JINHA

AMED - İsveç Enstitüsü tarafından Mısır'da 6 farklı ülkeden gelen kadınların katılımıyla düzenlenen, KJA'nın da yer aldığı kadın buluşmasında çatışmalı ortamlarda kadının rolü ve savaş deneyimleri konuşuldu. Gerçekleşen tartışmalarda yoğun olarak, Rojava devrim modeli etrafında kadınların çok daha güçlü durarak ortaklaşması ve her ülkedeki kadın gücünün uluslararası bir dayanışmaya dönüşmesi üzerinde duruldu.

İsveç Enstitüsü tarafından Kolombiya, Filistin, Libya, Irak, Yemen ve Kürdistan'dan kadınların katılımıyla Mısır'da 4 Ekim tarihinde başlayan ve 4 gün süren kadın buluşması gerçekleştirildi. BM'de yer alan kadınlar ve KJA bileşenlerinin de yer aldığı buluşmada kadınlar, yaşadıkları savaş deneyimlerini paylaşarak, kadın mücadelesinin nasıl büyütülmesi gerektiğini tartıştı.

4 gün boyunca sırasıyla deneyim paylaşımı, yaşanan çatışmalı ortamda kadının rolü, eğitim içerikli paylaşımlar yapıldı. Buluşmaya katılanlardan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, tartışmalarda daha çok Filistin ve Kolombiya'ya yer verildiğini belirtti. Besime, özellikle Kolombiya'da yapılan barış antlaşmasının ardından yaşanan referandum sürecinin yoğun olarak tartışıldığını söyledi.

Rojava kadın devrimi konuşuldu

Besime, "Farklı ülkelerde yaşanan kadın deneyimlerinin paylaşılması bizler açısından önemliydi. Rojava'da kadın öncülüğünde yaşanan devrim ve Kürdistan'da yaşanan çatışmalı süreçte gündem maddeleri arasındaydı. Bizler de yaşadığımız deneyimleri orada bulunan kadınlarla paylaştık. Soruların yoğunlaşan bir diğer yanı ise KJA ve Kürt kadın hareketinin yaşanan savaş ortamında yer alma biçimi ve kadınların kendisini nasıl örgütlediği noktalar oldu" dedi.

Çatışmalı süreçlerde kadının rolü

Kadının özerk örgütlenme, kongreleşme süreçlerinin geniş olarak ele alındığını ifade eden Besime, Mısır'da bulundukları süreç içerisinde Filistinli kadınların Gazze ablukasını kırma ve Gazze'ye girme girişimlerinin olduğunu söyledi. Besime, kadınların güncel konular üzerinde ve Suriye deneyimi üzerine tartışma yürüttüklerini kaydetti. Kadınların bugün yaşanan savaşın taraflarının kimler olduğu, masayı kuranların kimler olduğu ve bu alanlarda kadınların rol alması gerektiği noktasının konuşulduğunu aktaran Besime, "Arabulucu olanların aslında çatışma tarafı haline geldiği ve bugüne kadar yaşanan çatışma süreçlerinde çok güçlü çözümlerin gelişmemesinin nedenleri üzerinde duruldu. Tüm çatışma süreçlerinde kadınların güçlü yer almama durumu, izin verilmeme durumu üzerinde durduk. Kadınların yaşadığı deneyimler üzerinden sorular gelişti ve bu deneyimler doğrultusunda eksikliklerin farkına vardık" diye konuştu.

'Rojava modeli etrafında kenetlenilmesi gerektiğini vurguladı'

Farklı yerlerden gelen kadınların tartışmalarda buluştuğu ortak noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Besime, "Çatışmalı süreçlere hem de çözüm süreçlerine kadın haklarını korumak için kadınların demokratik, ekolojik bir yaklaşımla yer alması gerektiği vurgulandı. Birçok ülkede anayasal çalışmalar yapılmış ancak hayata geçmemiş ve bu nedenle bu kapıları zorlamak gerektiği söylendi. Rojava'daki deneyimin aslında Ortadoğu ülkelerini demokratik çözüme ve kadın özgürlükçü çözüme çok daha yakın bir model olduğu kaydedildi. Bu nedenle Rojava devrimi modeli etrafında kadınların çok daha güçlü durması ve ortaklaşması tartışılan önemli başlıklardandı. Parça parça her ülkede kadın gücü var ancak bunun uluslararası bir dayanışmaya dönüşmesi bizim önerimizdi ve gelen kadınlar tarafından takdir edildi. Tüm dünya kadınlarına çağrıda bulunacak bir kadın kurultayının oluşması noktasında önerilerimiz oldu. Her ülke kendi yerelinde yapacağı planlamanın ne olacağını açıkladı" diye kaydetti.

(be/dk)