JINHA

İSTANBUL - İstanbul’da açığa alınan bir kadın öğretmen JINHA’ya gönderdiği mektupta, okuldaki ilk gün ve açığa alındığını öğrendiği ikinci gününü yazdı. Kadın öğretmen mektubunda, “Çocuklarımızı, aydınlığı, güzellikleri, dost ve kardeş olmayı hep sevdik ve bunları paylaşmaya mesleğimiz vesile oluyor ve olmaya devam edecek” dedi.

İstanbul’da açığa alınan 96 eğitim emekçisinden ismini vermek istemeyen bir kadın öğretmen, JINHA’ya yolladığı mektupla, okulda ilk gününü ve açığa alınma anını anlattı.

İsmini vermek istemeyen kadın öğretmenin mektubu şöyle;

Okulda birinci gün:

“Merhaba arkadaşlar, merhaba meslektaşlarım;

Ben bir devlet lisesinde 5 yıldır görev yapmakta olan bir İngilizce öğretmeniyim. 2016/2017 Eylül ayı, yeni eğitim-öğretim yılı okulumdaki ilk günümden bahsedeyim. Sınıfa girer girmez masamda onlarca kitapçık gördüm, bu süper kalite baskılı iki çeşit kitapçık ve broşürler darbe girişiminden askeriyeden ‘kutsal aziz hükümetimizden’ ve Türk milletinin yerli ve yabancı düşmanlarından, kahramanlıklardan bahsetmekteydi. Lise ergenlik çağında-duygusal gelgitli dönem gençlerinin psikolojik ruhsal durumu zerre kadar önemli değildi: Şuan bu yazılı devlet aygıtları bana Erdoğan’ın şu cümlesini hatırlatıyordu: ‘Biz 75 milyonluk bir orduyuz’ yani biz öğretmenler özgür düşünceli bilimsel yeti ve irade sahibi yaratıcı analitik eleştirel düşünebilen gençlikten çok Erdoğan’a ve bu hükümete asker ve oyveren ve uslu sayılar rakamlar yetiştirip önüne sunmalıydık. Zira biz de onun isçisi ve o bizim patronumuz ve bu okul da büyük işyeri veya kışlalardan biriydi. Sahi Erdoğan kendisi için ‘en büyük komutan’ demişti değil mi???

Burada bir hafta boyunca öğrencilere darbeyi, kahramanlıkları, savaşmayı, düşman edinmeyi anlatan birçok sunum slayt gösterecektik ve dersten önce törenlerle bu beyin yıkama, akıl bulandırma, işkencesi sürecekti! Önce ilk hafta sonra her eğitim öğretim yılı boyunca..

Bu AKP propagandalı ilk günüm krizsiz bir şekilde son bulmuştu.

Okulda ikinci gün;

Okulun 2. günü elimde "active english course book" ve tahta kalemleriyle sınıfa girmek üzereyken beni okul müdürü çağırdı ve bana gelen bir tebligatın olduğunu söylüyordu. O tebligatı imzalamam ve okulu terk etmem emredilmişti.

Kağıt parçasında "güvenlik gerekçesiyle açığa alındığım" bildiriliyordu.!!! Hangi güvenlik kimin neye karşı korunması belki de sinir krizinden önce gülmeliydim, kahkaha atmalıydım. Beni ve benim gibi sosyalist düşüncede olan binlerce meslektaşımı Eğitim-Sen’in 29 Aralık’ta “Savaşa hayır, barışı savunacağız” diyerek, iş bırakma eylemi yaptık diye önce ismimize bir tık(') atılmış. Hükümeti eleştiriyor, ‘gelecekte başımızı ağrıtan özgür düşünceli birey de yetiştirir şimdi bu akıl hocaları’ deyip bizi hukuksuz, yargısız sorgusuz, delilsiz keyfi bir şekilde işimizden ve pırıl pırıl gelecek umudumuzu gözlerinden okuduğumuz öğrencilerimizden ayırıyorlardı.!!!

Evet dostlar şuan derste olmam gerekirken açığa alınmak nedir, ne kadar sürer, hangi haklarım gasp edilir ben nasıl mücadele ederim ve işime mesleğime geri dönerim gibi suallerle boğuşmaktayım..!!

Son olarak, arkadaşlar dostlar,

Ben ve benim gibi binlerce demokrat, hümanist, öğretmen arkadaşım,

Biz devlet lisesi bitirip devletin hazırladığı sınavları bilek gücümüzle kazanıp çoğunluk yine devlet üniversitelerinden mezun olduk ve yıllardır okullarda en sevilen öğretmenlerden ve sosyal sorunlara en duyarlı en barışçıl sendika olduk Eğitim-Sen olarak.

Çocuklarımızı, aydınlığı, güzellikleri, dost ve kardeş olmayı hep sevdik ve bunları paylaşmaya mesleğimiz vesile oluyor ve olmaya devam edecek.

Hak ve gerçekler tarih boyu er veya geç ama mutlaka kazanır.

#OgretmenimeDokunma#
İstanbul."

(za/mg)