‘Gerçeğin sesi olmaya devam edeceğiz’

13:21

JINHA

İSTANBUL - OHAL kararnamesiyle hakkında kapatma kararı çıkarılan televizyon ve radyolar, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK’e bağlı Basın-İş ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile birlikte alınan kararı protesto ederek, gerçeğin sesi olmaya devam edeceklerinin mesajını verdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK’e bağlı Basın-İş ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), OHAL kararnameleriyle hakkında kapatma kararı verilen televizyon ve radyolar TGC'de basın toplantısı gerçekleştirdi. TGS’de düzenlenen basın toplantısına Özgür Radyo, ETHA, Atılım Gazetesi, DİHA, İMC TV, Hayatın Sesi TV, Özgürlükçü Demokrasi ve TV 10 çalışanları katıldı. OHAL kararnamesiyle hakkında kapatma kararı çıkarılan televizyon ve radyolar, alınan kararın son derce yanlış olduğunu, dayanışmaktan ve gerçeğin sesi olmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyerek, basın kuruluşlarına dayanışma çağrısı yaptı.

‘Otoriter bir sistem inşa edilmeye çalışılıyor’

İMC TV Genel Yayın Koordinatörü Eyüp Burç, 26 Şubat’ta TÜRKSAT’taki yayının kaldırıldığını hatırlattı. Bunun üzerine Hotbird üzerinden yayınlarına devam ettiklerini kaydeden Eyüp, “Eğer karar hayata geçirilirse, kanalımız kapatılacak ve malzemelerimize el konulacak” dedi. Kapatılma kararı verilen 12 TV ve 11 radyo kanalının karakteristik yapılarına dikkat çeken Eyüp, hepsinin muhaliflerin sesi olduğunu ifade etti. Başta demokratik kurumlar olmak üzere demokrasinin inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Eyüp, tam tersi otoriter bir sistem inşa edilmeye çalışıldığını kaydetti. Eyüp, “Gerçeğin sesi olmaya devam edeceğiz” diye belirtti. Bundan sonra izleyicilere ve dinleyicilere iş düştüğünü ifade eden Eyüp, yalnız bırakılmamaları gerektiğini ifade etti.

‘Bu karar derhal geri alınmalıdır'

Hayat TV Program Koordinatörü Arif Koşer, “Darbeye karşı çıkmak amacıyla, darbecilere karşı ilan edildiği iddia edilen KHK sonrası radyo ve televizyonların kapatılması çelişkili bir durumdur. Biz bu kararın derhal düzeltilmesini geri alınmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz” dedi. Hayat TV’nin 2008’de işçiler tarafından oluşturulan kumbaralara atılan 1 liralarla kurulduğunu hatırlatan Arif, işçilerin sesi olmaya devam edeceklerini vurguladı.

‘Yayın hayatımıza her defasında devam ettik'

21 yıllık yayın hayatları boyunca defalarca kapatıldıklarını ancak her defasında yayınlarına devam ettiklerini söyleyen Özgür Radyo çalışanı Sinan Gerçek, “Radyo binamızda nöbet başlattık. Bugünden itibaren de sivil itaatsizlik eylemlerine başlayacağız. Tüm dinleyicilerimize bu eylemlere katılım çağrısı yapıyoruz” dedi.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, saat 14.00’te toplanacak olan Bakanlar Kurulu’na işaret etti. Buradan çağrı yapan Faruk, alınan kararın derhal geri çekilmesini, kararın durdurulmasını istedi. Tutsak olan basın çalışanlarına dikkat çeken Faruk, basın emekçilerinin derhal serbest bırakılmasını, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

‘23 yayın kuruluşunun kapatılması büyük bir hatadır'

TGS Genel Başkanı Uğur Güç, “23 yayın kuruluşunun kapatılması büyük bir hatadır. Özgürlük ve demokrasilerin genel dayanağı basın, fikir ve ifade özgürlüğüdür. Basının, ifadenin ve fikrin özgür olmadığı toplumlar demokratik toplumlar değildir” şeklinde konuştu.

‘Gazeteciler özgürce yazabilsin istiyoruz'

İlk günden bu yana TGC olarak basına yönelik haksız tutuma karşı çıktıklarını söyleyen TGC Genel Başkanı Turgay Olcayto, “Radyo ve televizyonların derhal açılmasını istiyoruz. Bakanlar Kurulu umarım bu uyarımızı dikkate alır. Türkiye artık demokrasinin olmadığı çok sesli değil tek sesli bir ülke olma imajından kurtulmalı. Bu imaj giderek gerçeğe dönüşüyor. Çok sesli bir toplum istiyoruz. Her şey tartışılsın, gazeteciler özgürce yazabilsin istiyoruz" ifadelerinde bulundu.

‘Toplumun sinir uçları her gün daha da sindirilmeye çalışılıyor'

TV 10 Yönetim Kurul Başkanı Veli Büyükşahin ise Alevi toplumunun taleplerini ve sorunları öncelikli olarak ele alan tek basın kuruluşu olduklarını hatırlattı. Veli, “Televizyonumuz onların inancını kültürlerini taleplerini sorunlarını öncelikle ele alan bir kanaldı” dedi. Muharrem ayında Alevilerin yayını yapan bir kanalın kapatılmasını farklı amaçlar güttüğüne dikkat çeken Veli, “Aynı zamanda Alevi toplumuna yönelik bir ötekileştirmedir. Toplumun sinir uçları her gün biraz daha sindirilmeye çalışılıyor. Biz RTÜK’ün darbe döneminde kurulan bir kurum olduğunu düşünüyorduk ama bugün görüyoruz RTÜK’te bay pas edilmiş durumda” şeklinde konuştu.

(ga/mg)