Şırnak Cezaevi'nde kadın tutsaklara çifte işkence

09:07

Aysel Işık/JINHA

ŞIRNEX- Şırnak'ta "sokağa çıkma yasağı" başlaması ile T Tipi Cezaevi'nde kadın tutsaklar üzerinde baskı ve şiddet politikaları artırıldı. Hak ihlallerini aktaran avukat Büşra Demir, "Kadınlar hastalandıklarınıda revire çıkarılmıyor. Hijyen ihtiyaçları giderilmiyor. Bunun önüne geçilmesi için tüm kesimlerin ayağa kalkması gerek" dedi.

"Sokağa çıkma yasağı"nın başladığı 14 Mart'tan bu yana kuşatma altında olan Şırnak'ta T Tipi Cezaevi'ndeki tutsaklar da hak ihlalleriyle karşı karşıya. Tutsakların yasağın başladığı günden bu yana aileleriyle dahi görüşemediği bilinirken, tutsaklar, devam eden 'sokağa çıkma yasağı' ve cezaevlerinde artan baskı ve hak ihlallerine karşı süresiz dönüşümlü açlık grevine başladı. Cezaevindeki uygulamalar nedeniyle son olarak 28 Eylül'de isyan çıkmış ve çocuk koğuşunda çıkan yangında iki çocuk yaşamını yitirmişti.

Özelde kadın tutsaklar ve çocuklara yönelik yaşanılan sorunlar OHAL'in başlaması ile daha ciddi bir boyuta ulaşmış durumda. İHD avukatlarından Büşra Demir, "Türkiye'deki cezaevleri zaten başlı başına sorunlarla dolu. Ancak 14 Mart 2016'da Şırnak'ta sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte Şırnak T Tipi Cezaevi'ndeki tutsakların hayatını artık çekilmez kılacak hak ihlalleri yaşanmaya başladı. Mesela yasak ilanından sonra biz cezaeviyle neredeyse 2,5-3 ay hiç bir şekilde irtibata geçemedik. Aileler haftada bir görüş olmasına rağmen, ayda bir açık görüş olmasına rağmen yasak nedeniyle görüşe gidemediler. Yasağın bu yönde tutsakların üzerinde zincir halinde bir ihlal bir etkisi oldu" diye aktardı.

'Kadın tutsakların revire götürülmesi yasak'

Cezaevi yönetimin en çok da kadın tutsaklar üzeride baskı uyguladığını ifade eden Büşra, "Kadın olmalarından ileri gelen bazı özgün ihtiyaçları oluyor. O dönemde kantinden kendi özel ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşıyorlardı. Cezaevi yönetimiyle iletişim kuran sözcüler başka cezaevlerine sürgün edildiler. Bu da tamamen onların sorunlarını dile getirmelerini engellemeye yönelik bir girişimdi. Kadın tutsakların çoğunun hastalıkları vardı. En basitinden revire götürülmek için bile 1-1,5 ay beklemek zorunda kaldılar. Hastaneye götürülmeme bahaneleri ise sokağa çıkma yasağı idi" diye belirtti.

'Bu faşizan uygulamaların önüne geçilmesi gerek'

14 kişilik koğuşlarda sürgünler nedeniyle kadınların sayısının 8'e düştüğünü belirten Büşra, kadın tutsaklara ilişkin şu bilgileri aktardı: "Geçen hafta yaptığım bir görüşmede kadın arkadaşlar bir gazeteden aldıkları resmi odalarına astıkları için tüm koğuştaki kadın arkadaşlara 11 günlük hücre cezası verildiğini söylediler. Bu da ne kadar keyfi uygulamaların söz konusu olduğunu gösteriyor. Bu kadınların zaten zor olan şartlarını daha da zor hale getiriyor. Şırnak Cezaevi'nde bulunan, aslında Türkiye'nin tüm cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların sesi olmamız gerekiyor. Yaşadıkları sorunları dile getirmemiz, davalarının takipçisi olmamız lazım. Kamuoyu olarak bu faşizan uygulamaları sona erdirmek için baskı oluşturmamız gerekiyor" diye konuştu.

'Koğuşlarda kapasitenin dışına çıkıldı'

Başlatılan FETÖ operasyonları ile cezaevi kapasitesinin aşıldığını belirten Büşra, "400-500 kişi FETÖ operasyonu adı altında tutuklanıp Şırnak T Tipi Cezaevi'ne gönderildiler. Normalde cezaevi kapasitesi 1100 -1200'dür ve koğuşlar 14 kişiliktir. Ama bu tutuklamalardan sonra koğuşlar 20 kişiye çıkarıldı. Birçok tutsak yerde yatıyordu. Arkadaşlarımızın spor yapma alanları sosyal etkinlik alanları hobi alanları FETÖ'den tutuklananlar için koğuş haline getirildi. Bu durum siyasi tutsakların sosyal aktivitelerinin önüne geçti" dedi.

'İşkenceler yüzünden 2 çocuk yaşamını yitirdi'

Şu an 12 Eylül'den farksız uygulamalar olduğunu belirten Büşra, "OHAL'le topluca FETÖ tutukluları cezaevlerine konulunca siyasi tutsaklar sürgün edilmeye başlandı. Çocuk koğuşlarında onların sorunlarını dile getirmek için seçtikleri sözcüler de sürgün edilmeye başlandı. Ve bu uygulamayla çocukların kaldığı koğuşlarda neler olduğuna dair iletişimimiz kesildi. Bu olayın ardından Şırnak T Tipi Cezaevi'nden Seyit Rıza Şaran ve Cegerxwin Akdeniz'in bu şekilde hayatını kaybetti" diye aktardı.
Büşra 190'a yakın siyasi tutsağın bu olayın aydınlatılması için 3 günlük açlık grevine başladığını da ekledi. Tutsakların talepleri ise çocukların nasıl hayatlarını kaybettikleri ve etkin bir soruşturmanın yürütülmesi.

(gc)