Barış Anneleri 47'inci haftada kayyımlara dikkat çekti

15:21

JINHA

İSTANBUL - Dolmabahçe Sarayı önünde her hafta düzenledikleri eylemin 47'inci haftasında da biraraya gelen Barış Anneleri üyeleri, DBP'li belediyelere yönelik kayyımlara dikkat çekerek, dünyada eşi benzeri olmayan bu uygulamaya derhal son verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Barış Anneleri İstanbul Meclisi, her Çarşamba PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve Dolmabahçe Mutabakatı'na geri dönülmesi talebiyle Dolmabahçe Sarayı önünde gerçekleştirdikleri oturma eylemi 47'inci haftasında da devam etti. "Analar savaşa geçit vermeyecek" pankartı açan anneler, "Dolmabahçe'de devrilen masanın yeniden kurulmasını istiyoruz" ve "Kadınlar savaş istemiyor" dövizlerini taşıdı.

'Biran önce barış ortamı sağlanmalıdır'

Eylemde ilk olarak konuşan Barış Anneleri üyelerinden Perihan Akbulut, müzakerelerin tekrar başlaması için Dolmabahçe Sarayı önünde oturmaya devam ettiklerini söyleyerek, "Her savaşın ardından bir barış vardır ve biz barışın biran önce barış ortamı sağlanmalıdır. Savaşta çocuklarını kaybeden annelerimiz başka annelerin çocukları ölmesin diye oturma eylemine katılıyor. Bizim ciğerimiz yandı başka annelerin ciğeri yanmasın" dedi.

'Kayyımları kabul etmiyoruz'

DBP'li belediyelere atanan kayyımlara da dikkat çeken Perihan, "Kayyımları da kabul etmiyoruz. Dünyada örneği olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Bir halkın iradesine el koymak dünyanın neresinde görülmüş. DBP'li belediyeler halkın seçtiği belediyelerdir ve bu gün kayyım atanıyor bu belediyeler. Halkın iradesine müdahale ediliyor. Erdoğan 15 Temmuz'da halkı sokağa çağırdı ancak zulme karşı sokağa çıkan Kürtler katlediliyor, işkencede geçiriliyor, belediyelerine kayyım atanıyor. Bu barbarlıktır, bu diktatörlüktür. Biz barış istiyoruz, onlar savaşı istiyorlar. Biz biliyoruz ki her zaman kazananlar halk olmuştur. Biz toplumsal bir barış istiyoruz" şeklinde konuştu.

'Erdoğan halkları ayrıştırıyor'

Perihan'ın ardından konuşan Reyhan Akgül ise, müzakerelerin başlaması için eylemlerine devam ettiklerini söyledi. "Birlik ve beraberlik içerisinde yaşayabilirsek bu dünya tüm insanlara yeter" diyen Reyhan, sözlerine şöyle devam etti: "Kültürler diller farklı olsa da hepimiz insanız. Ancak Erdoğan insanları ayrıştırıyor; Kürt, Türk, Arap, Çerkez diye ayrıştırıyor. Kürtler olarak kendi hakkımızı istiyoruz, bizde diğer halklar gibi kendi haklarımızı istiyoruz. Bizler çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Bir müzakere süreci başladı ve sonra bu süreç bitirilerek savaş başlatıldı. Biz savaşın bitmesini istiyoruz. Öcalan ile görüşmelerin başlamasını istiyoruz."

Türk annelerine çağrı

Anneler olarak barış taleplerini yineleyen Reyhan, "Erdoğan Müslüman olduğunu iddia ediyor ancak Kürtlere yönelik ve barış isteyen tüm kesimlere yönelik baskılar yaşanıyor. İnsanlar işkencelerden geçiriliyor, gazeteler kapatılıyor, barış isteyenler cezaevine gönderiliyor, insanların yaşam alanları yakılıp yıkılıyor. Bunun Müslümanlıkla alakası yoktur. Biz barış, barış, barış diyoruz. Barışın tesis edilmesi için Türk anneleri de çağrı yapıyoruz" ifadelerinde bulundu.

Barış Anneleri üyelerinden Medine Bektaş ta barış istediklerini belirterek, biran önce müzakerelerin başlamasını istedi.

(aa/mg)