JINHA

ANKARA - 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği avukatı İlke Işık, katliamın gerçekleştiği saat 10.04'te ailelerin polislerin küfür, hakaretlerine maruz bırakılarak darp edildiğini belirtti. Anmaya izin vermeyerek Ankara'yı savaş alanına çevirdiklerini kaydeden İlke, “Katliamla ilgili sorumluluğunu yerine getirmeyen devlet, anmaya izin vermeyerek bir kez daha herkesin büyük bir acı üzüntü duymasına neden oldu” dedi. Aileler inatla direndiğini söyleyen İlke, 10 Ekim davasının da bu umudun adı olacağını kaydetti.

10 Ekim katliamının birinci yılında Ankara Tren Garında yapılmak istenen anmaya izin verilmemesini ve polis saldırısını değerlendiren 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği avukatı İlke Işık, katliamın birinci yılında anmanın aileler, emek örgütleri ve katliama ses çıkaran tüm insanlar için çok önemli olduğunu kaydetti. Ailelerin ve diğer insanların sadece katliamın gerçekleştiği yerde bir anma yapmak istediklerini belirten İlke,"Ülkenin dört bir yanından aileler ve yaralılar gelmişti. Ankara'da katliamın olduğu günden bu yana her ay gar meydanında anma yaptık. Hiçbirinde de sorun yaşamadık, anmaları gerçekleştirdik ama kitle örgütleri ve sendikalarla anmanın birinci yılında belirlediğimiz programdan sonra ilginç bir şekilde anmaya izin verilmeyeceği söylendi. Dün çok korkunçtu, Ankara sanki bir savaş varmış gibiydi. Garın etrafı çok geniş, bir alandan kapatıldı aileler içeri giremedi" dedi.

'Ankara'yı savaş alanına çevirmeyi tercih ettiler'

Polislerin elinde belirli isimlerin olduğunu, girmek isteyen ailelerin de kimin yakını olduğunu kimlikleriyle ispatlaması gerektiğini vurgulayan İlke, "İçeri bir kısım aile girdi. Katliamın gerçekleştiği saat 10.04 itibarıyla aileler orada polisle boğuşuyorlardı. Kitle örgütleri içeri girelim anmayı yapalım diye tartışmak zorunda bırakıldı" diyerek sonunda bir kısım ailenin büyük bir zorlukla içeri girdiğini dile getirdi. Ailelerin içeri girerken hakaret, küfür ve saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken İlke, kitleyi içeri almadıklarını hatırlattı.

İlke ailelerin geldiği sırada yaşananları şöyle anlattı:

"Polis ailelere gaz sıktı, küfür ve darp etti. O gün 10 Ekim katliamının birinci yıl dönümünde yüz insanın hayatını kaybettiği, 500 insanın yaralandığı çok büyük bir katliamda katliamın gerçekleştiği yerde ailelerin ve yaralıların ve bütün insanların bir karanfil bırakmasına izin vermediler. İnsanların derdi; ölenleri anmak ve tekrar barış ve demokrasi talebini bir kez daha haykırmaktı. Ama bunun yerine Ankara'yı savaş alanına çevirmeyi tercih ettiler. Çok üzücüydü. Bir yıldır biz, devlet ve devlet sorumluların bu katliamda sorumluluğu olduğunu söylüyoruz. Gereken önlemler alınmadı, devlet gerekli hassasiyeti göstermedi diyoruz. Hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralılarla ilgilenmedi. Devlet yetkilileri onların halini bile sormadı diyorduk. İşte birinci yılın sonunda anmaya da izin vermediler. Bütün tabloya baktığımızda katliamla ilgili sorumluluğunu yerine getirmeyen devlet anmaya izin vermeyerek bir kez daha orada herkesin büyük bir acı üzüntü duymasına neden oldu."

‘Bu zihniyetle mücadele edeceğiz'

Yasaklamaların hiçbir anlaşılır ve izah edilebilir bir tarafı olmadığının altını çizen İlke, bir yıl boyunca her ay yapılan anmada bir sorun yaşanmadığını da hatırlattı. Bütün bu sorumlulukları birinci yılında yapılan muameleyle de birleştirdiklerini vurgulayan İlke, "Devletin sorumluluğun üstüne bir de birinci yılda anmaya izin vermemek de eklenmiş durumda" dedi.

7 Kasım'da görülecek ilk duruşmayı hatırlatan İlke, orada daha güçlü ve kalabalık olacaklarını söyleyerek, "Anmada bir yandan çok büyük bir üzüntü yaşadı aileler, çocuklarını kaybeden annelere, eşlerini kaybeden kadınlara, kızlarını kaybeden babalara saldırdılar ama aileler yan yana durdu. Israrla Yüksel caddesine gelerek basın açıklaması ve anmayı gerçekleştirdi. Bir yandan böylesi bir mücadelenin de günüydü. Yaptırmak istemediler ama her şeye rağmen inatla aileler direndi. 10 Ekim davası bu umudun ve inadın adı olacak. Anmamıza bile izin vermeyen zihniyete rağmen yan yana durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

(he/sy)