Adana'da TV ve radyoların kapatılması protesto edildi
14:07
JINHA
ADANA - Adana'da basın emekçileri, TV ve radyoların yayınının kesilip kapatılmasını protesto ederek, halkın haber alma hakkı mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Adana'da basın emekçileri, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 12 TV ve 11 radyonun yayını kesilip, kapatılmasını İnönü Parkı'nda düzenledikleri basın açıklaması ile protesto etti. "Adana Radyo Dünya, Mersin Radyo Ses susturulamaz. Özgür basın susturulamaz" pankartı ile "İşçinin sesi Hayat'ın sesi susturulamaz" dövizlerinin açıldığı açıklamaya Özgür Gazeteciler Cemniyeti (ÖGC) Eşbaşkanı Nevin Erdemir, özgür basın çalışanları, HDP, EMEP, Eğitim Sen, Alevi Kurumları üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
'Özgür basın; özgür toplumdur'
OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile 12 TV ile 11 radyonun yayını kesilip, mühürlendiğini hatırlatan Radyo Dünya Genel Yayın Yönetmeni Medine Gümüş, Mersin'de de Radyo Ses'in kapatıldığını hatırlattı. Medine, "Tamamen hukuk dışı olan bu karar, AKP hükümetinin anti demokratik, faşizan politikalarının en yalın halidir" dedi. AKP'nin başta Kürt sorunu olmak üzere toplum ve emekçileri sesi olan TV ve radyoları kapattığını belirten Medine, "Uygulanan bu karar takriri sükun yasalarını da aşmıştır. Unutmayalım ki, basını susturulan toplum tamamen suskunluğa, özgürlüklerinin elinden alındığı karanlık bir sürece mahkum olur. Özgür basın; özgür toplumdur" diye konuştu.
'Mücadelemiz devam edecek'
Medine, basın çalışanları olarak yaşatılan faşizan, anti demokratik uygulamalar karşısında sessiz kalmayacaklarını ifade ederek, "Ulusal ve uluslar arası hukuk mahkemelerinde yayın yapma hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Diğer yandan halklarımızla birlikte tüm demokratik ortamlarda bu hakkımızı dillendirecek ve halklarımızın haber alma hakkını sonuna kadar savunacağız. Alternatif haber kanalları yaratarak özgür basın ve yayın anlayışımızı durdurmayacağız. Bu temelde başta halklarımız olmak üzere, tüm demokratik kesimlerin, sivil toplum örgütlerinin basının özür olma arayış ve mücadelesine destek vermesini bekliyoruz" dedi.
'Biz hesap soracağız'
TV 10 adına konuşan Metin Çelik, halkların alınteri ile kurduğu ve halkların tek inanç kanalı olan TV 10'un kapatılmasına tepki gösterdi. Metin, "Dün televizyon ve kanallarımı ararken ben bulamadım. Hüzünlendim ve bu ülke adına üzüldüm. Bu çoğulcu hayatımıza bir müdahaledir. Demokratik hayatımıza bir mücadeledir. Buna kayıtsız ve seyirci kalamayız" dedi. Hayatın Sesi TV'si adına konuşan Volkan Pekal ise; AKP'nin bu müdahalesinin sadece yayın organlarına değil, halkın haber alma hakkına bir müdahale olduğunu belirtti. Volkan, "Bir ülkede demokrasinde bahsedebilmek için orada basın özgürlüğünün olması gerekir. Moloz yığınlarında tesadüfen işçi cesetleri bulunuyor duruma geldiyse; biz bunun hesabını sormaya devam edeceğiz; Hayat Televizyonu olarak" şeklinde konuştu.
'Tekçi bir yayın zihniyeti'
OHAL kapsamında onlarca televizyonun ve 11 radyonun bir gecede korsanvari bir şekilde yayınlarının durdurulup, kapatılarak mal varlıklarına el konulduğunu hatırlatan ÖGC Eşbaşkanı Nevin Erdemir, onlarca kanalın birden sesinin kesildiğini söyledi. Basın ve ifade özgürlüğünün en fazla bahsedildiğini bu dönemde basın kuruluşlarının kapatılmasının ne kadar da özgür olduğunu ortaya koyduğunu belirten Nevin, "Tam da bu dönemde kapatılan yayın kuruluşları, bu karanlığın önünü açmak ve daha aydınlık bir Türkiye yaratmak için çabalamaktır. Farklı kültür ve renkleri yansıtan bir basının olmasından yana olmayan bir sistem içinde bulunmaktayız. İlk ve tek inanç kanalı olan TV10 kapatılması yine her daim emekçinin yanında olan Halkın Sesi TV'sinin kapatılması Adana'da yayın yapan ve birçok dil ve kültürü yansıtan Radyo Dünya'nın kapatılması aslında siyasal iktidarın tekçi yayın zihniyeti taşıdığını açık bir şeklinde görülmektedir" dedi.
'Bu uygulamadan vazgeçilsin'
AKP'nin bir an önce bu uygulamadan vazgeçmesini isteyen Nevin, "Düşünce ifadesini savunuyorsak; yayın kuruluşlarının yayın yapma hakkını da savunmalıyız. Eğer düşünceye karşı korkumuz yoksa bu seslere açık olmamız gerekiyor. Ancak görünen o ki farklı seslere tahammülsüzlüğümüz üst boyuttadır. Bugün ki yayın kuruluşlarının kapatılması da bunun en somut halidir. Özgür basın çalışanları ve bu ülkenin demokratikleşmesi için mücadele yürüten basın emekçilerinin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.
Açıklama ardından kitle 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
(fz/dk)