'Umutsuzluğu' aşmak için BİKG konferansa çağırıyor

09:06

Öykü Dilara Keskin/JINHA

İSTANBUL - Bu yıl 6'ncı konferansına hazırlanan BİGK, "Savaşın sonuçlarından biri de yalnızlaşma, herkesin kendi köşesinde tek başına hissetmesi, izole olması. Ama savaşın ve yükselttiği şiddetin, otoriterleşmenin bedellerini farklı şekillerde olsa da hepimiz ödüyoruz. Bunları birlikte konuşmak, ilk önce yalnızlaşma ve bunun getirdiği umutsuzluğu aşmamızı sağlar diye umuyoruz" diyerek tüm kadınları konferansa çağırdı.

Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan savaşa karşı mücadele yürüten Barış İçin Kadın Girişimi, "Kadınlar Barışta Israrcı: "Olağanüstü" Hayat Deneyimlerimiz Işığında Geleceğimizi Konuşuyoruz" şiarıyla 6'ncı konferansına hazırlanıyor. Kadınlar konferans ile yaşanan şiddet ortamına karşı daha yaşanılabilinir bir dünya için kadınlarla buluşmayı amaçlıyor. Konferans, 30 Ekim Pazar Günü Karaköy'de bulunan Mimarlar Odası'nda gerçekleştirilecek.

'Hep birlikte mücadele yöntemlerini düşüneceğiz'

BİKG'den Feride Eralp, konferansta deneyimler ve hakikat paylaşımlarıyla, "Şimdiye dek savaş kararları da barış kararları da bizi yönetenler tarafından, tepeden alınmış olan ülkemizde biz kadınların alttan alta bir barış inşa etmesi neye benzer, nasıl olur?" diye kendilerine soracaklarını belirtti. Savaşlarla, darbelerle erkek şiddetin herkesin tahammülsüzleştiği bir hayatın var olduğunu ifade eden Feride, "Bu konferansta tüm bunlar üzerine konuşacağız, tartışacağız ve gündeliğimiz içerisinden hep birlikte mücadele yöntemleri düşünmeye çalışacağız" dedi.

'Birlikte yola koyulmak istiyorsak…'

Konferansta sunum ve panelin olmayacağını ifade eden Feride, "Hepimizin konuşacağı ve hepimizin tartışacağı bir konferans olacak. Çünkü hareket edemez hale geldiğimiz bu ortamda bir hareket yaratmak, birlikte yola koyulmak istiyorsak bunu hepimizin katkısıyla yapmak zorundayız" diye belirtti. Bu nedenle şiddetin farklı boyutlarını yaşayan kadınları konferansa çağırdıklarını ifade eden Feride, "İlk bölümde hep birlikte savaşı, yaşadıklarımızı, deneyimlerimizi konuşacağız. İkinci bölümdeyse bu deneyimler üzerinden ortaklaştığımız alanları genişleterek hem kendimizi güçlendirmek hem de dayanışmayı önceleyerek içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda neyi nasıl yapabileceğimize dair cevaplar bulmaya çalışacağız" ifadelerinde bulundu.

'Barışı kurmayı düşüneceğiz hep birlikte'

Amaçlarının kısa ve uzun vadede yapabilecekleri konusunda ortak bir hat örmek olduğunu ifade eden Feride, bu konferansla yeni bir yol haritası çıkarmayı umut ettiklerini söyledi. Feride, "Ama birkaç saat içerisinde yol haritası çıkarmak da çok kolay bir iş değil elbette. Kadınlar olarak savaşı nasıl yaşadığımıza, hayatlarımızı her alanda nasıl değiştirdiğine dair ortak bir söz, bunun üzerinden de barışı kurmak, demokrasiye ve hayatlarımıza sahip çıkmak için yol düşüneceğiz hep birlikte" şeklinde konuştu.

'İlk önce umutsuzluğu aşmamız gerekiyor'

"Son zamanlarda her alanda direnme gücü bulmakta zorlanıyoruz. Yan yana gelmenin, birlikte söz söylemenin güçleştiği, insanların umutsuzluk nedeniyle sessizleştiği bir dönemdeyiz" diyen Feride, "Savaşın sonuçlarından biri de yalnızlaşma, herkesin kendi köşesinde tek başına hissetmesi, izole olması. Ama savaşın ve yükselttiği şiddetin, otoriterleşmenin bedellerini farklı şekillerde olsa da hepimiz ödüyoruz. Bunları birlikte konuşmak, ilk önce yalnızlaşma ve bunun getirdiği umutsuzluğu aşmamızı sağlar diye umuyoruz" dedi.

'Çağrı için destek bekliyoruz'

Konferansın kadınlara ve translara açık olduğunu söyleyen Feride, "Antakya'dan Artvin'e, Çanakkale'den Şırnak'a, Gever'e, Nusaybin'e farklı şehirlerden kadınları davet etmeye çalışıyoruz. Suriyeli mültecilerle çalışanlardan, belediyede çalışanlardan, olağanüstü hal sürecinde hedef alınan basın çalışanı kadınlardan, eğitim alanında çalışanlardan yani birçok farklı alandan kadınları özellikle çağırıyoruz konferansımıza" diye belirtti. Farklı çevrelerin konferansta olmasıyla daha kapsamlı bir yol haritası çıkaracaklarını kaydeden Feride, konferansın çağrısını yaygınlaştırmak amacıyla herkesin desteğini beklediğini ifade etti.

'Yaraları iyileştirmek için mücadele etmek zorundayız'

Feride son olarak şunları dile getirdi: "Hepimiz bedenlerimizde ve ruhlarımızda açılan yaralarla yaşıyoruz; cezaevinde olanımız da, cezaevi önünde nöbet tutanımız da, işinden olanımız da, çeşitli suçlamalara maruz kalanımız da, yakınını kaybedenimiz de yakınını kaybedeni tanıyanımız da, evi yıkılanımız da evi yıkılanın acısını seyretmek zorunda bırakılanımız da, suyuna, yoluna, deresine, ilçesine, parkına sahip çıkanımız da… Bu yaraları iyileştirmek için hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Adaletin ve hakikatin esas olduğu bir toplum için birlikte çalışmaya başlamak umuduyla."

(bk/mg)