Gurbetelli'nin ardılları: Kalemi asla yerde kalmayacak
09:09
Gülfidan Ataman/JINHA
İSTANBUL - Türkiye'nin ilk kadın genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz'ün yaşamını yitirişinin yıldönümü olan 7 Ekim aynı zamanda Kürt Kadın Gazeteciler Günü. Bugünün anlam ve önemini anlatan Gurbetelli'nin ardılı kadın gazeteciler, "Gurbetelli bize mücadele etmeyi öğretti bizler de O'nun kalemini asla yerde bırakmayacağız" dedi.
"Yüreğini nakşettiği dağlarda" 7 Ekim 1997 tarihinde yaşamını yitiren Türkiye'nin ilk kadın genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz'ün ardından yüzlerce kadın gazeteci O'nun bıraktığı mücadele mirasını devraldı. Dicle Haber Ajansı (DİHA) İstanbul muhabirlerinden Necla Demir, kadın mücadelesinin en önemli temsilcilerinden olan Gurbetelli'nin gazetecilerin yürüdüğü yolu aydınlattığını belirtti. Necla, "Özgür basın geleneğinin dünden bugüne ne tür koşullardan ve süreçten geçtiğini hepimiz biliyoruz. Apê Musa ve Gurbetelli Ersöz ile başlayan özgür basın geleneği, Maxmur'da çetelere karşı elinde kamerası ve fotoğraf makinası ile direnirken yaşamını yitiren Deniz Fırat'la devam etti. Verdikleri mücadele yolumuza ışık oldu" diye belirtti.
'Gurbetelli'nin mücadelesi sayesinde yazıyoruz'
Necla, Gurbetelli'nin kalemi ve kamerası ile verdiği mücadelenin sonucu olarak bugün kadın gazetecilerin haber yazdığını ve kameralarını taşıdığını söyledi. Necla, "Sindirme ve baskı politikalarına rağmen dağlarda mücadelesini taçlandırmış bir kadındır Gurbetelli. Bizim şuan verdiğimiz mücadele onun niteliğini taşıyor. Şuan özgür basın çalışanları olarak, DİHA, JINHA ve basın alanında mücadele veren tüm kadınlar onun verdiği mücadele doğrultusunda şuan haberlerini yazıyor ve kamerasını taşıyor" sözlerine yer verdi.
'Gurbetelli'nin mücadele mirası direnişle taçlandırılmalı'
Tüm baskılara karşı Gurbetelli'nin bıraktığı mirasın direnişle taçlandırılması gerektiğini ifade eden Necla, AKP tarafından OHAL ilanının ardından Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile çok sayıda muhalif televizyon ve radyoların kapatıldığını hatırlatarak, "Evet yaşanan süreç çok karanlık. Gerçekleri yansıtan basının sesini kısmak için yürütülen operasyonlara karşı biz kadın gazeteciler olarak Gurbetelli'nin bıraktığı yoldan devam etmeliyiz. Kadın mücadelesini kalemimize ve kameralarımıza sarılarak daha da yükseltmeliyiz" çağrısında bulundu.
'Gurbetelli'nin mücadele yaşamını kimliğime nakşedeceğim'
Jin Haber Ajansı (JINHA) İstanbul muhabirlerinden Rojda Oğuz ise, şunları belirtti: "Kadın gazeteciliğin öncülerinden olan Gubetelli Ersöz için elbet idol kavramını kullanmak benim için eksik kalan bir tanım olacaktır. Özellikle basına yönelik baskıların bu kadar ayarsızca yürütüldüğü bu günlerde bunları söylemek ayrıca onur verici bir duruştur. Gerçek ve kadın eksenli haberciliği benimsemiş bir kadın savaşçının izinden gitmek, kalemine talip olmak ve hak mücadelesinde büyük role sahip bir kadını idol almak benim için gururdur. Söylemekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz kadın özgürlük mücadelesinin objektifini Gurbetelli Ersöz'ün onurlu duruşundan ve bize bıraktığı miras olan kalemini taşımaktan vazgeçmeyeceğim. Bütün özgürlüğüne sevdalı kadınların yolunu açan, yoluna ışık tutan bir yoldaş belki de kelimelerin bile boyun eğeceği kadar naif olacaktır. Kadının yaşamı kimliğidir. Gurbeteli Ersöz'ün kimliğini oluşturan yaşamını anmak, okumak ve yaşamak böylesi bir dehlizde anlamlıdır. Yaşamım boyunca bu anlamı kimliğime nakşedeceğim."
'Gurbetelli bize mücadele etmeyi öğretti'
DİHA İstanbul muhabirlerinden Yağmur Kaya da, kadınların direngen ruhunu Kürdistan topraklarından aldığını ifade etti. Yağmur, "Büyüdüğümüz bu coğrafya, topraklar, tüm insanlığa başta kadınlara mücadele etmeyi, doğup, büyümeyi ve yeşermeyi hedefleyen topraklar. Gurbetelli de bunun en iyi örneklerindendir. Kendisi mücadele etmeyi, direngenliği her zaman için bulunduğu her alana yaymaya çalışmış ve etrafında ki insanlara da o direngenliği her zaman vermiştir" dedi.
'Kalemi yerde kalmayacak'
Yağmur, mücadelenin en iyi neferlerinden biri olan Gurbetelli'nin kalemini ve kamerasını asla yere bırakmayacaklarını dile getirdi. Yağmur, "Dünden bugüne her şey güncelliğini koruyor. Devlet 90'lı yıllarda devlet Kürtlere ve muhalif kesime ne kadar baskı ve sindirme politikaları yürüttüyse de bu gün de aynı şekilde devam ediyor. O dönemde Gurbetelli tüm baskıları yaşadı. Kadın olarak öncelik etmiş olduğu mücadelenin en iyi neferlerindendi. Basın alanında bunun ilk temellerini attı daha sonrasında yüzünü dağlara döndü ve mücadele alanını orada büyüttü. Ben kadın olarak kendime her zaman bu kadın arkadaşları örnek almışımdır. Çünkü bana feyiz veren, beni diri tutan ve mücadelemi canlı kılan bu kadın yoldaşlar olmuştur" şeklinde konuştu.
(mg)