JINHA

İZMİR - 6-7-8 Ekim Kobanê eylemlerinin yıl dönümünde gerçekleşen basın açıklamasında konuşan HDP İzmir İl Eşbaşkanı Gülay Bilici, "Halkların başına IŞİD'i bela eden belli başlı aktörlerden biri AKP iktidarı ve Saray'ı bu dayanışmayı copla, gazla, basınçlı suyla önlemeye çalıştı" dedi.

HDP İzmir İl Örgütü tarafından parti binasında 6-7-8 Ekim Kobanê eylemlerinin yıl dönümü nedeniyle basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan, HDP İzmir İl Eş Başkanı Gülay Bilici, Kobanê Direnişi'nin dünyanın her köşesinde, IŞİD vahşetine ve saldırganlığına karşı bir sembol olduğunu söyledi. Gülay, "Halkların başına IŞİD'i bela eden belli başlı aktörlerden biri AKP iktidarı ve Saray'ı bu dayanışmayı copla, gazla, basınçlı suyla önlemeye çalıştı" dedi.

Gülay, 7 Ekim 2014'te İzmir'de de duyarlılık sahibi binlerce yurttaşın sokağa çıkarak Kobanê ile dayanışmak üzere çeşitli gösteriler gerçekleştirdiğini ancak polisin bu gösterilere gaz bombaları, basınçlı su ve plastik mermilerle saldırdığını ve ondan fazla insanın yaraladığını hatırlattı. Gülay, "Bornova'da gerçekleştirilen gösterilere katılan Ekrem Kaçeroğlu yoldaşımız uzun namlulu bir silahtan açılan ateş sonucu yaralandı. Kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalelerin ardından yoğun bakım ünitesinde 12 boyunca yaşam savaşı verdikten sonra 19 Ekim 2014'te hayata veda etti. O gün basına da yansıyan kamera kayıtlarından da anlaşılmaktadır ki, olay yerinde ülkücü oldukları belirtilen silahlı ve sopalı bir grup toplanmıştır. Ekrem Kaçeroğlu eli sopalı sivil gurubun bulunduğu taraftan açılan ateş sonucu vurulmuş ve yerde yaralı şekilde yatarken bu saldırgan sivil gurubun taş, sopa ve tekmelerle linç etmek amacıyla gerçekleştirdiği şiddete maruz kalmıştır" diye konuştu.

Toplantıda, Ekrem Koçeroğlu ile ilgili davanın halen devam ettiği ve gerçek katillerin ortaya çıkarılması yönünde somut bir ilerleme olmadığı belirtilerek, evrensel hukuk normlarına göre devletlerin sadece kolluk güçleri tarafında gerçekleştirilenlerin değil, üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen yaşam hakkı ihlallerinden de " önleme ve koruma" yükümlülüğü hatırlatıldı.

(öö/dk)