeyine sahibiz. Gün büyük direnme günü, varlığı koruma ve özgürlüğünü sağlama günüdür. Bu bilince sahip olup direnen başta her yaştan Kürt kadınları olmak üzere halkımızın büyük bir iradeye dayalı yükselttiği özgürlük mücadelesini selamlıyor, kader belirleyici bu günlerde faşist rejimi yıkacak hamlesel direnişi yükseltme çağrısı yapıyoruz."
(gc)