JINHA

İSTANBUL – OHAL’in ardından KHK ile artan gözaltı ve tutuklamalara karşı emek ve demokrasi örgütleri ile gazetecilik meslek örgütleri tarafından Çağlayan Adliyesi önünde ‘Adalet ve Özgürlük İstiyoruz’ eyleminin startı verildi. Eylem her Salı günü devam edecek.

Emek ve demokrasi örgütleri, gazetecilik meslek örgütleri, artan gözaltı ve tutuklamalara karşı İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde "Adalet ve Özgürlük İstiyoruz" talepli eylemin startını yaptıkları basın açıklaması ile verdi. Açıklamaya SES, İMC TV, Özgür Radyo, ETHA, DİSK/ Basın-İş ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada “Adalet ve özgürlük istiyoruz” pankartı açılırken, "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı. Açıklamada ilk olarak konuşan DİSK/Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, 100’ün üzerinde gazetecinin tutuklandığını belirterek, çok sayıda aydın ve meslek örgütü temsilcisinin de KHK ile hukuksuz bir biçimden görevinden uzaklaştırıldığını hatırlattı. Faruk, “Gazete ve televizyon binaları basılıyor, Türkiye'de basın özgürlüğünün en dibindeyiz" dedi.

'Hayat kurtarmaya devam edeceğiz'

Ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İncilay Erdoğan, Gezi'deki dayanışmadan ötürü işten atıldıklarını ve dava açıldığını hatırlatarak, "Halkın sağlığından, hayat kurtarmaktan vazgeçmeyeceğiz. Nerede bir hayat söz konusu ise bizler orada olacağız. KHK'lerle darbe yapılıyor. İşten çıkartılmamız sadece bizlerin sorunu değil halkın sağlık hakkının engellenmesidir. Bizler her koşulda sağlık hizmeti vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

'Basın kuruluşları mühürlendi'

Özgür Radyo Yayın Koordinatörü Derya Okatan, "İMC, Hayatın Sesi, TV10, Özgür Radyo ve çok sayıda basın kuruluşu mühürlendi. Bu uygulama hukuksuzdur, aykırıdır. Bizler bu yüzden kapılarımızı açmadık ve içeride darp edilerek gözaltına alındık. NTV'ye darbeciler nasıl girdiyse Özgür Radyo’ya da öyle geldiler. Daha önce 5 kere kapatıldık ama her seferinde geri döndük, yine geleceğiz; bekle bizi İstanbul" diye ifade etti.
Devam eden konuşmalarda gazeteci Fehim Işık, "Bu ülkede çözüm sürecinin bitmesi ile yoğun baskılar başladı. Özgür Gündem'le dayanışmak için genel yayın yönetmenliği yapan çoğu kişiye davalar açıldı" diye belirtti.

Hak ihlallerine dikkat çekildi

Konuşmaların ardından açıklamayı okuyan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç, OHAL’in ilan edilmesiyle beraber hiçbir kararnamenin meclisten geçmediğini söyleyerek, "OHAL ilanının hukuka uygunluğu, usul, yer, süre ve sebep unsurları açısından irdelendiğinde bu haliyle hukuka uygun bir OHAL bulunmamaktadır" dedi. OHAL sürecinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Uğur, "40 bin gözaltı, 20 bin tutuklama yapıldı. 80 bin çalışan açığa alındı. 45 gazete, 24 radyo, 18 televizyon, 15 dergi, 29 yayın evi, 3 haber ajansı kapatıldı. 100 gazeteci gözaltına alındı, 37 gazeteci tutuklandı. Bugün itibari ile 93 gazeteci halen tutukludur. 28 belediyeye kayyım atandı. Bazı şehirlerde Kürt muhtarlar görevden alındı. Toplamda 154 basın kuruluşu kapatıldı. 3 binden fazla basın emekçisi işsiz bırakıldı" diye belirtti.

'11 bin 301 eğitim emekçisi ihraç edildi’

KHK ile beraber KESK üyesi 200 kamu emekçisinin ihraç edildiğini söyleyen Uğur, okulların açılmasına az bir zaman kala toplamda 11 bin 301 eğitim emekçisinin açığa alındığını vurguladı. Uğur, son olarak işten çıkarılan basın emekçilerinin işlerinin iade edilmesini talep etti. Yaklaşık bir saat süren açıklama slogan ve alkışlarla son buldu.

“Adalet ve Özgürlük İstiyoruz” eylemi her Salı günü Çağlayan Adliyesi önünde devam edecek.

(bk/mg)