Cumartesi Anneleri: Dargeçit JİTEM davasında adalet sağlansın

13:29

JINHA

İSTANBUL - Adalet arayışlarının 602. haftasında bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 21 yıl önce aralarında çocuklarında bulunduğu Mardin'in Dargeçit ilçesinde gözaltında kaybedilen 7 kişinin hesabını sordu. Eylemde, "Dargeçit JİTEM davasında yargıçlar görevini yerine getirsin; hukukun üstünlüğü ve adalet sağlansın" denildi.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 602'inci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartı açan ve üzerine kırmızı karanfiller bırakan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Bu haftaki eylemde 21 yıl önce Mardin'in Dargeçit ilçesinde gözaltında alınarak kaybedilen Davut Altunkaynak (12), Seyhan Doğan (13), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21) ve Süleyman Seyhan (57)'ın hesabı soruldu.

'Adalet arayışımız devam ediyor'

Eylemde ilk sözü 1993'de kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya, babasının kaybediliş hikayesini anlattı. 23 yıldır adalet arayışlarının devam ettiğini dile getiren Şerif, "Radyo ve televizyonların KHK ile kapatılmasına da dikkat çekerek, "Kanallar, radyolar susturuluyor. İktidar bitiremediği noktada asimilasyon politikalarını devreye sokuyor" dedi. Şerif'in ardından konuşan 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, "Bizler yakınlarımızı kaybedenlerden hesap sormaya devam edeceğiz. Erdoğan 'Bizim zamanımızda kayıplar olmadı' diyor. Peki senin zamanında katledilenler ne olacak, biz onların da hesabını soracağız" şeklinde konuştu.

'Kayıplarımızı bulana kadar mücadele edeceğiz'

Dargeçit'te 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Davut Altunkaynak'ın kardeşi Kazım Altunkaynak, "Ağabeyim 12 yaşında kaybedildi, 21 yıl sonra bir kuyuda bulduk onun kemiklerini. Kayıplarımızı ve adaleti istiyoruz" sözlerini ifade ederken, annesi Hayat Altunkaynak ise gönderdiği mektubunda, "Her hafta orada olduğumu hissediyorum. Hepinizin sayesinde onun kemiklerini buldum. Bütün kayıplar benim çocuklarımdır. Tüm kayıplar bulanana kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'Kaybedenleri biliyoruz'

Dargeçit'te kaybedilenlerden Abdurrahman Coşkun'un annesi Hediye Coşkun da gönderdiği mektupla duygularını dile getirdi. Hediye'nin mektubunda şu sözler yer aldı: "Devlet çocuklarımızı kaybetti. Kemiklerini bulduk, kaybedenleri de biliyoruz. Kaybedenlerin ceza almasını istiyoruz. Çocuklarımızı bulduk ama mücadeleyi bırakmayacağız."

'Adalet arayışımız yargı eliyle engelleniyor'

Konuşmaların ardından İHD İstanbul Şubesi adına basın metnini okuyan Zeynep Kınalı İpek, 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından ilan edilen OHAL uygulamalarına dikkat çekerek, "Söyledik, söylemeye devam edeceğiz; OHAL geçmişte sorunlarımızı çözmek yerine ağırlaştırdı, ülkeyi hukuksuzluk batağına sürükledi. Bugün de OHAL, sorunlarımızın çözüm yolu değildir ve derhal kaldırılmalıdır. Artık yeter! Failleri aklama faaliyetine dönüşen kayıp davalarında hukuk işletilsin. Dargeçit JİTEM davası önceki kayıp davalarında olduğu gibi, adalet ve hakikat arayışımızın yargı eliyle engellenmesi pratiğinin bir parçasına dönüştürülmesin; yargıçlar görevini yerine getirsin, hukukun üstünlüğü ve adalet sağlansın" diyerek, adalet taleplerini haykırdı.

(ekip/mg/dk)