Eylem'in son mektubu: Bize düşen tarihi yazanların yanında olmaktır

18:28

JINHA

İSTANBUL - Minbic'i özgürleştiren kadın savaşçılardan Eylem Ataş'ın cenazesi 92 gündür sınırda bekletilirken, ailesi Eylem'in son mektubunu paylaştı. Ortadoğu'da, ezilen insanlardan yana yeni bir tarih yazıldığını mektubunda belirten Eylem, "Bize düşen de bu tarihi yazanların yanında yer almaktır" diyor.

Minbic'i özgürleştirme hamlesinde DAİŞ çetelerine karşı verilen mücadelede yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Eylem Ataş'ın (Cemre Heval) cenazesi 92 gündür sınırda bekletiliyor. Eylem'i doğduğu topraklara defnetmek için 3 aydır mücadele eden ailesi, Eylem'in yazdığı bir mektubu kamuoyu ile paylaştı.

Eylemin ailesine yazdığı mektup şöyle:

Onlar ki dünyada kahraman olmaya mahkumdur
Sislenen anılar kaldı onlardan
Renkleri bozulup duran
Solgun anılar nasıl yazılmalı ki silinip gitmesin
Bulutlar gibi çekilmesin gök boşluğuna
Hoş olsun bütün verdikleri aldıkları su çiçeklerinin
Gül susar çiğdem uyanır
Tüfek başlar konu değişir
Hep böyle süreceği sanılır gül hikayesinin
Hep böyle sürer gerçi ama bir gün sonu
Değişir baştan yazacağımız hikayelerimiz,

Değiştireceğimiz adil bir hayat için aldığım bu kararı sizinle paylaşıyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim, Ortadoğu'da, ezilen insanlardan yana yeni bir tarih yazılıyor. Bize düşende bu tarihi yazanların, yanında yer almaktır. Yani çocuklar daha çok ekmek yesin diye, yani insanlar gözlerimizin önünde parçalanmasın diye, yani bizim çektiğimiz sıkıntıları yeğenlerim Mahir Ulaş ve Eylül yaşamasın diye. Bir alıntıyla, Mamoste Çorumi'nın de dediği gibi 'Biz Peter Pan olup yanlarına gidelim ki çocuklarımızın cansız bedeni kıyılarımızı vurmasın' diye…"

(mg)