JINHA

AMED/ ELÎH - İHD üyeleri ve kayıp yakınlarının her hafta Cumartesi günü "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla gerçekleştirdiği eylem, 400'ncü haftasında Diyarbakır ve Batman'da devam etti.

DİYARBAKIR

Her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Kayıp Yakınları bu hafta 400'üncü hafta dolayısıyla Cegerxwin Kültür Sanat Merkezi'nde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" talebi ile gerçekleşen eyleme Kayıp Yakınları, İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri ve üyeleri, DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, Diyarbakır belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Barış Anneleri Meclisi, MEYA-DER, Baro yönetici ve üyeleri, HDP Milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kayıpların fotoğraflarının yer aldığı büyük bir pankart yere serilirken, aileler ellerinde kayıplarının fotoğraflarını taşıdı.

'Etnik temizlik yapıyorlar'

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, İstanbul'da 602 haftadır ailelerin Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışını hatırlatarak, "Adalet arayışından vazgeçmeyenler demokrasinin inşasında umut veriyor. Kayıplara neden olanlar istiyor ki hesap sorulmasın. Hakikatlerin açığa çıkarılmasını istemiyorlar. Adaletin yerine gelmesi, insanların yaralarının sarılması için gerçek bir özgürlüğün ve barışın sağlanması gerekmektedir. Yeni kayıplar yeni faili meçhuller yaşanıyor. Kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için 83 ülke imza atarken Türkiye bu sözleşmeyi imzaladı. AKP hükümeti asimilasyon politikalarını yürüterek katletme politikalarının devamcısı olmaktadır" dedi.

Şırnak'ta özyönetim direnişi sırasında mahallesini ve toprağını terk etmeyen ve kendisinden 27 Mayıs'tan bu yana kendisinden haber alınamayan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in dün Kerkük'te ortaya çıkması, açıklama yapmasına değinen Sebahat, "Hurşit Külter'i her gün sorduk. 13 gün gözaltında kalmış ve buna dair bir açıklama dahi yapılmadı. Biz onların mücadelesinin devam etmesi yönünde destekçiyiz. Türkiye Kürt halkının varoluş mücadelesine savaşla karşılık veriyor. Sağlık emekçileri, eğitim emekçileri yalnızca Kürt oldukları için görevden alınıyorlar. Devlet OHAL bahanesi ile etnik temizlik yapmaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

'Yaşıyor olmasına yas tutacaklar'

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da düşüncelerini dile getirerek, "Faili belli ama henüz bulunmayan Tahir Elçi katliamının da bugün burada konuşulması gerekilenlerden olduğunu söylemek gerek. Herkesin gözleri önünde işlenen bir cinayet var ama devlet tek bir suçlu bile bulmuş değil. Biz oysaki katilini çok iyi tanıyoruz. Bizler ki binlerce insanımızı kaybetmişiz ve hala kemiklerini arıyoruz. Hurşit Külter'in ortaya çıkmış olmasına bile tahammül edilmiyor. Yaşıyor olmasına yas tutulacak neredeyse. Biz her şeye ve herkese rağmen mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

'Adaletin olmadığı yerde barış da olmaz'

400'üncü hafta dolayısıyla kısa bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak da, "Tek beklentimiz faillerin bulunması ve adaletin tecelli etmesidir. Bu direnişin kıymeti bilinmelidir. Bu eylem barışa davettir. Adaletin olmadığı yerde barışın da olamayacağını biliyoruz. Bu nedenle önce devletin kayıplarımızın faillerini bulması ve yargılaması gerekiyor. Önce adaletin sağlanması gerekiyor. Ben ailelerimizin direnişini kutluyorum. Bizim için asıl önemli olan da tüm baskılara rağmen 400 haftadır usanmadan kayıplarını arayan annelerimizin, ailelerimin direnişidir" diye konuştu.

'Nefesim yetene kadar faillerin yakasında olacağım'

Kayıp yakınlarından Nezire Baran da kısa bir konuşma gerçekleştirerek, eşinin kayboluş hikayesinden bahsederek şunları kaydeti: "Bir gün arkadaşıyla beraber evden çıktı ve bir daha kendisinden haber alamadık. Kayıp olması ile birlikte karakola haber verdik ve bize eşimin PKK tarafından kaçırıldığını söylediler. Biz biliyoruz ki devletin elindedir ve onlar kaybetmiş. Yıllarca baskı ve şiddet gördük ama onların baskısından, şiddetinden, kirli siyasetinden korkmuyoruz. Ne olursa olsun mücadelem son bulmayacak. Nefesim yetene kadar hem eşimin hem de tüm kayıpların faillerinin yargılanması için alanlarda olacağım. Kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz."

BATMAN

Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen eyleme gelen kayıp yakınları ellerinde faili meçhulde kaybedilenlerin fotoğrafları ile katıldı. İnsan hakları savunucuları eylemin 400'ncü haftası nedeniyle kayıp yakınlarına kırmızı karanfil dağıttı. İHD Batman Şube Sekreteri Devran Yıldız, Şırnak'ta 27 Mayıs'ta gözaltına alınan ve 134 gün boyunca akıbeti sorulan Hurşit Külter şahsında, esas olarak mücadelenin sürdüğünü ve zorla kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması için de mücadelenin devam edeceğini söyledi. Devran, "Hurşit Külter'in yaşadığını ve sağlıklı olduğunu bilmek biz insan hakları savunucuları açısından sevindirici bir haberdir. Bu mücadele sonuç alınıncaya dek devam edecektir" diye kaydetti.

İhsan Kavak'ın hikayesi paylaşıldı

Eylemde ise 1993 yılında kaybedilen İhsan Kavak'ın kaybediliş hikâyesi paylaşıldı. Yıldız, "Başaran Taksi durağında Toros binek arabasıyla çalışırken 24.05.1994 tarihinde bir şahıs taksi durağına gelerek taksi ile bir yere gitmek istediğini söylemiş. Duraktan ayrıldıktan sonra bir daha görülmemiştir. Söz konusu araba olaydan 15 gün sonra Batman İpragaz Mahallesi'nde bulundu, kendisinden ise hiçbir haber alınamadı" dedi.

(ekip/dk)