JINHA

HABER MERKEZİ - İHD ve Kayıp Yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta Diyarbakır ve Batman'da gerçekleştirdikleri adalet nöbeti 398'inci haftasında da devam etti.

DİYARBAKIR

İHD ve Kayıp yakınların "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 398'incisi Diyarbakır Valiliği tarafından açık alandaki tüm eylem ve etkinliklerin ikinci bir emre kadar yasaklanması nedeniyle, bu hafta da yine İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Eyleme kayıp yakınları İHD yöneticileri Barış Anneleri, gazeteciler Banu Güven, Ayşe Yıldırım ve HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir katıldı. Kayıp yakınlarının fotoğraflarının taşındığı eylemde aileler 121 gündür kayıp olan Hurşit Külter'inde akıbeti sordu.

'Her koşulda mücadeleye devam edeceğiz'

Eylemde konuşan Diyarbakır İHD Şube Eş Başkanı Raci Bilici "Burada bütün diğer annelerin yaptığı ve İstanbul'da 600 haftadır gerçekleşen mücadeleyi sonuna kadar selamlıyoruz. Bizler Kürdistan'da 398 haftadır hiçbir baskıya boyun eğmeden her koşulda onurlu mücadelemizi devam ettirdik. Ve bunu sürdürmeye de devam edeceğiz. Geçmişten bu yana devlet eliyle insanlığa karşı çok fazla suç işlendi. Barışı ve özgürlüğü isteyen birden fazla arkadaşımız aramızdan alındı. Ama bizler buna rağmen toplu mezarlar ülkesi olan bu Türkiye'de bu mücadeleyi devam ettireceğiz" dedi.

Raci, ülkede geçmişte yaşananlarla yüzleşilmeden barışın gelemeyeceğini söyleyerek, "Failli belli olan faili meçhuller ortaya çıkmadan bu ülkeye barış gelmez" diye konuştu.

Ardından konuşan Bingöl'den gelen Cumartesi Annesi Hemsiye Kışın ise "Bingöl'den buraya artık barış olsun anneler ağlamasın diye geldim. Bu da sadece ve sadece insanların elindedir. Ne Kürt ne de Türk ölsün" dedi.

'Bu ülkeye artık barış ve adalet gelsin'

Barış Annesi Hava Kıran ise anneler olarak yıllardır barışın mücadelesini verdiklerini ifade ederek, "AKP Hükümeti barışın annelerin sesini duymuyor. Bizler annelere yapılanı kınıyoruz. Anneler burada her hafta kimse ölmesin diye bağırıyor ama kimse onların sesini duymuyor. Bu ülkenin en büyük ayıbıdır. Bu ülkeye artık barış ve adalet gelsin" şeklinde konuştu.

'Anaların ahı yerde kalmayacak'

Yıllardır adalet arayışını sürdüren ve barış mücadelesinin içerisinde yer alan Sakine Arat da eylemde söz alarak, " İlk günden bu güne kadar sizlerle hep bu barış yolunda yürüdük. Türkiye yıllardır devam ettiği bu savaşı bir türlü bitirmek istemiyor. Bunu nereye götüreceğini bilmiyorlar. Bu anaların her hafta yüreği yanıyor ama kimse bunu görmüyor. Ama Allah bu analların ahını yerde bırakmayacak. Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum sen bu davayı bitirecek adam değilsin sen git yerine başkası gelsin" dedi.

Bu haftaki açıklamayı okuyan, İHD Şube Yöneticilerinden Adnan Örhan, "23-24 Eylül 1994 yıllında Dersim Gökçek Köyü Mirik Mezrasında Ali Işık, Dilek Serin, Düzali Selin, Elif Işık, Gülizar Serin, Hatun Işık, Hıdır Işık ve Yeter Işık askerler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamadı. Gözaltılara rağmen komutan aile yakınlarına 'onları görmedik' şeklinde yanıt verildi. TBMM İnsan haklarına da başvuran aile bundan bir sonuç alamayınca kayıplarla ilgili bir daha arama yapılmadı" dedi.

BATMAN

Gülistan caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları ellerinde "faili meçhul" cinayetlerde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Mehmet Bağadir, Cumartesi Anneleri'nin ilk olarak gerçekleştirdiği 27 Mayıs 1995'te "Kayıplarımızı istiyoruz" eylemini hatırlatarak, "Kayıp Anneleri her Cumartesi günü Galatasaray Meydanında eylem düzenleyerek devletin gözaltında kaybetme politikasıyla yönetildiği günlerde güvenlik güçlerince gözaltına alınan ve alındıktan sonra kaybedilen faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini aradı. İnsan hakları savunucuları barışçıl bir direniş başlattı" dedi.

Mehmet Cumartesi Anneleri ve kayip yakinları 90'lardan bu yana adalet ve hakikat arayışında oldukları dile getirerek kayıplar bulunana ve failler yargılanana kadar alanlarda olacaklarını belirtti.

(ekip/dk)