Cumartesi Anneleri: Biz de özgür basının sesi olacağız
14:16
JINHA
İSTANBUL - Adalet arayışlarının 601. haftasında bir araya gelen Cumartesi Anneleri, özgür basına yönelik baskıları kınayarak, "21 yıldır sesimizi sadece özgür basın duyurdu. Sesimiz olan özgür basının sesi olacağız" dedi.
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 601'inci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartı açan ve üzerine kırmızı karanfiller bırakan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Bu haftaki eylemde 1994 yılında gözaltında kaybedilen Ahmet Şen'in akıbeti soruldu. Eylemde ilk sözü gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun aldı. Hanım, özgür ve muhalif basın üzerindeki baskılara değinerek, basının yayında olduklarını söyledi. Hanım, "Siz bu ülkeyi nereye götürüyorsunuz? OHAL uygulamalarını gerekçe göstererek onlarca TV, radyo ve ajansları kapattınız. Basın özgürlüğünden söz ediyordunuz hani nerede basının özgürlüğü, sesimiz olan özgür basının sesi olacağız" ifadelerine yer verdi.
'Sesimizi onlar duyurdu'
21 yıldır kardeşi içi adalet arayan Kenan Bilgin'in Abisi İrfan Bilgin, 21 yıldır da seslerini sadece özgür basının duyurduğunu aktardı. İrfan,"Onlarca TV kapattın sesinin kirli yüzünü gösterdiği için mi? Yaşam hakkı ve basın özgürlüğü olamadığı için Türkiye demokratik bir ülke olmaz" dedi.
'Korkmuyoruz bu karanlığı yırtacağız'
Göz altında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren de Kürtçe çizgi filmlere bile tahammül edilmediğini vurgulayarak, "Gerçeklerin yansıtılmasından korkuyorlar. Bir yalan ortaya koymuşlar özgür basını susturmak için o yalanı sürdürüyorlar. Gerçekleri kamuoyuna anlatmaya devam edeceğiz. Korkmuyoruz bu karanlığı yırtacağız" sözlerine yer verdi.
Failleri 36 yıldır yargılanmıyor
601'inci haftanın basın açıklamasını ise Evrim Baykondu okudu. Geçmiş OHAL koşullarında Güçlükonak ve köylerinde yaşayan insanlar üzerinde devletin ağır bir koruculaştırma politikası olduğunu ve köylerin yakılıp, yıkıldığını insanların yerlerinden yurdundan edilip, gözaltında kaybedildiğini söyleyen Evrim, Ahmet Şen'e ilişkin şunları paylaştı: "1994 yılında kaybedilen 80 yaşındaki Ahmet Şen namaz kılmak için camiye gitti ve orada askerler ve korucular tarafından götürülüp gözaltında kaybedildi. O dönem görevli olan personel ve devletin kayıtlarında bulunmasına rağmen açığa çıkartmadılar, yargılamadılar ve cezalandırmadılar."
(ga-aa/gc)