Rozerin Kalkan'a işkence devam ediyor!
12:57
JINHA
AMED - Gözaltında kaldığı süre boyunca cinsel işkenceye maruz kalan ve tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderilen, buradan da ailesine haber verilmeden kaçırılarak Niğde E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen Rozerin Kalkan'a işkence devam ediyor. Rozerin'in Gebze, Tarsus ve Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevlerine sevk talebi yer olmadığı gerekçesiyle reddedildi.
Mardin'de 11 Ağustos tarihinde evinden gözaltına alınan ve 9 gün boyunca Terörle Mücadele Şubesi'nde cinsel işkenceye maruz bırakılan Rozerin Kalkan 24 Ağustos'ta tutuklanarak, Mardin E Tipi Cezaevi'ne gönderilmişti. Tutuklandıktan bir hafta sonra kaldığı koğuştan "avukat görüşü var" denilerek alınan Rozerin, cezaevi ikinci müdürü olduğunu belirten bir kişi ve onun yanında olan şüpheli kişilerin yanına götürüldü. İsmi öğrenilemeyen bu kişi Rozerin'e "PKK seni öldürecek, seni başka cezaevine göndereceğiz" diyerek, sevk kağıdı imzalatmaya çalıştı. "Ailem burada bir yere gitmeyeceğim, can güvenliğimden ben sorumluyum. Kimse beni öldürmeye çalışmıyor" diyen Rozerin, bu kağıdı imzalamasına rağmen zorla kaçırılarak cezaevinden götürüldü.
Ailesi cezaevi idaresi, emniyet ve savcılığa başvuru yaparak kızlarının nerede olduğunu öğrenmeye çalıştı ve haber alamadı. Anne Şerife Kalkan iki hafta sonra kızı Rozerin'nin Niğde E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulduğunu öğrenebildi.
Rozerin, hücrede tek başına kaldığı Niğde Cezaevi'nden Gebze, Tarsus ve Diyarbakır Kadın Kapalı cezaevlerine sevk talebinde bulundu. Tek kişilik hücrede, en temel insani ihtiyaçlarını karşılayamadığı şekilde tecrit altında tutulan Rozerin'in sevk talebi cezaevlerinde yer olmadığı gerekçesi ile reddedildi.
BM'ye acil çağrı talebi
Cezasızlıkla Mücadele Birimi de Rozerin için Birleşmiş Milletler'e (BM) "acil eylem" çağrısında bulunmuştu. Yapılan çağrıda, uluslararası anlaşmalar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararlar doğrultusunda Rozerin'in uzun süre, tek kişilik hücrede, en temel insani ihtiyaçlarını karşılayamadığı şekilde tecrit altında tutulmasının işkence sayıldığı hatırlatılarak, işkencenin olağanüstü hal ya da terörle mücadele dahil, hiçbir şart altında kabul edilemeyeceğini vurgulandı.
(sg/dk)