Ankara Barosu’nun eril yapısını yıkacak aday Nuray Özdoğan
09:06
Habibe Eren/JINHA
ANKARA - "Biz varız" diyen Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar adına Ankara Barosu Başkan Adayı olan Nuray Özdoğan, yönetim kurulu ve delegasyonlarının yüzde ellisini kadınların oluşturduğunu belirtti. Kadın avukatlardan destek bekleyen Nuray, "Bizler, Ankara Barosu'nda, kadınların söz ve karar organlarında daha çok yer almasının, böylelikle sorunun öznesinin çözüm geliştirmesinin önünü açacak mekanizmalar yaratmak istiyoruz" dedi.
Ankara Barosu 64. Olağan Genel Kurulu, 15-16 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Hak mücadeleleri alanında etkin-aktif hukukçular olarak bir süredir ortak çalışmalar yapan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), yürütmekte oldukları çalışmalar kapsamında birleşerek Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nu (ÖÇAV) oluşturdu.
Eşit temsiliyet, kadın başkan
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV) da "Biz varız" sloganı ile Genel Kurul'da baro seçimlerine katılacak. ÖÇAV'ın yönetim kurul ve delegasyon adaylarının yüzde 50'sine eşit temsil gereği kadın kotası koyulurken, grubun başkan adayı ise Nuray Özdoğan oldu. 14 Temmuz 1924 tarihinden beri kurulu olan Ankara Barosu’nda bir kez kadın başkan oldu. 92 yıllık tarihte ikinci kez kadın adayı olan Ankara Barosu’nda, kadınlar yönetme kurumları ile ilişkisinin eril anlayıştan çıkarılması için mücadele edecek.
'Eşitlikçi, özgürlükçü bir baro için adayız'
Başkan adayı Nuray ise, ÖÇAV ile baroda oluşacak sistemi şöyle aktardı: "Biz'ler; savunma hakkına ve avukatlara yönelik saldırılar, işkence, yargısız infaz ve gözaltında ölüm, kadın cinayetleri, LGBTİ'lere yönelik nefret suçları gibi temel hak ihlallerinin konu olduğu davalarda, direnme hakkının kullanıldığı süreçlerde, Soma katliamı benzeri olaylarda, Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarında kalan çocukların uğradığı cinsel istismarı gibi çocuklara yönelik şiddet davalarında, doğa katliamına karşı duran tüm dava ve olaylarda emekçilerin, kadınların, LGBTİ'lerin, ekolojistlerin ve halkın hak mücadelesine ve adalet arayışına müdahil avukatlarız. Eşitlikçi, katılımcı, özgürlükçü ve demokratik baro için adayız.”
‘Cinsiyetçilikle mücadele edeceğiz'
Yargının da eril olduğu bir alanda kadın avukatlar olarak oluşturdukları mücadele hattını anlatan Nuray, erkek egemen sistemin yarattığı cinsiyete dayalı ayrımcılıktan ev içi şiddete, cinsel saldırı ve sömürüye, katledilmeye varan pek çok ağır şiddet biçimlerine maruz kaldığını vurguladı. Nuray, "Kadına yönelik ayrımcılık sadece şiddet ve baskı biçiminde değil; kadınların toplumsal ve siyasal hayata katılmalarının, karar mekanizmalarında yer almalarının, erkeklerle eşit imkan ve fırsat erişmelerinin engellenmesi biçiminde de tezahür etmektedir" diye konuştu.
Kadınlar daha fazla karar mekanizmalarında yer alacak
Adliyelerde, icra dairelerinde, cezaevlerinde yani hayatın her alanında kadın avukatların çalışırken her düzeyde zorluğu yaşadığını kaydeden Nuray, "Sözlü ve fiziksel tacizden, aşağılamaya, yok saymadan, tehdide kadar pek çok sorunla karşılaşan kadın avukatların, bu sorunları iletebilecekleri ve çözebilecekleri etkili mekanizmalar bulunmamaktadır. Bizler, Ankara Barosu'nda, kadınların söz ve karar organlarında daha çok yer almasının, böylelikle sorunun öznesinin çözüm geliştirmesinin önünü açacak mekanizmalar yaratmak istiyoruz” diye konuştu.
“Özgürlükçe Çağdaş Avukatlar Grubu bu seçimde listelerinde fiilen kadınlar lehine yüzde 50 kota uygulamış ancak bu tek başına yeterli değildir” diyen Nuray, “Kota uygulamasını başka pozitif ayrımcı önlemlerle desteklenmesi, kadın ve erkek arasındaki toplumsal eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı kaşı etkin mücadele gerekir. Seçim yürütmesinde de kadın avukatlar daha etkin konumda” dedi.
'Baroda kota ve eş başkanlık için mücadele edeceğiz'
Kadınlara ve cinsel kimliği ve/veya cinsel yönelimi nedeni ile ayrımcılığa uğrayanlara yönelik pozitif ayrımcı önlem ve uygulamaların anayasa başta olmak üzere, her düzeydeki mevzuat ile güvence altına alınmasını ve etkin biçimde uygulanması için mücadele edeceklerini vurgulayan Nuray, "Buna ilk olarak Ankara Barosundan başlayacağız" dedi. Tüm mevzuatın cinsiyetçi ve ayrımcı dilden arındırılması, yargısal yaklaşımının eşitlik ve özgürlük ekseninde olması yönünde etkin faaliyet göstereceklerini de ekleyen Nuray, "Siyasal yaşamda kadınların söz ve karar organlarında yeteri kadar temsil edilemediği gerçeğinden yola çıkarak ve bu eşitsizliği gidermenin bir adımı olarak Baro’da ve Barolar Birliği'nde kota ve eş başkanlık uygulamasının yerleşmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması konusunda mücadele edeceğiz" diye konuştu.
Toplumsal cinsiyet eğitimi
Staj eğitiminde, meslek içi eğitim programlarında, CMK ve Kadın Hakları Merkezinin düzenlediği eğitimlerde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini ana derslerden biri olarak programa alacak ve bu eğitimin Kadın Örgütleri ve Üniversitelerinin Kadın Sorunların Araştırma Uygulama Merkezleri ile işbirliği içinde yürütülmesini sağlayacaklarını vurgulayan Nuray, şöyle devam etti:
"Kadına yönelik şiddet suçlarında, aile hukukundan doğan davalarda hakim ve savcılara, şiddete maruz kalan kadınlara nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda başta travma eğitimi olmak üzere, bilgi ve farkındalık düzeyini arttıran eğitim ve seminerler verilmesi için çaba harcayacağız. kadına yönelik şiddet suçlarında yaygın cezasızlık politikası ile mücadele edecek, gerektiğinde bu uygulamaları cesurca teşhir edeceğiz. Şiddetsiz bir toplum için kadına ve çocuklara yönelik şiddetin asla mazur görülemeyecek bir davranış olduğunu ilan edecek ve bu tip eylemlerin meslek kuralı ihlali / disiplin suçu sayılması için mücadele edeceğiz. Bu kapsamda baro çalışanlarından herhangi birisinin kadına ve çocuğa şiddet uygulaması halinde bu durumu iş akdinin haklı fesih nedeni kabul edip derhal gerekeni yapacağız.Hamilelik dönemi ve sonrasındaki kadın avukatların uzun bir süre iş ve gelir kaybına uğradığı, hatta bu dönemde süreklilik arz eden vekil-müvekkil ilişkilerinin bile sekteye uğradığı bilinmektedir. Bu nedenle baro olarak, kadınların hamilelik döneminde ve sonrasında yararlanabilecekleri, faizsiz ve esnek geri ödemeli bir dayanışma fonu tahsis edeceğiz, bu süreçte kadın meslektaşlarımızın iş ve büro faaliyetlerini koordine edecek, yürütecek dayanışma ağları kuracağız."
‘Yaşananlar karşısında Barolar sessiz!’
Nuray, “Avukatlığı baro yönetiminin siyasi ve kişisel rant hesaplarının döndüğü alanlara çevirenlere karşı; kadının ,emeğin sesinin daha güçlü olacağı bir yönetme şekli için adayız" diyerek, bağımsız ve tarafsız olması zorunlu olan yüksek yargının yeni düzenlemelerle güç odaklarının kontrol edebileceği alanlara dönüştürülmek istendiğini vurguladı.
Avukatlık kanunun 50. maddesinin fiilen yürürlükten kaldırıldığını, avukatların gözaltı sırasında ve cezaevinde müvekkili ile görüş haklarının ciddi anlamda kısıtlandığını dile getiren Nuray, "30 gün gözaltı süresi ve bu sürenin uzunca bir kısmında keyfi biçimde avukat görüşü yaptırılmamaktadır. Ankara Barosu yönetimi bu süreçte sessizliğini korumuştur.
'Kapatılan TV'lere karşı Baro sessizliğini korumaktadır'
"Ne olursa olsun savaştan, ölümden yana olmak bir hukuk örgütüne yakışmaz. Barışın, hukukun sesinin her alanda güçlü çıkması bir zorunluluk. Kapatılan TV ve gazeteler karşısında baro yönetimleri hala sessizliğini korumaktadır. Basın özgürlüğü haber alma hakkı ihlal edilirken hukuk kurumlarının sessizliği kabul edilemez" diye konuşan Nuray,
savunmanın ve avukatlığın güçlü olduğu yerde adaletin ve insancıl hukukun inşasını daha fazla mümkün olacağını belirtti.
'Kadın avukatların desteğini bekliyoruz'
Özgürlükçü, eşitlik, adalet talebini ön sıraya koyan yönetim kadrolarının oluşmadığı sürece meslek örgütündeki eril anlayışın yıkılmasının mümkün olamayacağına işaret eden Nuray, "Mevcut baro yönetiminde 11 kişilik yönetim kurulunun 3‘ü kadın. Türkiye Barolar birliğinin kuruluş tarihi 7 Temmuz 1969 aynı şekilde kişilik yönetim kurulunun 3 ‘ü kadın.Bu sayısal bir sorun değil gerçek bir sorun. Çalışan, emek koyan ama karar alma süreçlerinde yer alamayan kadın avukatların itirazını Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar olarak daha güçlü bir sesle dile getirmek adına kadın avukatların desteğini bekliyoruz" dedi.
(sy)