Kayyım Dargeçit'te kadınların nefes aldığı alanları kapattı!

09:09

JINHA

MÊRDÎN - DBP'li Dargeçit Belediyesi'ne atanan kayyım ilk olarak Mala Jinê ile Özgürlük Parkını kapatırken kadın evine ait atölyelerde çalışmaları da durdurdu. "Bizim irademizi tanımayanı bizde tanımıyoruz" diyen ilçede yaşayan kadınlar ise birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Mardin'in Dargeçit ilçesi geçtiğimiz yıldan bu yana baskı politikaları altında. Son olarak DBP'li belediyeye el konularak kayyım atandı. Belediyeye kayyım atamasının ardından Mala Jinê ve Özgürlük Parkı kapatılırken kadın evine ait atölyelerde çalışmalar durdurulmuş durumda. Şehri aralıksız turlayan zırhlı araçlarla yaratılan korku, boş bir park, saldırılarla sekteye uğratılan yaşam Dargeçit'in özeti olmuş adeta.

Saldırıların boyutunu ve nedenini çok iyi bilen Dargeçitli kadınlar, çözümü de bir o kadar gerçekçi değerlendirerek Kürtlerin artık bir olması ve bu saldırılara karşı mücadelelerini geliştirmeleri gerektiğinin altını çiziyor.

'Belediyemizi kendi emeğimizle kazandık'

Kayyım atamasını zulüm olarak değerlendiren Gülsüm Demir, "Belediyemizi emeğimizle, gençlerin emeğiyle kazandık. Gelip kendi adamlarını oturtup el koydular. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bir sorunumuz olduğunda belediyemize rahatlıkla gidiyorduk. Artık belediyeye gitmem mümkün değil, bir işim olsa da gitmem. Oyumuzla, emek ve çabalarımızla başkanlarımızı göreve getirdik. Başkanlarımızı hapislere attılar, milletvekillerimizi meclisten atıyorlar. Kendi adamlarını yerleştiriyorlar. Oyumuzu kullanacağımız zaman gidip oy atmayalım diye gaz attılar, bu zulüm değil miydi? Evimizin önünde rahatça gidip gelemiyoruz, kimlik soruyorlar. Burası bizim şehrimiz, bizim ülkemiz oysa" şeklinde dile getiriyor.

'Düşüncemiz hiçbir zaman değişmeyecek'

Kadınlar için sosyal hayatın fazlasıyla kısıtlı olduğu bu ortamda kayyımın gelmesinin ardından Özgürlük Parkı'nın kapatılmasına tepki gösteren Gülsüm, "Gel git sadece o parktı, devlet ona da el koydu. Kadınlar evden çıkmasın, bir şey bilmesin, konuşmasın istiyorlar. Kadınlar güçlüdür. Eğer bir şeyi istiyorsa onu mutlaka gerçekleştirir. Kadınlarla düşüncemiz bir olmalı. Artık yeter Kürtler bir olsun. Bir sözümüz var diyor: 'Eger hûn nebin yek, Hûn ê herin yek bi yek" diye belirtiyor.
Saldırıların nedeninin kendi Kürd'ünü yaratma olduğuna vurgu yapan Gülsüm, "Düşüncemiz hiçbir zaman değişmeyecek. Biz Kür'düz ve bu hiçbir zaman değişmeyecek" diyor.

'Çocuklarımızın özgür yaşamalarını istiyoruz'

"Çocuklarımızın kendi anadillerinde konuşarak, özgür yaşamalarını istiyoruz" diyen Gülsüm, okula giden çocuğum öğretmeninin ona 'okulun içinde neden Kürtçe konuşuyorsunuz?' dediğini söyledi. Bizim çocuklarımız Kürt, Kürtçe konuşuyorlar. Buna bile izin vermiyorlar. Zülümdür bu. Diğer şehirler bizi görmüyor, duyan şehirler ise sesimize, çığlımıza sessiz kalıyor" diyerek hem yapılan haksızlıkları hem de sessizliği dile getiriyor.

'Söylemek istediklerimi rahatlıkla dile getirebilir miyim?'

Bağbozumu zamanın başladığı Dargeçit sokaklarında cevizli ve bademli sucuk yapan kadınlardan "Kolumuz kanadımız kırılmış" diyen Latife Arslan, son dönemde ki yoğun baskılara dikkat çekerek ilerlemiş yaşının tecrübeleri ile şunları söylüyor: "Söylemek istediklerimi rahatlıkla dile getirebilir miyim? Elimi kelepçelerler, sakat oğlum ise tek başına kalır. Belediye bizimdi. Biz özgür oluruz diyorduk, esir olduk. Ağlıyoruz, dizlerimiz kırıldı. Belediye yeniden bizim olmalı. Bu zorbalık değil midir? Parkımızı da elimizden aldılar. Bu hükümetin elinden ne gelirse onu yapacak. Eskiden sürünerek gidiyorduk hayvanlarımızı yemlemeye, şimdi de ölüyoruz."

'Neden seçim yapılır?'

"Neden seçim yapılır?" sorusunu yönelterek kayyımın anlamsızlığını gözler önüne seren Safiye Doğan, "İnsanlar kimi istiyorsa o seçilsin diye. Böyle de olmalı. Ama bugün yapılan zulümdür. Belediyemden memnunum, bizim olduğu sürece de memnun olacağım. Bizim seçtiklerimizin başta olmasını istiyoruz. O kaymakamdır, ne işi var belediyede. Belediye başkanlığı yapması için seçilmiş miydi? Seçimle değil zulümle gelmiş, nasıl tanıyabilirim onu. Bir sorunum olsa da belediyeye gitmem. Sokağa çıkma yasağında esir gibiydik. Zulüm devam ediyor. Zırhlı araçları her gün bu sokaklarda. Zırhlı araç geçerken tavukları eziyor, çocukları da ezer. Benim ve o tavukların bir farkı yok" diyor.

(ekip/fk)