JINHA

AMED - Bu akşam saatlerinde baskına uğrayan Azadi TV, Jiyan TV ve Zarok TV'de polis ile maliye memurların arama ve incelemesi devam ederken, Özgür Gün TV'ye mühür vuruldu. Jiyan TV ile Zarok TV önünde açıklama yapan HDP Milletvekili Feleknas Uca ise, “Bu saldırı Kürt halkı üzerinden yürütülüyor. Devletin bir konseptidir, Kürt halkının sesi kısılmak isteniyor” diyerek, Kürt halkına destek çağrısında bulundu.

Çoğunlukla Kürtçe yayın yapan çok sayıda TV ve Radyo'nun Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gerekçe gösterilerek, Başbakanlık tarafından kapatılmasıyla, kapatılan kanallardan Zazaca yayın yapan Jiyan TV ve dünyada Kürtçe yayın yapan ilk çocuk kanalı Zarok TV, Özgür Gün TV ve Özgür Gün Radyo'ya akşam saatlerinde polis ile maliye memurları tarafından baskın düzenlendi. Aynı saatlerde Kürtçe ve Türkçe yayıncılık yapan Azadî TV'ye de polis ile maliye memurları tarafından baskın gerçekleştirildi.

Jiyan TV ve Zarok TV çalışanları polis tarafından dışarıya çıkartılırken, kanallarda bulunan eşyalar televizyon yöneticileri eşliğinde sayımı yapıldı. Özgür Gün TV ve Özgür Radyo’ya ise aramaların ardından mühür vuruldu. Polislerin çıkarken Gün TV çalışanlarına "Artık her şey devletin" dediği öğrenildi. Özgür Gün TV ile Özgür Gün Radyo binası mühürlendi.

‘Kürt halkının sesi kısılmak isteniyor’

Diğer TV'lerde arama devam ederken Jiyan TV ve Zarok TV önünde basın açıklaması yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, “Sadece bu iki kanalımız değil karar verilen diğer kanallarımızda da bu saldırı devam ediyor. Mecliste sürekli soru önergesi verdik. Uzun zamandır bugün yaşanan siyasette diktatör bir zihniyeti olduğu görülüyor. Her şeyin tekleşmesi isteniyor tekçi zihniyettir bu. Özellikle anlamadığımız Zarok TV'nin kapatılmasıdır. İçeride de sorduk, 'Bunu kapatarak çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız' dedim" şeklinde konuştu.

Bu saldırıların tesadüf olmadığını söyleyen Feleknas, "Bu saldırı Kürt halkı üzerinden yürütülüyor. Devletin bir konseptidir, bununla Kürt halkının sesi kısılmak isteniyor. Ama devlet anlamadı ki, Özgür Gündem'in bombalanmasından bugüne büyük bedellerle geldi özgür basın. Med Nuçe de Türkiye isteği üzerinden kapatıldı. Bir tv kapatılır on kanal açılır. Herkes bilsin Kürt halkı yasaklarla bitmez. Tüm halkımız basınına sahip çıksın" sözlerini kullandı.

‘Kürtlerin dili yok edilmek isteniyor’

Basına yönelik olan saldırıların çok önceden planlandığını belirten HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Cabbar Leygara ise, "Darbe bahane edilerek bu baskılar yapılıyor. Bunun yanında özgür basın susturulmaya çalışılıyor. Kürtlerin, farklı düşünenlerin ve Türkiye'de AKP karşıtı düşünenlerin tüm sesleri kapatılmak isteniyor. Burada iki kanalımız çok önemlidir. Jiyan TV’nin susturulması Zazaca'nın yok edilmek istenmesidir. Yok olmaya karşılık kaybolan en kritik dillerden biridir. Bu basit bir TV kapanması değildir. Jiyan TV ile Zazaca Zarok TV ile çocukların dili yok edilmek isteniyor. Zazaların ve Kürtlerin kanallarına sahip çıkması gerekiyor. Kürtlerin özgür basını 90’lara dayanıyor. Her geçen gün daha güçlü bir şekilde devam ediyor. Bu büyüyerek devam edecek" dedi.

Kanal çalışanları da "Özgür basın susturulamaz" sloganı atarken, yapılan açıklamanın ardından Feleknas ve Cabbar Azadi TV’ye geçti. Azadi TV önünde de bir açıklama yapan Feleknas, Azadi TV'den önce Jiyan TV, GÜN TV ve Zarok TV'yi ziyaret ettiklerine değinerek, "Yıllardır bu çalışmalar içerisinde birçok arkadaşımız katledildi. Tek hedefleri Özgür basının sesini susturmaktır. Ne olursa olsun biz özgür basının yanında olacağız" dedi.

'Yaşanan baskılar basın tarihinde kara bir lekedir'

Büyük bedellerin verildiği bir alanı kimsenin yalnız bırakmayacağına dikkat çeken Feleknas, yıllar önce Roj TV'ye gerçekleşen saldırı konseptinin bugün tüm özgür basın alanına yapıldığını söyledi. Feleknas, "Meclisin tüm gündemi Özgür basının çalışmaları ve kapatılması olmuştur. Zarok TV'nin kapatılmasının nedeni asimilasyon politikasını hayata geçirmektir. İktidar ya bizim gibi düşünür ve yazarsınız ya da cezalandırılırsınız mantığını hayata geçirmek istiyor. Bugün yaşananlar basın gündeminde kara bir lekedir. Tüm Türk basınına çağrıda bulunuyorum. Vicdanlarını göz önüne alarak gazetecilik etiğiyle sessizliklerini bozmalilardir. Bu saldırılar karşısında kimse sessiz kalmamalıdır. Devletin en büyük korkusu Kürt dilidir ve bunun yayılmasından korkuyorlar" diye konuştu.

(ekip/sy)