Gazeteciler basın üzerindeki baskıları ve çözüm önerilerini konuştu
20:40
JINHA
İSTANBUL- Ayşe Düzkan, Elif Ilgaz, Hüseyin Aykol ve Celal Başlangıç'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci düzenlenen forumda biraraya gelerek, basın ve ifade özgürlüğü ile iktidarın baskıları karşısında yapılması gerekenleri konuştu.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Basın İş, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar karşısında ‘Ne yapılabilir?’ adı altında Taksim’de bulunan Aynalı Geçit Toplantı Salonu'nda meslek örgütleri ve gazeteciler ile bir araya gelerek forum düzenledi. Foruma Özgür Gündem Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, gazeteciler Celal Başlangıç, Ayşe Düzkan, Bülent Mumay ve çok sayıda gazeteci ile DİSK genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, katıldı.
Basın alanında her zaman baskı olduğunu ancak 2008 yılıyla birlikte bunun en üst seviyeye çıktığını belirten Ayşe Düzkan, "Bizi çok sert bir döneme bekliyor. Bunun karşında ne yapmalıyız onu konuşmak gerekir” dedi.
Ardından konuşan Faruk Eren ise, “Bugün Çağlayan Adliyesi bütün mesaisini gazetecilere ayırmıştı. Özgür Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya şu an tek hücrede tutuluyor ve bu durum artık işkenceye dönüşmüş. Hayati tehlikesi söz konusun. Yeni yöntemler geliştirmek gerek ki bu baskıları durdurabilelim" diyerek, "Türkiye durumunu belirtilen bir deklarasyon ilan edelim. Ülkeye ve dünyaya yaşananları gösterelim" önerisinde bulundu.
KESK Haber-Sen'den Engin Başçı da, “KESK, emek ve hak arama mücadelesini paralel yürütüyor. Gazetecilerin yaşadığı sorunlar toplumdan bağımsız değil, toplumun sorunu da gazeteciden bağımsız değil. Sorun ifade özgürlüğü sorunudur. Alana çıkmaksa alana çıkmak, adliyede sorunları paylaşmaksa paylaşmak, ama bu dayanışmayı büyütmemiz gerekir. Başka çaremiz yok” şeklinde konuştu.
Foruma katılan diğer konuşmacılarda şunları belirtti:
TGC'den Sibel Güneş: “Hiçbir siyasi görüş ayırt etmeden bütün gazetecileri savunmak gerekir. İlk defa bir iktidarın her görüşte olan gazetecilere saldırdığını gördük. Geçmişte sadece Kürt kardeşlerimize yönelik olan baskılar artık herkes için rutin bir hale geldi. Dava açılanlar, gözaltına alınanlar bini geçti. Gazetecilik faaliyet içinde olan her meslektaşımızın arkasında olmalı ve görünür kılmalıyız. Çağlayan Adliyesi önünde kimseyi ayırmaksızın bulunmamız ve dayanışma içinde olmamız gerekir.”
TGS'den Gökhan Durmuş: “15 Temmuz’dan sonra çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Bu süreçten sonra kaç gazeteci cezaevinde bilmiyoruz. Kimsenin elinde bir veri yok. Darbenin ardından 3 bin civarında gazeteci işsiz kaldı. İşsiz kalan gazeteciler içinde bir şeyler yapmak lazım. Dışarıda da gazeteciler özgür değil.”
Hüseyin Aykol: “Her birimiz yargılanırken, salonu doldurmak hakimleri etkiliyor. Ama gene emir aldıkları için bildiklerini okuyorlar. Dayanışma ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Yazılacak ortak metinler uluslararası kuruluşlara iletilmeli. Hükümet kendini yenildiği hissetti yerde daha çok baskı yapıyor. Nöbetçi Yayın Yönetmeni gibi orijinal sivil itaatsizlik eylemi bulmalıyız.”
Fatih Polat: “Gazetecileri gözaltına alarak, mesleğe de yönelik bir itibarsızlaştırma söz konusu. Bir meslektaşımız gözaltına alındığı zaman meslektaşlarımız için ani bir refleks yapmalıyız. Sosyal medyayı iyi kullanmalıyız."
Gazeteci Elif Ilgaz Peri: "Dokunsak yanacağız dönemindeyiz. Bugün Özgür Gündem davalarına geldiğimizde çok fazla katılımların olmadığını görebiliyoruz. Sendikal anlamda örgütlülük sağlamamız gerekiyor. Yapısal bir sorun olduğunu görüyorum. Gazetecilerin örgütlenme problemi olduğunu görüyoruz. Her gazetecinin sendikaya üye olması gerekiyor.”
Yertav Danzikyan: “Bütün örgütlerin içinde olduğu bir platformun her pazartesi Çağlayan Adliyesi’nde bilgilendirme açıklaması yapması gerektiğini düşünüyorum. Hem yabancı hem de yerel basın için. Haftada bir tutuklu gazetecilerin sorunlarını bildirmemiz gerektiğini düşüyorum. Bu şekilde daha önce aramıza katılmayanları da yanımıza çekebiliriz.”
Celal Başlangıç: “İş o hale geldi ki artık artan zamanlarda gazetecilik yapıyoruz. Davaların sürdürülmesi zor bir yola doğru gidiliyor. Gazetecilerin açlık grevine girmesini öneriyorum ve değişik toplumlarında haber alma hakkı için buna katılması gerekir. Bunu yaygınlaştırmazsak yalnızlaşırız."
Ayşe Yıldırım: "Sayımız az ama sesimizin gür çıktığı alanlarımız var. Sosyal medya, haber nöbeti ve yayın yönetmeni güçlü olduğumuz şeylerdir. Bunları uluslararasına yayalım. İçerisi tartışılabilir. Her hafta bir ülkeden bir kişi gelir nöbet tutar. Uluslararası bir sempozyum yapılabilir."
Foruma gelen bütün gazeteci ve kişiler düşüncelerini belirterek önerilerde bulundular. Forum, tartışmaların ardından sona erdi.
(ro/mg)