Rezan Zuğurli: Lice asker ve korucu eliyle boşaltılmak isteniyor

09:13

Beritan Canözer/JINHA

AMED - Sık sık ilan edilen "sokağa çıkma yasaklarıyla" Lice'nin 90'lardaki gibi boşaltılmak istendiğini belirten Belediye Eşbaşkanı Rezan Zuğurli, özellikle korucular tarafından sistematik bir saldırı yürütüldüğüne dikkat çekti.

Diyarbakır'ın Lice ilçesine dönük 1990'lı yıllardan bu yana sistematik saldırılar sürerken, köy yakmaları, askerleri köye yerleştirme, köy halkını tehdit etme, asimile ve koruculaştırma politikaları yine devrede. Aralıklarla "sokağa çıkma yasağı" ilan edilen Lice'nin köyleri günlerce bombardımana tutulurken, halk tehdit ve işkencelere maruz kalıyor. En son 17 Ekimde Lice-Kocaköy-Hazro üçgeninde 14 köyde "sokağa çıkma yasağı" ilan edilirken köylerden 10'u Lice'ye bağlıydı. 2 gün süren yasakta, orman yangını başlarken, Yolçatı (Sise) mezrasında yangın yaşam alanlarına kadar ulaştı.

Köylere giriş çıkış engelleniyor

Köylülere giriş çıkış yasaklanırken, fiili yasak hala devam ediyor. Çağdaş, Yolçatı, Uçarı, Kayacık, Ortaç, Çavundur, Dolunay, Yalaza, Bağlan ve Kabakaya köylerinde korucuların köylere giriş çıkışların engellendiğini belirtti.

'Lice boşaltılmak isteniyor'

Direnişiyle bilinen Lice'nin insansızlaştırılmak istendiğini vurgulayan Lice Belediyesi Eşbaşkanı Rezan Zuğurli ise "Halkın evlerine gitmesi, kendi topraklarında yaşamlarını sürdürmeleri engellenmek isteniyor. Halkın yaşam alanları öldürülüyor, katlediliyor" dedi. 90'larda JİTEM, Hizbullah ve Kontrgerilla eliyle yapılmak istenenin şimdi asker, polis, korucu eliyle yaptırılmaya çalışıldığını ifade eden Rezan, "Tam bir DAİŞ politikası yürütülüyor. Halk bugün ne yaşadığını, neler olduğunu biliyor. Bunları önceden de yaşamış ve bu saldırılara yabancı olmayan bir halk var. Nasıl bir sürecin içerisinde olduklarını biliyorlar" diye vurguladı.

'Askerin yaptığını korucular yapıyor'

Halkın bağ, bahçe, evlerinin yakıldığını tüm bunlara rağmen kimsenin evini terk etmediğini dile getiren Rezan, son yasakla birlikte baskının daha da arttırıldığını belirterek şunları söyledi: "Önceden askerler yolları tutar ve yasak süresince köye gidiş gelişleri kontrol ederdi ama şuan bunu korucular yapıyor. Köylerine gitmek isteyenler korucular tarafından engelleniyor. Geçen gün köydeki yangını söndürmek için köye gitmeye çalışan itfaiye ekibimiz geri gönderildi. TEDAŞ çalışanlarımızı darp ettiler ve köy muhtarına saldırarak köye girmesini engellediler. Muhtarı darp etmişlerdi ve kırıklar ile morluklar vardı vücudunda. 2 gün önce sabah erken saatlerinde ellerinde silahlar ile Lice çarşı merkezine gelerek burada halkımızı tehdit ettiler. Bu hakkı nereden alıyorlar? Kim onlara bu fırsatı veriyor? Silahlarla ilçenin ortasında, köyde ve ya mahallede halkı tehdit etmek ne demektir? Biz gerçekten artık bazı şeyleri şaşkınlıkla izliyoruz ama şunu çok iyi bilsinler ki bu halk böyle sindirilmeyecek. Asla boyun eğmeyecekler."

'Bizi birbirimize düşman etmelerine izin vermeyeceğiz'

Sokağa çıkma yasaklarında halkın köyde ve ya ilçe merkezinde mahsur kaldığını ve insani olmayan muamelelere maruz kaldığını ifade eden Rezan, "Bugün koruculaştırılanlar bizim asimile edilmiş insanlarımızdır. Bizi bize düşman ederek bizi birbirimize kırdırıyorlar. Aynı köyde hem korucular hem de yurtsever halkımız yaşıyor. İki komşular ve iki komşuyu birbirlerine düşman ediyorlar. Zaten devletin en başından amacı buydu. Kürt halkını birbirine kırdırtmak istiyorlar. Halkın seçilmişleri olarak var olduğumuz sürece burada olacağız ve bu kıyımlara, kırdırmalara izin vermeyeceğiz. Burada halkımızın yanında durmaya devam edeceğiz" dedi.

(mm/gc)