JINHA

İSTANBUL – Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi’nde yaşamını yitiren BÖG-KÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesi 101 gün sonra ailesine verildi ve doğduğu topraklarda mor bayraklarla uğurlandı. Eylem Ataş’ın ailesi kendilerini yalnız bırakmayanlar için bir teşekkür mektubu yayımladı.

Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi’nde yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri-Kadın Özgürlük Gücü (BÖG-KÖG) savaşçısı Eylem Ataş'ın (Cemre Heval) cenazesi 101 gün sonra ailesine verildi ve doğduğu topraklarda 7 Ekim tarihinde kadınların omuzlarında mor bayraklarla uğurlandı. Eylem Ataş’ın ailesi bir mektup yayımlayarak, Eylem’in cenazesinin alınması için kendilerini yalnız bırakmayan başta kadın örgütleri olmak üzere tüm baskılara rağmen seslerini duyuran muhalif basına teşekkürlerini iletti.

Eylem Ataş’ın ailesi tarafından kaleme alınan mektup şöyle:

“Merhaba 101 gün süren acımıza ve öfkemize yüreğini ortak eden değerli dostlar ve kurumlar. Bu bir teşekkür açıklamasıdır. Kardeşimiz/Kızımız Eylem Ataş (Cemre Heval) 101 günlük zulmün ardından doğduğu topraklara geldi. Ona olan son görevimizi siz değerli dostlarımızın destekleri ve yardımlarıyla yerine getirmiş olduk. Eylem bizim olduğu kadar sizlerin de kardeşi, evladı, yoldaşıdır. O yaşamıyla ve bu hayattan ayrılışıyla ‘Bütün kardeşler aynı anneden doğmaz’ sözünün somut karşılığı oldu. Yaşarken Ortadoğu topraklarında Kürt, Arap, Êzidî kardeşleriyle yan yana enternasyonalizm bayrağını taşıdı, yaşama vedasıyla her ulustan Anadolu halklarını topraklarına gömülmek vasiyeti için bir kıldı. 'Ve vakur bir damla olmak dalga için. Katılmak okyanusa aşk için, isyan için…’ dedi, 27.06.2016 tarihinde Minbic Faysal Ebû Leyla Hamlesi’nde bir damla olarak katıldı kardeşlik denizine. Ve o gün zalimin zulmüne karşı yeni bir bayrak dalgalandırdı. Onun istediği Çukurova’ya gelmekti. Sizler yani bizler omuz omuza verdik insanlık için, insanlık düşmanlarına karşı mücadeleyi bu zorlu süreçte. Ve zalimin zulmü varsa bizimde yüreğimiz var dedik ve koydu tüm kardeşler yüreğini orta yere. OHAL dinlemeden verdi tüm kardeşler mücadeleyi. Bu süreçte kafasını toprağa gömenlere inat mor, kızıl, sarı-kırmızı-yeşil rengi alan koştu zalimin üzerine. Ve sonunda getirdiler topraklarına Cemremizi. Ve yıldızlara giderken yine gösterdi birlikte mücadele etmenin, kararlılığın ve inattın gücünü.

Bu nedenle başta Birleşik Devrimci Parti Genel Başkanı Sayın Ufuk Göllü ve şahsında tüm Devrimci Partililere, Mor ve kızıl renkleri ile Yeryüzü kadınlarına ve Eylem’in kız kardeşlerine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş sahsında tüm HDP’lilere, Adana Milletvekilimiz Meral Danış Beştaş şahsında tüm vekillerimize, bize destek veren dost ve akrabalarımıza, Bedrettin Akdeniz, Mahir Arpaçay, Aziz Güler ve Heval Yeşilgözün değerli ailelerine ve burada tek tek yazamadığımız tüm kardeşlerimize omzumuza konan bir el zulme inat yanımızdaki soluk olmalarından dolayı teşekkür ederiz. Sesimizi tüm baskılara rağmen duyuran Umut Gazetesi, JINHA, Özgür Gündem, Atılım, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet ve Azadiya Welat gazetelerine, Radyo Dünya, Özgür Radyo ve Radyo Ses’e, DİHA ve ETHA’ya teşekkürlerimizi sunarız.”

(mg/fk)