JINHA

AMED - Sur'da "sokağa çıkma yasağı" ile yıkım devam ederken, çatışmaların yaşandığı süreçte evinden çıkmayan Remziye Duruk, "Yıkımla direnişin izlerini silmeye çalışıyorlar ama bin yıl da geçse unutulmayacak" diyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde "özyönetim" ilanından sonra ilki Eylül 2015'te olmak üzere 6 kez "sokağa çıkma yasağı" ilan edildi. Son kuşatma ise 2 Aralık 2015'te ilan edilen ve hala kaldırılmayan "sokağa çıkma yasağı" oldu. Ağır silahlarla taranan, top ve tanklarla vurulan binlerce yılıklık tarihi ilçede hiçbir tarihi eser bırakılmadı. Evler mahalleler talan edilirken, sokaklarında yaşanan 103 günlük direniş ilçenin Surları gibi tarihe geçti. Halk evlerine dönmek isterken, ilçenin Cemal Yılmaz, Fatihpaşa, Hasırlı ve Savaş mahallelerinde yasakla birlikte yıkım da devam ediyor. Bu yıkımın direnişin izlerini silmek adına yapıldığını belirten Sur halkı ise "Aradan ne kadar zaman geçerse geçin bize direnişi unutturamazlar" diyor.

'Sur'a sahip çıktım'

Sur'un Lalebey Mahallesi'nde tek başına yaşayan 64 yaşındaki Remziye Duruk, saldırıların olduğu dönemde de evinden çıkmamış. "Sur'a evime sahip çıktım" diyen Remziye, "Yasak boyunca bir kere bile Sur'dan dışarı çıkmadım. Polisler sürekli kapılara geliyordu arada çatışmalar yaşanıyordu. Benim Sur'umdan başka gidecek yerim yok" diye anlatıyor.

'Hala huzur vermiyorlar'

Bomba sesleri altında yaşadıklarını belirten Remziye, çatışma seslerini çok net duymuş. "Benim gibi binlerce insan yaşadı" diyen Remziye şöyle devam ediyor: "Hala bile bir dakikalık huzur vermiyorlar buraya. 60 yıllık hayatımda bir yıl boyunca yaşamadığım, görmediğim her şeyi gördüm. İnsan hiç o günleri unutur mu? Kim unutabilir o direnişi. O gençleri kim unutabilir? Şu an oradaki direnişin izlerini silmeye çalışıyorlar ama bin yıl da geçse unutulmayacak."

(mm-ma/gc)