Sebahat Tuncel: Gever katliamı iktidarın Kürt politikasının yansıması

13:55

JINHA

AMED - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Yüksekova'da 4 sivilin polislerce katledilmesini Kürt halkını potansiyel suçlu gören siyasetin yansıması olarak olduğunu söyledi. Sebahat, "Gever'deki katliam AKP politikası ile Erdoğan'ın söylemlerinden bağımsız değil. İç savaş çıkarmak isteyenler Gever'den çıkarmak istiyor. Bu olay bir polisin tutuklanmasıyla kapatılmaz. Arkadaki karanlık gücün de ortaya çıkmasını istiyoruz" dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, 147 gün sonra tahliye edilen Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek ile birlikte Genel Merkez Danışma Bürosu'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak konuşan Kamuran, 5 ay önce hukuksuz bir şekilde savcıda ifadesinin olmasına rağmen gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı ve tutuklama gerekçesi olarak da geçmiş dönemde Türkiye'de yaşanan çatışmalı süreç, Ortadoğu'da hükümetin politikalarını eleştiren konuşmaları olduğunu vurguladı. Kamuran Yüksek, tutuklanmasının tamamen siyasi olduğunun altını çizdi.

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, Yüksekova'da 4 sivilin katledilmesi ve siyasal gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sebahat şunları söyledi: "Arkadaşımız hukuksuzca gözaltına alınıp tutuklandı. Önümüzdeki süreçte olmazsa olmazı demokratik siyasettir. 9 Ekim uluslar arası komplolunun yıl dönümüdür. O dönemde Ortadoğu'ya bir müdahale olduğunu görüyoruz. Komploda parmağı olanların bugünkü koşullarda daha net bir şekilde ortaya çıktı. Sayın Öcalan komplo sonucu Türkiye'ye getirildiği günden bu yana Türkiye'nin geleceği için çaba gösteren kişidir. AKP tarafından bu süreç sekteye uğratılmış. 2013 yılında başlatılan çözüm süreci son bir buçuk yıldır ülkenin yaşadığı savaş durumu her şeyi özetliyor. Biz bir an önce Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanmasını istiyoruz. Türkiye'nin demokratik çözümü Kürt sorunun çözümüyle olur. Savaş kazananı yok ama barışta her kes kazanır. Kolombiya'da hala barışta ısrar etmesi çok değerli ve kıymetlidir. Umuyoruz ülkemizde de böylesi bir çözüm olur ve AKP bu uygulamalarından vazgeçer.

Gever'de bir katliam yaşandı. Bu katliamın yaşanmasında sebebiyet verenlerin hesap vermesi gerekir. Kürt halkını potansiyel suçlu gören siyasetin yansımasıdır. Bu AKP'nin politikası ve Erdoğan'ın söylemlerinden bağımsız değildir. İç savaş çıkarmak isteyenler Gever'den çıkarmak istiyor. Bu olay bir polisin tutuklanmasıyla kapatılmaz. Arkadaki karanlık gücün de ortaya çıkmasını istiyoruz. Devlet güçlerinin yaptığı katliamlarda cezasızlık bugün Gever'de de ortaya çıkarsa sorunun daha da derinleşir.

Her gün bir katliamla geçiyor. Yarın da 10 Ekim'dir. Hala Ankara katliamı aydınlatılmış değildir. Ankara, Suruç, Amed, İstanbul'da yaşanan katliamlarda ortaya konulan somut bir şey yoktur. Bunların devletten bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Devletin katliamı engellemek yerine zemin sunduğu çok nettir. Bütün bunların toplamına baktığımızda AKP eliyle gerçekleştiğini çok net bir şekilde görüyoruz. Bunlar olmamış olsaydı bugün daha güzel günleri konuşurduk. Ama şimdi savaşı, darbeleri, KHK'leri konuşuyoruz. Darbeciler meclisi bombaladı, AKP şimdi bunu siyasi olarak yapıyor. Meclis işlemiyor çalıştırılamıyor. Meclis KHK'lerle işletiliyor. Temel hakların ortadan kaldırıldığı bir süreci yaşıyoruz. Şuan Türkiye açık bir cezaevine dönüşmüş durumda."

(sg-ma/fk)