Cezaevi müdürünün işkenceye yanıtı: Gardiyanlarımız erkek!

13:20

JINHA

İSTANBUL – Halkın Hukuk Bürosu avukatları, Silivri 9 No'lu Kapalı Kadın Cezaevi’ne sürgün edilen kadın müvekkillerinin gardiyanlar tarafından işkenceye uğradığını, bu durumu cezaevi müdürüne ilettiklerinde ise, "Gardiyanlarımız erkek, sorumlu olmayız" yanıtını aldıklarını aktardı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hak ihlalleri de artmaya başladı. Geçtiğimiz haftalarda İzmir Aliağa'daki Şakran Cezaevi'nde kadın tutsakların işkence gördüğü iddialarına bir yenisi de Silivri'den eklendi. Halkın Hukuk Bürosu, 10 Ekim'de Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden Silivri'deki 9 No'lu Kapalı Kadın Cezaevi’ne sürgün edilen kadın müvekkillerinin işkenceye tabi tutulduklarını aktardı.

'Göğüs uçları sıvı akıncaya kadar sıkılmış'

Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklamaya göre, müvekkilleri Sevcan Adıgüzel'in slogan attığı ve havalandırmadan kendi rızasıyla içeri girmek istemediği için işkenceye maruz kaldığı belirtilerek, "Kafası duvarlara vurulmuş, bu esnada müvekkilimizin burnundan kan gelmiş. Yine müvekkilimizin göğüs uçlarından sıvı akıncaya kadar sıkılarak hem işkence yapılmış hem de kadınlık onuru aşağılanarak taciz edilmiştir. Yine müvekkillerimize hücre içinde bulunan dikiş iğneleri batırılarak acı çektirilmiştir. Müvekkillerimizin anlatımına göre bu işkenceyi yapan gardiyan o kadar ileri gitmiştir ki diğer kadın gardiyanların uyarısıyla durdurulmuştur. Müvekkillerimiz halen bu işkencenin fiziki ve psikolojik etkisini taşımaktadır" denildi.

Aynı hapishanede ikinci işkence olayı

Kübra Sünnetçi adlı müvekkillerinin de aynı hapishanede işkenceye uğradığı ifade edilen açıklamada, "Kolları arkaya doğru ters çevrilerek kelepçelenmiş, bu haldeyken kolları bükülmeye, daha fazla acı çektirilmeye çalışılmış, sonra aniden yere atılarak, büyük ihtimalle bileğinin kırılmasına yol açılmıştır. İhtimal diyoruz çünkü üzerinden iki gün geçmesine rağmen, şişen sağ kolunda tam olarak ne olduğunun tespiti yaptırılmamıştır. Müvekkil hayat deneyimiyle bileğinde kırık olduğunu düşünmektedir" diye belirtildi.

Tekirdağ'daki 1 No'lu F Tipi Cezaevi’nde de işkence uygulamalarının olduğuna dikkat çekilen açıklamada, talepler ise şöyle sıralandı: "Kitap yayın sınırlamalarına son verilmesi; 10 saatlik sohbet hakkının uygulanması; sürgün sevklere son verilmesi; kanser hastası Mesude Pehlivan'ın tedavisinin sağlanması ve tahliye edilmesi."

Müdürün yanıtı: Gardiyanlarımız erkek sorumlu olmayız!

Hukuk bürosunun avukatları, bu olaylara ilişkin görüştükleri hapishane müdüründen, "Söyleyin direnmesinler. Burası erkek hapishanesi, gardiyanlarımız da erkek. Olacaklardan biz sorumlu olmayız" yanıtı aldıklarını belirtti. Yetkililerin işkence vakalarını reddeden açıklamalarının doğru olmadığı ifade edilen açıklamada, olayların tanıklarla ve Adli Tıp raporlarıyla sabit olduğu kaydedildi. İşkencelere son verilmesi istenen açıklamada, işkencenin insanlık suçu olduğu ve zamanaşımına uğramadığı hatırlatıldı.

(mg/fk)