Minbicli Şeyma'nın çarşafa karşı direnişi

09:09

Binevş Sarya/JINHA

MINBIC - Şeyma Qere Ehmed; karanlığın kadınlara bir kader gibi giydirilmeye çalışıldığı Minbic'te kara çarşaf giymemek için çetelerin işgali altındaki evinden çıkmamış. İki yıl sonra Minbic özgürleştikten sonra adımı dışarı atan Şeyma, "Şimdi özgür Minbic sokaklarındayım, özgürlüğümüzü kalıcılaştırmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü biz karanlığı yakından yaşadık" diyor.

Minbic'in DAİŞ çetelerinden temizlenmesi için başlatılan Şehit Komutan Faysal Ebu Leyla hamlesi 74 gün sonra 15 Ağustos'ta kentin özgürleşmesiyle sonuçlandı. Minbic'in özgürleştirilmesinde; tarihin belleğine özgürlüğe susamış kadınların zılgıtları, yaktıkları çarşaflar ve keyifle tüttürdükleri sigaralar kaldı. Şimdilerde Minbic'te dolaşırken, geçmişin izlerini de yeni bir yaşamın telaşını da görmek mümkün.

'İbret' olsun diye kent meydanında işkence ediliyordu

En fazla kadının baskı altına alındığı kentte, karanlığa mahkum edilmeye çalışılan kadınları sadece şehvet ve üreme makinesi olarak gören zihniyete karşı çıkan kadınlar ise işkence ve katliamdan geçiriliyordu. Şehir merkezinde geçerken kadınlar anlatıyor: "Kent meydanında ibret olsun diye itaat etmeyen kadınları; kamçılıyor, recm ediyor, soğuk yada sıcakta bekletiyorlardı" diye. "İtaatkar kadın yaratmak için uyguladıkları eğitim sistemi ise kadınlar nasıl köle olacağını öğretiyordu" diyen kadınlar, zorla ve parayla kadınları aşağılayan Şex'i dinlemeye mahkum edildiklerini dile getiriyor.

'Zorla kadınları aşağılayan eğitim'

Zorla eğitime götürülenlerden Nadiye Ebdul Hemîd şunları anlatıyor: "Kentimizi işgal ettiklerinde tüm camileri din okullarına çevirdiler. Mecburen gitmek zorunda kalıyorduk ve para veriyorduk. Bir Şex üst katta bize 'nasıl davranmamız gerektiğini' anlatıyordu. Bize cennete gitmek için çarşaf giymemizin gerektiğini ve asla erkeklere itiraz etmememiz gerektiğini söylüyordu. Ben hasta olduğumu için yüzümü kapatamıyordum, ancak onlar bunu anlamadan mecbur bırakıyorlardı. Doktora gittim rapor aldım ama yine inandıramadım. İşkence görmemek için mecburen o çarşafı kefen gibi her gün giyiyordum."

'Bir daha kaybetmemek için...'

"Dünyada birçok renk var Allah niye yarattıklarına bu renkleri yasaklasın ki. Kadını kara bir çarşafa mahkum edenler kendi kölelerini yaratıyordu" diye sözlerini devam eden Nadiye, "Minbic'te kadınları karanlık bir kefene hapsetmişlerdi. O yüzden özgürlüğü en çok biz kadınların coşkuyla karşıladık. Biz kadınlar hala o günler aklımıza gelince kabuslar görüyoruz. Ama aydınlık günleri bir daha kaybetmemek için mücadele ediyoruz" diyor.

Şeyma evden hiç çıkmadı

Kara çarşafla gerici eğitim sistemine mahkum edilenlerden Şeyma Qere Ehmed ise çetelerin işgaline ve dayatmalarına farklı bir şekilde direnmiş. "Asla kara çarşaf giymedim oy yüzden evde çıkmıyordum, okula gitmem için her seferinde beni tutukluyor ve işkence yapıyorlardı ama onların verdiği eğitimi ve kara çarşafı istemediğim için kendimi eve kapattım" diyen Şeyma, "Sokaklarda başı kesilmiş insanlar, çetelerin zulmünü görmek istemiyordum o yüzden sokağa çıkmıyordum. Minbic özgürleştikten sonra ilk dışarıya çıktım. Şimdi özgür Minbic sokaklarındayım, özgürlüğümüzü kalıcılaştırmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü biz karanlığı yakından yaşadık" diye belirtiyor.

(fk)