JINHA

ANKARA – 10 Ekim’in birinci yıl dönümünde çok az ailenin gar önünde anma yapmasına izin verilirken, alana alınmayan yakınlar ile kurumlar polis barikatı önünde açıklama yaptı. Açıklama sonrası, gar alanından barikatın önüne gelmeye başlayan ailelere “Bu meydan kanlı meydan” sloganları atılırken polis saldırdı. Barikatın önündeki kitleyle bulaşacak aileler gazdan etkilenerek fenalık geçirdi. Ankara’nın dört bir yanında polis saldırısı sürerken, aileler ile birlikte kitle Kızılay’da toplandı.

10 Ekim 2015’te Ankara’da yapılacak Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı katliamın birinci senesinde, Türkiye’den ve Kürdistan’dan pek çok insan, katliamın birinci senesinde saldırının gerçekleştiği yer olan Ankara Tren Garı’na alınmadı. Polis ekipleri, katliamın gerçekleştiği saat 10.04’te tren garı önünde yapılacak olan gar önündeki anmaya yalnızca katledilenlerin “birinci dereceden” yakınlarının kimlik kontrolü alınacağını bildirildi. Helikopterler Ankara semalarında havalanırken, Numune Hastanesinden Tren Garına giden yolda kurulan .TOMA ve çevik barikatlarının önündeki yurttaşlar ise anma alanına “kimlik işkencesiyle” alınmamalarına isyan etti.

Polis saldırısında çok sayıda yaralı ve gözaltı

Bu sırada polisler, tepki gösteren yurttaşlara TOMA ve biber gazıyla saldırdı. Çok sayıda insan işkenceyle darp edilerek gözaltına alınırken, kitlenin bir kısmı ara sokaklara dağıldı. Polis saldırısı sırasındada yaralananlar olurken, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Milletvekilleri Nursel Aydoğan, Burcu Çelik Özkan, Hüda Kaya barikatın önüne geçti.

Çok az sayıda yakın gar önünde

Gar önündeki anma alanına ise katledilenlerin çok az sayıda yakını ile bazı kurumlardan temsilciler katılarak, katliamın gerçekleştiği saat 10.04’te hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Katledilenlerin isimlerinin yer aldığı alana karanfil bırakan kitle, yasa ve anmaya izin vermeyen devlete tepki göstererek, “Katilsiniz” diye isyan etti.

Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarından bazıları ise fenalık geçirerek ambulansa taşındı.

Polis barikatı önünde açıklama

Anma alanına alınmayan kurum temsilcileri, çok sayıda yakın ile yurttaşlar ise polis barikatı önünde açıklama yaptı. 10 Ekim’deki mitingde çağrıcı olan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMOBB), Türk Tabipler Birliği (TTB) ile birlikte 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, siyasi parti ve örgütler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş ve HDP’li vekiller ile siyasi parti ve oluşumlardan temsilciler polis barikatı önündeki açıklamada, anma engeline tepki gösterdi.

‘Barikat önünde direniyoruz’

Burada açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, “Dört bir yanda bize yönelik gerçekleştirilen ablukanın başındayız” dedi. Barikatın başında direneceklerinin altını çizen Lami, “Elbette ailelerimiz bugün 1 yıllık duygu yoğunluğunu yeniden yaşıyorlar. Ama biz kurumlar, siyasi örgütler, meslek örgütlerinin sembolik olarak orada yeri yoktur. Bizimle beraber barikatın önünde direnerek gitmeyen aileler ve dernek yöneticileri de burada. Bu ortak duruşu bugün de hayata geçirdik. 1 yıl önce tam da bugün savaş, çatışma ve kaos üzerinden kendi geleceğini kurmak isteyen AKP ve Saray, katliamlarla bu ülkenin demokrasi talebini sindirmeye çalışmıştır” diye konuştu.

10 Ekim’de katledilenleri bir kez daha anan Lami, “Onları unutmadık unutmayacağı. Eğer onları unutursak yüreğimiz kurusun” dedi.

‘Bıraktıkları miras bizim için emanettir’

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, “Halkımız için ödememiz gerek bir can borcumuz varsa iktidar sahipleri bilsinler. Onlar saraylarında korkuyor olabilirler ama biz cesurca halkımız yanında direnmeye devam ediyoruz. Bunu faturasını biz değil sizin gibi kepazeler ödüyor. Bu ülkeyi kan gölüne çeviren AKP iktidarı ve onun işbirlikçisi IŞİD ödeyecek. Bu ülke kurtulacaksa 1 yıl önce bu garda, bu meydanda hepimizin onurunu temsil edenlerin temsilinde kurtulacak. O gün burada olanlar hiçbir çıkar ve hesap gütmedi. Bize büyük bir miras emanet bıraktılar ve o mirasları bizim için talimattır. O talimatın gereği yerine getirilecektir” ifadelerinde bulundu.

‘Bu önlemleri 10 Ekim’de almadınız’

Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli de, polis barikatına tepki göstererek, “Burada yitirdiğimiz arkadaşlarımızı, evlatlarımızı anmak için aldıkları barikatları bizleri yıldıramaz” dedi. İsyan eden Faik, “Eğer bugün hükümet ve devlet 10 Ekim’de o alanda bu önlemleri almış olsaydı belki o gün katliam olamayacaktı. Ama bugün onları anmak için güvenlik önlemleri aldılar. O alan bürokrasiye açık ama biz ailelere kapalı. Biz o yasakçı zihniyeti tanımıyoruz. Ve yoldaşlarımızla birlikte o alana girmek için mücadele vereceğiz. Katilleri biliyoruz, tanıyoruz” dedi.

Aileler çıkarken polis saldırdı!

Numune Hastanesinden Tren Garına giden yolda kurulan polis barikatının önünde toplanan gruba üçüncü bir saldırı gerçekleşti. Konuşmaların ardından barikat önüne, gar alanındaki aileler gelmeye başladı. Bu sırada katliamın gerçekleştiği andaki gibi barikatın önünde “Bu meydan kanlı meydan” sloganları atılırken, polis barikatın önüne gelen ailelere saldırdı. Barikatın önündeki kitleyle bulaşacak aileler gazdan etkilenerek fenalık geçirdi.

Çok sert şekilde gerçekleşen polis saldırısında barikat önündeki kitle dağılmaya başladı. Saldırı devam ederken, dağılan kitle barikat önünde toplanmaya çalıştı.

Çatışmalar sürüyor

Dağılan kitleye Gençlik Parkı, Hipodrom, Abdi İpekçi, Tandoğan, Ulus, Atatürk Bulvarında buluşan gruplara, polis saldırıda bulundu. Ulus hastaneler bölgesindeki gruba yönelik gerçekleştirilen saldırı, Adbi İpekçi Parkı ve Sıhhiye tarafına kadar yayıldı. Tandoğan'da toplanan gruplara da sert müdahalede bulunan polis, özellikle kadınlara yerlerde sürükledi. Dağılmayan gruplar da Kızılay'a doğru hareket ederek, polisle çatışmaya başladı. Ankara Adliyesi önündeki kitleye ise polis çok sert saldırıda bulundu.

Biber gazıyla yapılan saldırıda avukatlar Gülşen Uzuner, Didem Ünsal, Hülya Yıldırım, Alişan Şahin ve Onur Yaylacı darp edilerek gözaltına alındı. Saldırılar sırasında çok sayıda kişi yaralandı.

Kızılay’da toplanıldı

Sıhhiye'ye yayılan çatışma ve saldırılar ise, Ziya Gökalp caddesi üzerinden Cebeci'ye doğru yayıldı.

Ankara’nın dört bir yanında polis saldırısı sürerken, aileler ile birlikte kitle sloganlar eşliğinde Kızılay’a yürüyüşe geçti. Kızılay’da Yüksel caddesinde bir araya gelen kitle, hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyarak “10 Ekim’i unutma, unutturma”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Ankara’nın hesabı sorulacak”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları attı. Burada yapılan açıklamada 10 Ekim anmasına yapılan saldırı kınandı.

Açıklama, sloganlar eşliğinde sürüyor.

(de-he/sy)