Ayşe Düzkan: Mağdurlar dayanışması değil haklı bir mücadele
10:02
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL - Özgür Gündem Gazetesi "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenleri" arasında bulunan ve bugün yargılanacak olan Ayşe Düzkan, "Biz kahraman değiliz, biz haklıyız. Bir mağdurlar ve kahramanlar dayanışması değil daha haklı bir mücadele vermeye çalışmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapan gazetecilere açılan bugün davalar başlıyor. Bugün ilk olarak gazeteciler Ayşe Düzkan ile Ragıp Duran İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. Dava öncesi Ayşe Düzkan, JINHA'ya konuşarak basın üzerindeki baskı politikalarını değerlendirdi. Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma içerisinde olmasını kendisine göre bir ilkeselliği olduğunu söyleyen Ayşe, "Gündem bu ülkede en fazla baskı gören gazetedir. Bombalandı daha önce. Kapatılan, baskına uğrayan, her zaman bir odasında çalışanlarının, muhabirlerinin, editörlerinin, gazete dağıtanlarının fotoğraflarının olduğu koca bir duvar gülebilir. En son bisikletiyle gündem dağıtırken öldürülen bir dağıtımcıyı hatırlıyorum. Çok baskı gören bir gazete. Dolayısıyla bu dayanışma benim özgür düşünmenin bir parçası" dedi.
'Talebimiz özgürlük, eşitlik, adalet ve barıştır'
Taleplerinin özgürlük, eşitlik, adalet ve barış olduğunu ifade eden Ayşe, " Demokrasi sadece bunun bir aracı olabilir. Demokrasinin birinci şartı seçim sandığının değil insanların oy kullanırken ne olup bittiğinden haberdar olmaları, kime oy verdiklerini bilmeleri gerekir. Bu da çok sessizliği gerektirir. İktidarın sözlerinden başka kimse bir şey söylemeyecek, söylenen diğer her şey suç sayılacak… Birinci yanı bu. İkinci yanı da şu ara rejimlerin daha önce suç olmayan bir şeyin suç haline getirmesi" şeklinde aktardı.
'Darbe ile birlikte yasal olan her şey suç sayılıyor'
Ayşe, 12 Eylül darbesine de değinerek kendi yaşadıklarını anlattı. Ayşe, "Ben 12 Eylül darbesini yaşadım. 12 Eylül'den önce öğretmenlerin Aksaray'da Öğretmen Derneği vardı. Herkes gidip geliyordu. Lokali vardı. Açık ve yasal bir şeydi. 12 Eylül'den sonra yasaklandı. Bu yasal değişiklikler yasal olan bir şeyin suç sayılması anlamına gelir" dedi. Türkiye'de politikanın her dönem bir baskı sürecinin olduğunu belirten Ayşe, rejim değişikliklerinde yasal olanların bir anda illegal bir hal almasını "Bu böyle olmuyor" şeklinde değerlendirdi.
'Haber almak halkın temel haklarındandır'
Ayşe, ülke genelinde insanların mutlu ve refah içinde yaşamadıklarını söyleyerek, "Haber almak bütün haberlerden haberdar olmak halkın temel haklarından biridir. Dolayısıyla biz kendi özgürlüğümüz için bir şey yapmıyoruz, toplumun bir parçası olsun, demokratik bir ortamda var olabilmesi için, yaşayabilmesi için bir şey yapıyoruz" şeklinde konuştu.
'Onurum, inandıklarım ve düşündüklerimden vazgeçmem'
Duruşma hakkında konuşan Ayşe, daha önce de iki kez cezaevi sürecini yaşadığını olası bir durumda endişelenmeyeceğini söyledi. "Dava sırasında İnan'ı göreceğim. Avukatlarından çok zor şartlar altında tutulduğunu duydum" diyen Ayşe, hukuka göre değil siyasi duruşlara göre yargılanacağını bildiğini belirtti. Ayşe, "Tutuklanırsam kızımı, arkadaşlarımı ve interneti özlerim. Yazılı basında da çok daha fazla internet basını var ve ben haber alma olanaklarımı özlerim. Ama vazgeçemeyeceğim şeylerin en önemlisi onurum, inandıklarım ve düşündüklerimdir" dedi.
'Biz kahraman değiliz, biz haklıyız'
Ayşe, "Elbette ki insanların korktukları şeyler vardır. Biz kahraman değiliz, biz haklıyız. Bir mağdurlar ve kahramanlar dayanışması değil daha haklı bir mücadele vermeye çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Şimdi beni izleyenlere, bize katılmayanlara, bizi önemsemeyenlere 'korkusuzum hiçbir şeyden korkmuyorum' gibi bir şey söylemeyeceğim. Haklıyım, doğru bir şey söylüyorum ve o doğru şey hepimizin bütün yüzde 99'u mutlu edecek bir şey. Eşitlik, özgürlük, adalet ve barış ülkede yaşayan yüzde 99'un yaşamalarını sağlayacak. Benim vaadim budur. Benim vaadim çocuklar ölmesin. Bizim kahramanlara değil mutlu insanlara ihtiyacımız var" diye kaydetti.
Son olarak Ayşe, bütün herkesi barış, demokrasi ve eşitlik için Çağlayan Adliyesi önüne davet etti.
(mg/dk)