Bir çocuk, bir dut ağacı ve enkazlar arasında yiten bir can...
09:14
JINHA
MÊRDÎN - Kadri Barak 14 yaşındaydı ve Nusaybin'de direnişe de zulmede tanıklık etti. Çocukluğunun gölgesi dut ağacından bir parça bulmak için gittiği yıkıntılar arasında meydana gelen patlamada yaşamını yitirdi. Kadir'in ailesi medyada çıkan 'moloz toplamak için gitti' haberlerine tepki gösteriyor ve "Evinden bir iz aramak, çok sevdiği dut ağacından bir parça bulmak için enkaza bakmaya gitmişti. Devlet bizi öldürmeye devam ediyor" diyor.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde tarihi özyönetim direnişi ardından 'yasak' aylar geçmesine rağmen kaldırılmıyor. 6 mahalle yani kentin yarısı tel örgütler ardından bırakıldı ve her gün evler yıkılıyor. Rastgele süren yıkım ile insanların evleri ve anıları yok edilirken, evine eşyalarını almaya giden insanlar ise ölümle yüz yüze kalıyor. 5 ayda evlerine bakmak ve yıkıntılar arasında evinden kalanları çıkarmak için mahallelerine gidenlerden 7 kişi cisimlerin patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
'Kadir demir toplamaya gitmedi'
Son olarak; 18 Ekim Salı günü Dicle Mahallesi Sanayi Sitesi bölgesinde meydana gelen patlamada ağır yaralanan 14 yaşındaki Kadir Barak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kadir'in annesi Fehime Barak, çocuğunun moloz toplamaya değil, yıkılan evinden geriye kalanlara bakmak için gittiğini söyledi. Çocukların oyun alanlarına dökülen molozlara tepki gösteren Fehime, "Bugün diyorlar biz bombaları temizledik, bu kadar insan ölüyor. Nereden temizlenmiş, madem temizledin neden mahalleye atıyorsun? " diye sordu.
'Evinden kalanları görmek istedi'
Kadir'in yaşamını yitirdiği günü anlatan Fehime, "Kadir kardeşini okuldan almak için çıktı. Kardeşi geldi, Kadir gelmedi. Babası beni telefonla aradı, 'patlama olmuş, Kadri de yaralanmış' dedi. Hastaneye gittik, bize onu göstermediler. Daha sonra yaşamını yitirmiş ve Mardin'e götürdüler, biz de oraya gittik. Evine ya da anılarını bulmak için mahalleye gitmek istedi. Tek bildiğimiz Kadri'nin demir toplamaya gitmediğidir. Biz mahalleden çıktık, evimiz de gitti, canımız da gitti. Bu bombalar daha önce yoktu, evleri yıkmak için kullanıyorlar. Bugün 'biz bombaları temizledik' diyorlar ama bu kadar insan ölüyor" diye konuştu.
'Dut ağacını çok severdi onu bulurum diye gitti'
Kadir'in akrabası Naime Barak'ta "Kadir 'evimizi yapıp Nusaybin'de kalalım bir yere gitmeyelim' diyordu hep. Yıkılan evimizin bahçesinde bir dut ağacı vardı onu gölgesinde oturmayı çok severdi. Belki de çocukluğunun anısı olan dut ağacından bir parça bulurum diye gitti o yıkıntıların biriktiği yere" diye anlattı.
'Hala bizi öldürmeye devam ediyorlar'
Kadir'in ölümünden devletin iki kere sorumlu olduğunu söyleyen Naime, "O yıkıntılar arasındaki bombalar onların yıkım için kullandığı bombalar, Kadir onlar yüzünden yaralandı ama ondan sonrada hastaneye götürülmesini geciktirmişler. Eğer zamanında yetişseydi yaşayabilirdi. Evimizi yıktılar, çocuklarımızı öldürdüler hala öldürmeye devam ediyorlar. Devlet suç işliyor ve bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Biz istiyoruz ki bizimle birlikte olanlar bu davanın peşini bırakmasın, biz de bırakmayacağız " diye konuştu.
(ekip/fk)