Kadın STK'larının çoğunluğu HDP ile ilişkileniyor

09:07

JINHA

HABER MERKEZİ - Türkiye'de kadın STK'larının oynadığı role ve karşılaştıkları sorunlara ışık tutmak amacıyla "Türkiye'de Sivil Toplum ve Kadın Kuruluşları: Temel Bulguların Özeti" başlıklı tez sonucu raporuna göre STK'ların partilerle ilişkilenmesinde HDP ilk sırada yer alıyor. Tez çalışmasına katılan 38 kuruluştan 19'u kadın hakları yanlısı ve cinsiyet eşitlikçi bir ideolojiyi benimsemesinden dolayı BDP/HDP ile ilişkilendiğini söylüyor.

Ulster Üniversitesi Doktora sonrası araştırma görevlisi olan Jessica Leigh Doyle, Türkiye'de kadın STK'larının oynadığı role ve karşılaştıkları zorluk ve sorunlara ışık tutmayı amaçla, 2013-2014 yıllarında "Türkiye'de Sivil Toplum ve Kadın Kuruluşları: Temel Bulguların Özeti" başlıklı doktora tezi hazırladı. Tez, 7 aylık süreyle Türkiye'nin 7 bölgesinden kuruluşlarla toplam 38'inin kadın sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan röportajla gerçekleşti. Tez, kuruluşlara ve faaliyet alanlarına genel bakış, kadın kuruluşlarının rolü, mali durum, kadın kuruluşları arasında işbirliği, siyasi sistemle ilişkiye genel bakış, STK'lar ve hükümet/devlet, STK'lar ve Avrupa Birliği, STK'lar ve siyasi partiler başlığı olmak üzere toplam 9 başlık altında ele alınarak hazırlandı. Hazırlanan tezin sonuç raporunda ise kadın kuruluşlarının faaliyet alanlarının amaç ve hedeflerinden önceliklerinin cinsiyet eşitliği ve kadın haklarını iyileştirmek olduğuna değinilerek, yasal haklar, eğitim, istihdam, cinsiyete dayalı ayrımcılık ve kadına şiddet gibi kadın sorunlarına ilişkin toplumu bilinçlendirme aktivitelerinin de yapıldığı belirtildi.

STK'lar kadın haklarını iyileştirdi

Çalışmanın içeriğine ilişkin bilgilerin yer aldığı raporda, kadın STK'ları arasında büyük oranda fikir birliğinin oluştuğu belirtilerek, "Çalışmada yer alan 37 kuruluşun 23'ü (62.2%) kadın STK'larının kadın haklarını iyileştirdiğini söylerken 12 tanesi (32.4%) kadın STK'larının sorunlarla karşılaşmalarına rağmen bu konuda bir ölçüde etkili olduklarını belirtti. Sadece 2 kuruluş (5.4%) kadın STK'larının ülkedeki kadın haklarını geliştirmediğini söyledi. Kuruluşlardan bir tanesi bu soruyu cevaplamadı" diye kaydedildi.

Raporda, kadın kuruluşlarının Türkiye'deki kadın STK'ları arasındaki ayrılıklar yaşanması ve devletin ve devletin gücünün kadın kuruluşları üzerindeki olumsuz etkisi noktaların birleştiği belirtildi.

Kadın mücadelesinde işbirliği

Türkiye'de kadın kuruluşlarının iş birliğinin önemine dikkat çekilen raporda, "Bu durum bir kez daha farklı etnik, siyasi ve/veya dini arka planlardan gelen kuruluşlar arasında bile güçlü bir işbirliği temeli olduğunun işaretini vermektedir. Halihazırda veya geçmişte farklı arka planlardan kadın kuruluşlarıyla işbirliği örneği veren kuruluşların sayısı 29 (73.6%) idi. Fakat yine de yakın ülkelerde yürütülen benzer çalışmaların bulgularıyla karşılaştırıldığında bu rakam oldukça yüksektir. Örneğin, Mısır'daki STK'lar hakkında yapılan benzer bir çalışma röportaj yapılan 60 kuruluşun sadece bir tanesinin başka bir kuruluşla işbirliği yaptığını ve ülke çapında kadın STK'ları arasında işbirliği çabasının belgelenmiş sadece bir tane örneği olduğunu bulmuştur" denildi.

'Hükümet cinsiyet eşitliğine karşı'

Kadın kuruluşlarının büyük bir çoğunluğunun bir çeşit siyasi sistemle (hükümet/devlet/AB/muhalefet partileri) etkileşim halinde olduğu belirtilen raporda, hükümetle olumsuz etkileşimlere yer verildi. Raporda şunlar belirtildi: "Hükümetle ilişki kuran 24 kuruluşun çoğunluğu deneyimlerini genellikle olumlu olarak tanımlarken (toplamda 11; 45.8%) 7 kuruluş (29.2%) hem olumlu hem de olumsuz deneyimler sebebiyle ilişkilerini 'karmaşık' olarak nitelendirdi. Altı kuruluş (25.0%) tamamen olumsuz bir deneyim yaşadıklarını belirtti. Olumsuz deneyimler STK'ların taleplerine hükümet tarafından verilen yetersiz yanıtlar, kuruluşlara karşı hükümet baskısı ve/veya hükümetin genel olarak cinsiyet eşitliğine karşı olduğu görüşünü kapsadı."

Kuruşların çoğunun hükümetin İslami ideolojiye sahip olanları desteklediğini düşünmekte olduğuna yer verilen raporda, "Kuruluşlara göre bu tür örgütlere maddi ve materyal destek sağlayarak, politika tartışmalarına onları daha aktif şekilde dahil ederek ve/veya hükümet yanlılarını hükümetin görüşlerini ve çıkarlarını yansıtan kadın kuruluşları kurmaları için destekleyerek bu durum yaratılmıştır" diye kaydedildi.

Devletin fikirlerini topluma yayma noktasında kuruluşları desteklediğine değinilen raporda, devletin kendi görüşlerini paylaşan kuruluşları güçlendirme ve devlet gücüne meydan okuyan kuruluşları zayıflatarak ötekileştirdiği ifade edildi.

STK'ların çoğu BDP/HDP ile iletişime geçti

Raporda STK'ların muhalefet partileriyle iletişime geçme dağılımlarına yer verilerek, büyük bir çoğunluğun BDP ile iletişime geçtiği söylendi. Raporda, "Siyasi muhalefet partileri ile ilişki kuran kuruluş sayısı hükümet veya AB ile ilişki kuran kuruluş sayısından daha azdır; 38 kuruluştan sadece 18'i (%39.5). Bunun birincil nedeni çoğu muhalefet partisinin kadın hakları ve/veya kadın kuruluşlarına destek vermemesi olarak verilmiştir. Muhalefet partileri ile ilişki kuran kuruluşlardan büyük bir çoğunluğu (12/15) o zamanki BDP/HDP ile irtibata geçmiştir. Üç kuruluş CHP ve iki kuruluş ise MHP ile irtibat kurmuştur" denildi.

BDP kadın hakları ve cinsiyet eşitliği yanlısı

BDP'nin kadın hakları ve cinsiyet eşitliği yanlısı olduğu ifade edilen raporda, "Çalışmaya katılan 38 kuruluştan 19'u (yüzde 50.0) BDP/HDP'nin kadın hakları yanlısı bir ideolojiyi benimsediğini düşünmektedir. Bununla birlikte CHP'nin bu ideolojiyi benimsediğini düşünen kuruluş sayısı sadece ikidir (yüzde 5.3). Kuruluşlardan hiçbiri MHP'nin özellikle kadın hakları yanlısı bir ideolojiye sahip olduğunu düşünmemektedir. Kalan 17 kuruluştan 4'ü (yüzde 10.5) AKP'nin kadın hakları yanlısı bir ideolojiyi benimsediğini düşünürken, 1'i (yüzde 2.6) DSP'nin bu ideolojiye sahip olduğunu düşünmektedir. Kalan kuruluşlardan 12'si (yüzde 31.6) Türkiye'de hiçbir siyasi partinin kadın hakları yanlısı bir ideoloji gütmediğini söylemiştir" denildi.

(dk)