JINHA

ERİVAN - Erivan'da düzenlenen 'Soykırım ve Kadın' konulu konferansın sonuç bildirgesinde, Kürtlere yönelik soykırım uygulamalarına batınan sessiz kaldığı belirtilerek, "Tarihin tekrarlanmasına izin verilmemeli. Hiçbir hükümete işlemiş olduğu suçlar karşısında cezadan muafiyet sağlanmamalı" denildi.

Ermenistan'ın başkenti Erivan'da 16-19 Eylül tarihlerinde "Soykırımdan Sonra: Travmadan Yeniden Doğuşa - Kadın Odaklı Bir Perspektif" başlığı altında Women in War tarafından Erivan Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü, Ermeni Genel Yardımsever Birliği (AGBU) ve Alman Halk Eğitim Merkezleri Birliği (DVV) tarafından düzenlenen konferansın sonuç bildirgesi açıklandı.

Bir etnik veya dini grubun bir diğeri tarafından şiddet, zulüm, baskı ve sansür yoluyla yok edilme girişimlerinin tümüyle kınandığı bildirgede, "Özellikle de Cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan öncülüğündeki mevcut Türk hükümetinin Türkiye ve Rojava olarak bilinen Batı Kürdistan'daki Kürt halkına karşı organize ettiği ve uyguladığı sistematik şiddet politikasını kınıyoruz" diye kaydedildi. Aynı şekilde hükümetlerinin antidemokratik ve baskıcı politikalarına karşı muhalefetlerini ifade eden bütün Türk vatandaşlarına yönelik baskı ve zulmün de kınandığı bildirgede şunlar kaydedildi:

'Azınlıklara soykırımı kınıyoruz'

"Bize göre bu politikalar trajik biçimde 1915'te Türkiye'deki Ermenilerin soykırımına yol açan politikaların yankısı niteliğinde. Başta Ezidilerle Hıristiyanlar ve Türkiye tarafından gizlice desteklenen IŞİD'in Şii topluluklarına karşı saldırıları olmak üzere, Ortadoğu'daki dini azınlıklara karşı yürütülen soykırımı kınıyoruz.

Son olarak da, konferansta hazır bulunan akademisyenlere 1930'lu yıllarda Nazilerin yükselişi karşısındaki benzer bir körlüğü anımsatan Batılı hükümet kurumların, özellikle de BM ve AB'nin Türk siyasetinin sistematik şiddeti karşısındaki tehlikeli pasifliği reddediyoruz. Günümüzde Türkiye ve Rojava'da yaşanmasına izin verilen her şeyin dünya barışı ve insan hakları, özellikle de kadın hakları üzerinde korkunç sonuçlara yol açacaktır. Çünkü Türkiye ve Rojava'da yaşananlar yerel ve sınırlı bir durum değildir. Bütün Avrupa'da aşırı milliyetçi ve sağcı partilerin yükselişi şimdiden kaygı verici bir belirti olarak ortaya durmaktadır.

'Tarih tekrar etmemeli'

Tarihin tekrarlanmasına izin verilmemeli; özellikle de günümüzde savaşan devletlerin yarattığı düzen içindeki çok daha tehlikeli teknolojik araçlar göz önünde bulundurulduğunda. Hiçbir hükümete işlemiş olduğu suçlar karşısında cezadan muafiyet sağlanmamalı."

(mç/gc)