Şebnem Korur Fincancı’dan baskılara karşı mücadele çağrısı
13:51
JINHA
İSTANBUL- Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirilen ‘Adalet ve Özgürlük Nöbeti’nde konuşan TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "OHAL’den fırsatçılık yapıp avukat görüşünü bile kısıtlayan hükümete karşı yan yana duralım. Eğer dayanışma içinde olmazsak başka bir gün başkaları da yargılanacak” diyerek, mücadele çağrısında bulundu.
Aralarında Basın-İş, İHD ve KESK'in de bulunduğu emek ve demokrasi güçleri, Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklara karşı Çağlayan Adliyesi önünde başlattıkları "Adalet ve Özgürlük Nöbeti" devam ediyor. "Adalet ve Özgürlük İstiyoruz" pankartının açıldığı nöbette, "OHAL kaldırılsın", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "KHK uygulamalarına son verilsin", "Öğretmenime dokunma", "Adalet istiyoruz" dövizleri taşındı. Eylemde sık sık, "OHAL kalksın özgürlük istiyoruz", "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı. Eyleme TV10, Özgür Radyo, Özgür Gündem, Sağlık Emekçileri Sendikası, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve çok sayıda yurttaş katıldı.
'Cesur kalabilirsek mücadele edebiliriz'
İlk olarak söz alan Eren Keskin, Türkiye'de son zamanların en yoğun baskıları yaşandığını kaydetti. Eren, "Özgür gündem yazı işleri müdürü olarak 122 dava açıldı hakkımızda. Düşünce ve ifade özgürlüğü sağlanmadığı sürece silahlar konuşacak. Ancak cesur olursak mücadeleyi sürdürebiliriz" diye belirtti.
'Sağlıkçılar olarak yaşatmaya devam edeceğiz'
İstanbul Tabip Odası üyesi İncilay Erdoğan da, basın üzerindeki baskıların bir an önce bitmesini isteyerek Cizre'de tutuklanan doktor Serdar Kuni'ye değindi. İncilay, "Cizre'de belediyeye ait sağlık merkezinde çalışan arkadaşımız Serdar Kuni’nin tek yaptığı hekimlik görevinden ötürü tutuklandı. Biz sağlıkçılar olarak yaşatmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
'Devletsiz de halk kendini yönetebilir'
TV10 Yönetim Kurulu üyesi Turabi Kişin de, "Tekçi zihniyete karşı bir yaşamın var olabileceğini gösteren yayınlar yaptığımız için kapatıldık. Farklılıklara dönük tahammülsüz yaklaşımlarını basına dönük yaptılar. Biz ‘devletsiz de toplum kendisini ifade edebilir’ dedik. Büyük holdinglerin medya yayınları değil de toplumun kendi lokmasıyla kendisini kurabileceğini gösterdik. Yayın araçlarımız bir şekilde kuracağımıza inanıyoruz" dedi.
'Hak ihalelerine karşı el ele verelim'
Son olarak söz olan Şebnem Korur Fincancı, bugün yargılanan gazetecilere değindi. Ardından Şebnem, sözlerine şu şekilde devam etti: "Halkın haber alma hakkına ve basına yönelik yoğun baskılar var. Türkiye'nin tamamına yakını işkencelerden ve hak ihlallerinden habersiz çünkü basın emekçileri cezaevlerinde. Bu nedenle el ele verelim, haber alma özgürlüğü için basın emekçilerinin yaşadığı baskılar için mücadele edelim. OHAL’den fırsatçılık yapıp avukat görüşünü bile kısıtlayan hükümete karşı yan yana duralım. Eğer dayanışma içinde olmazsak başka bir gün başkaları da yargılanacak. Bu ülkede her alandan emek verenler baskıya maruz kalıyor. Bütün bu baskıları görmek zorundayız. Hak ihlallerine karşı mücadele edenlerin düşmanıdır bunlar."
Eylem bir sonraki hafta yapılacak olan özgürlük nöbetine çağrı yapılarak son buldu.
(ro/mg)