TJK-E'den 'Özgürlük için eylem' çağrısı

11:15

JINHA

HABER MERKEZİ - 'Kadınlar Önderliği ve Özgürlüğü İçin Eylemde’ sloganıyla 21 Eylül günü Brüksel'de miting yapmaya hazırlanan Avrupa Kürt Kadın Hareketi, kadınlar başta olmak üzere tüm Kürtlerin eyleme katılmasının tarihi ve vicdani bir görev olduğunu belirterek, "Önderliği büyük sahiplenmeye çağırıyoruz" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için geçtiğimiz süreçlerde yoğun eylemlilikler geliştiren Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Brüksel'de büyük bir miting gerçekleştiriyor. 21 Eylül'de gerçekleştirilecek mitinge Almanya'nın Nord Rhein Westfalen eyaleti, Fransa ve Belçika'dan Kürtlerin katılması bekleniyor. TJK-E Yürütme Kurulu Üyesi Songül Ömürcan, Avrupa'da yaşayan kadınlar olarak Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik koşullarının sağlanması ve özgürlüğüne dönük, uzun süredir eylemsellik içerisinde olduklarını dile getirdi.

‘Özel yasalarla tecrit meşrulaştırılmak isteniyor’

Songül, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit ile ilgili, "Bilindiği gibi Önderliğimiz 5 yıldır avukatları 2 yıl boyunca ailesi ve Nisan 2015 yılından beri de İmralı heyeti ile görüştürülmedi. Önderliğimize uygulanan tecrit ve izolasyon bir politika olarak devletin Kürtlere ve Kürt özgürlük hareketine karşı kullandığı istikrarlı bir hak gaspı olarak geliştirildi. Temel insani hakları ve hukuksal hakları devlet tarafından keyfi bir biçimde askıya alındı. Bu duruma kılıf dahi uydurmakta zorlanan devlet, İmralı özel yasaları çıkartarak uyguladığı tecridi meşrulaştırmak istedi. Tecridin bir insanlık suçu olduğu gerçeğine rağmen uluslararası alanda sorumluluğu bulunan Avrupa İşkenceyi önleme Komitesi CPT başta olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal eden Türk devletinin diktatoryal dayatmaları Avrupa İnsan hakları Mahkemesi AİHM tarafından görmezlikten gelindi. Bu anlamda yaşanan hak gaspları ve hukukun askıya alınması sorumlu olan bu iki kurum tarafından eleştiri, uyarı ve yaptırım konusu yapılmadı” sözlerini ifade etti.

‘Duyarlılık yaratmak için aylardır alanlardayız’

Tecridi kırmaya ve Avrupa kurumlarının ekonomik ve siyasi çıkarlarını her türlü değerlerin üstünde tutan bu politik tutumlarını deşifre etmek ve kamuoyunda duyarlılık yaratmak için aylardır alanlara çıktıklarını, somut talepleri içeren dosyalar sunularak görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Songül, buna rağmen üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmediklerini dile getirdi. Yaygınlaşan açlık grevleri ve gelişen yoğun tepkiler ardından Abdullah Öcalan'ın ailesi ile görüştürüldüğünü belirten Songül, bunu da kamuoyuna bir lütufmuş gibi sunduklarına dikkat çekti.

‘Eylemlerimiz aralıksız devam edecek’

Songül devamla, "İmralı'daki görüşmeler siyasidir ve bir halkın kaderi ile doğrudan bağlantılıdır. Keyfine göre görüştürme ya da görüştürmeme kabul edilemez. AKP biz Kürtlere ve kadınlara rehine politikası ile yaklaşmaktadır. Ancak biz şunu çok iyi biliyoruz ki önderliğimiz siyasi bir liderdir ve gelişen savaş ve geliştirilecek barış ve çözüm süreçlerinin tek muhatabıdır. Bu nedenle AKP'nin önderliğimize uyguladığı tecrit politikaları siyasidir ve politik sonuçları hesaplanarak geliştirilmektedir. Önderliğimizin üzerindeki tecrit devam etmektedir. Bu tecrit aşılmış değil aksine derinliğine yürütülmektedir. Bu nedenle Avrupa'daki Kürtler ve kadınlar olarak eylemlerimiz aralıksız devam edecektir" dedi.

Abdullah Öcalan'ın bir NATO operasyonu ile TC devletine teslim edildiğini hatırlatan Songül, bunda Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Konseyi'nin sorumluluğunun büyük olması sebebiyle bu kurumlara sorumluluklarını hatırlatmanın, çalışmalarının önemli bir yanını oluşturduğunu söyledi.

Eyleme çağrı

21 Eylül'de Avrupa Parlamentosu önünde yapacakları eylemle AP'deki grup başkanlarına ve kadın komisyonu başkanına dosyalar sunmak istediklerini söyleyen Songül, şu çağrıyı yaptı: "Özellikle Almanya'nın Köln, Bonn, Düsseldorf, Duisburg, Essen, Bochum, Dortmund ve Bielefeld şehirlerinde yine Belçika, Hollanda, Paris ve çevresinde yaşayan kadınlar başta olmak üzere tüm Kürtlerin 21 Eylül saat 11.00'da yapacağımız eyleme katılması tarihi ve vicdani bir görevdir. Önderliğimiz tüm hayatını Kürdistan ve kadın özgürlüğü için ortaya koydu. Kadına dil oldu, düşünce oldu, irade ve bilinç kazandırdı. Bu nedenle kadınlar her yerde ve zamanda 'Bê Serok Jiyan Nabe' dediler. Bunun somut karşılığı ise önderliği büyük sahiplenmedir. Bu yüzden her Kürdistanlı kadın ve dostları mutlaka bu eylemde yer almalı ve aktif bir katılımı esas almalıdır.”

Eylemin yapılacağı yerin adresi şöyle: Place jean rey 80/1000 BRUSSEL

(mg)