JINHA

İSTANBUL - 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamaları ile birlikte kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken kadınlar, "Otobüslerde atılan tekmeler, şort veya etek giyene din adı altında çekilen nutuklar bunların fazlaca OHAL'den, demokrasi nöbetlerinden gelen bir şımarıklık olduğunu düşünüyorum" dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte hak ihlalleri de artarken, özellikle kadınlar kendilerini yaşanan bu süreçte güvende hissetmiyor. OHAL birlikte yaşanan hukuksuzluğa dikkat çeken tiyatrocu Çiğdem Sayın, "İktidar hiçbir zaman kadın sorunuyla ilgilenmedi, kadınlar olarak görünmez hale geldik. Darbe döneminde yaşanan güç gösterileri, atmosfer olarak toplumda gereksiz öz güven patlaması, erkeklik patlaması olduğunu düşüyorum" şeklinde konuştu

'OHAL ile kadına yönelik şiddet arttı'

Çiğdem, OHAL uygulamalarının ardından kadınlara yönelik baskının daha çok arttığını dile getiren Çiğdem, "Direk bireyler ile alakası henüz günlük yaşamda karşımıza çıkmadı, daha planlı organize kuruluşlar üzerinde ilerliyor. Özellikle yandaş bir kitlenin kabaca rahat davranıyor olması OHAL'in göstergesidir. Otobüslerde atılan tekmeler, şort veya etek giyene din adı altında çekilen nutuklar bunların fazlaca OHAL'den, demokrasi nöbetlerinden gelen bir şımarıklık olduğunu düşünüyorum" sözlerini kullandı.

'Süreç herkes için tedirgin bir hal almaya başladı'

Psikoloji öğrencisi Elif Akdemir de, OHAL uygulamaları ile cezaevlerinde artan hak ihlallerine dikkat çekti. Elif, "Bakırköy Cezaevine görüşçü olarak gidiyorum, OHAL'den sonra artan hak ihlallerine karşı görüş bitiminde tutsaklar oturma eylemi yapıyor. Cezaevinde kadınlara yeterli kitap verilmiyor, tedavileri aksatılıyor, fiziksel şiddet uygulanıyor, OHAL süreci ile beraber çok fazla hak ihlalleri yaşanıyor. OHAL dönemi bahane edilerek hapishanede bulunan tutsaklara, muhaliflere, kadınlara, sol kesime saldırmaya başladılar. Sokaklarda kadınlar yürürken özel harekat polislerini görünce yollarını değiştirmeye başladılar, süreç herkes için tedirgin verici bir hal almaya başladı" diye ifade etti.

'Kadınlar OHAL'i hep yaşıyordu'

Nezahat Alkan da konuşmasında şunları dile getirdi: "OHAL, olağan üstü koşullar, olağan üstü baskı, iktidar açısından olağanüstü özgürlük, istediği kanun hükmünde kararnameye çevirmek demek. Toplumun her kesimini ilgilendiren bir konunun kadınları etkilememesi mümkün değil. Kadınlar bu ülkede OHAL dönemi dışında da zaten olağanüstü hali yaşıyorlar."

(bk/mg/fk)